Nazım Hikmet, Adnan Menderes için yazmıştı “Korku” şiirini...

Kore Savaşı’nı eleştiriyordu ve şiirin sonundaki şu sözler, efsane olmuştu:

“... Hiçbir korkuya benzemez / Halkını satanın korkusu...”

-*-*-

Korkutarak yönetmek!

Ne yazık ki geri kalmış demokrasimizin hala başvurduğu yöntemlerden biri!

Belki de birincisi!

-*-*-

UBP’de kapalı oylama öneriliyor, “hayır” diyorlar.

“El kaldıralım” deniyor, kaldırıyorlar, sonuç “istenilenin dışında”...

“Şimdi ad okunarak oylama yapılacak” deniyor ve ne yazık ki ciddi oranda ve önemli sayıda “korkan”, “evet” diyor, “tüzüğü değiştirelim”...

-*-*-

Korku!

Korkutarak yönetmek!

Kiminin borcu var, kimi kredi alacak...

Kimi oğlunu, gelinini, kim bilir toruncuğu işe sokacak!

Bir beklentisi var!

E karşıda “yönetenler”; onlara karşı mı duracak?

-*-*-

“Oylama kapalı olsaydı, bu sonuç çıkmazdı” diyor bir UBP’li...

Bir diğeri, “şike yapıldı” diyor...

-*-*-

Kapalı kapıların ardında, Türkiye’den görevli gelmiş veya gönderilmiş bir zat; talimat yağdırıyor, korku salıyor!

Herkes şikayetçi ama korku hakim!

Hem korku hakim hem de üzgünüm ama hiç bir korkuya benzemez, memleketi bu kadar ucuza satmış olmanın korkusu!

Biata, itaata, yalakalığa devam!

Adını da koymuşuz, “ilham almak”!

Oh ne ala!

-*-*-

Korkuya bakar mısınız?

30 Ağustos korkusu!

En milliyetçi gazetelerde bile, eskinin talimatları belli ki artık yok!

Eskiden, bazı büyük ve renkli gazetelere, 30 Ağustos gibi “çok değerli ve de milli” tarihlerden önce sivil ya da resmi kıyafetli bazı komutanlar gelirdi.

Kahveler yudumlanır, hal hatır sorulur, askerlik anıları paylaşılırdı.

-*-*-

24 Nisan, 20 Mayıs ve 31 Ağustos tarihli gazetelere bakın, ön sayfalarda kesinlikle bol bayraklı, bol askerli, bol silahlı dev fotoğraflar görürdünüz!

Ön sayfa yetmezdi!

Renkli orta sayfalar da tören görüntülerine ayrılırdı!

Ve mutlaka, ama mutlaka bir adet ve de büyük Atatürk resmi!

-*-*-

Bugün 23 Nisan; yanında bir adet Mustafa Kemal fotoğrafı...

Bugün 19 Mayıs; yine Atatürk’lü...

Ve Bugün 30 Ağustos; işte büyük önder!

-*-*-

Peki şimdi?

Korku efendim korku!

Fetö dediler, Balyoz dediler, Gusbo dediler, Çabba, Kürek derken, asker de “Kemalist” baskısını yapmaktan çekinir oldu!

-*-*-

Düşünün ki “Cuma Namazı eda ettik” diye hayatında hiç işitmediği kelimeleri cümle içinde kullananlar; Türkiye’deki iktidardan korktuğu için “Atatürk” diyemiyor!

“Anavatan’dan aldığımız ilhamla...” diye başlayan cümleler kuruyorlar!

Çok merak ediyorum, nedir Anavatan’dan aldıkları ilham?

-*-*-

“... Hiçbir korkuya benzemez / Halkını satanın korkusu...”

Saçmalar bu korkuya kapılanlar...

Yüzlerinde gülümseme azalır...

Dalgın dalgın bakmalar başlar...

-*-*-

Korkmayın!

“Mavi”den mesela hiç korkmayın!

Soranlara da deyin ki, “Bizim maviye olan düşkünlüğümüz, Selanik’te açan bir çift gözle başladı...”

Söyleyin ve korkmayın!

-*-*-

Bir daha mı sordular?

“Bizim Arif hocamız vardı” deyin, çekinmeyin!

-*-*-

Yine mi geldiler, tehdit ettiler ve bir kez daha mı sordular?

Çıkın sokağa, korkmayın, haykırın, “bizim Naci Talat’ımız vardı ve hep derdi ki; ‘kimdir be bunlar?’...”

-*-*-

Korkmayın!

Korkunun ecele faydası yok ki!

Elbette size hak veriyorum...

Korkmayın, korkmayın haklısınız; “... Hiçbir korkuya benzemez / Halkını satanın korkusu...”

Suratlarınızdan okunuyor ne yazık ki!

İki farklı gazetecilik!

1 - Taliban, Afganistan’ı tamamen teslim aldı. Amerikalılar ve İngilizler son askerlerini de çekti. Basında yer alan haberlere göre 250 kadar Amerikan ve 100 kadar İngiliz vatandaşı tahliye edilemedi.

Bunlar da “Afgan asıllı” vatandaşlar tabii ki!

Üzgünüm ama bir tek “beyaz İngiliz veya beyaz Amerikalı” kalsaydı, geri dönüp alırlardı!

Neyse; Afganistan’da geçtiğimiz gün Taliban’a mensup silahlı kişiler, bir haber stüdyosunu bastı.

Çok korktuğu her halinden belli olan sunucu arkadaş, “korkmayın, işbirliği yapın ve ülkeden kaçmayın” çağrısını yaptı.

Daha sonra silahlı arkadaşlardan birine söz verdi…

Silahlı arkadaş, “artık televizyonda, sokakta, radyoda kadın sesi veya görüntüsü olmayacak” demedi ki bence demeliydi ama “evlerinizde kalın, korkmayın” dedi…

Artık Allah ve silahlı Taliban mensupları Afganları koruyacak!

-*-*-

2 – Daily Star gazetesi... İngiltere’nin en gayrı ciddi bulvar gazetelerinden biri...

Dünya salgınla mücadeleyi hala sürdürüyor, ekonomiler çöktü, eğitimde ciddi sıkıntısı olan ülkeler veya kendi ülkeleri var ama adamlar veya kadınlar dün inanılmaz bir ön sayfa hazırlamışlar...

Bu ön sayfada, Dünyaca ünlü uzay çağı girişimcisi Elon Musk’ın uydu aracılığı ile internet iletişimi sağlayan sistemi eleştiriliyor.

Evet, gazetenin ön sayfasında bu haber var...

Ve başlığı da şöyle:

“Güvercin pisliği Musk’ın uydu haberleşmesini engelliyor”...

Nasıl mı?

Efendim, Musk’ın kurduğu sistem, çanak antenle çalışıyor. Bu çanaklar da gökyüzüne bakıyor. Güvercinler de içerisinde zaman zaman su da biriken çanakları hem banyo yapmak hem de büyük abdest için kullanınca, sistemde arıza oluyor!