Levent Özdağ

Lefkoşa Surlariçi’nde kumda kahve fikri ile açılan bir otantik mekân; Kumda Kahve Cafe… Şevket Sarıhan’ın yıllardır hayalini kurduğu kendi iş yerini açma düşüncesi Sulariçi’nde gerçekleşti… Sarıhan, “Benim inancım 2, 3 yıl içinde buraları çok güzel hal alacak. Çünkü yatırımlar var. Daha da artarak devam edeceğini düşünüyorum” derken amacına adım attığı için mutlu.

• Surlariçi’nde mekân açma fikri nasıl gelişti?
• “Aslında ansızın çıkan bir karardı. Yıllardır bir mekânda çalıştıktan sonra kendi işini yapmak ve farklı bir yer açmak istedim. Halk olarak kahveyi çok seviyoruz. Kahvesiz yapamıyoruz zaten, günde en az herkesin 3, 4 kahve içtiği oluyor. Ben buna dayanarak devam ettim ve gerçek anlamda kendi kahvemizi tanıtalım diye açtık. Sadece bir fincana koyup da vermek değil amacımız. Avrupa’da bir espresso ile neler çıkarıyorken biz de kendi kahvemizi neden tanıtmayalım ki diyorum. Turistler gelir hiç tatmayanlar olur ve kahveyi içtikten sonra paket ile alıp gidiyorlar.”

• Daha önceki iş hayatında hep çalışan oldun. Şu anda sen de kendi mekânını açarak esnaf oldun. Nasıl bir his?
• “Tabii karamsar olduğum zamanlar da oluyor. Yatırım yaptım doğru mu değil mi diye. Çünkü teşviksel olarak Surlariçi’nde öyle bir nokta yok. Yani diğer bölgeler nasılsa burası da aynı prosedürde gidiyor. Eğer insanlara biraz bu bölgeye gelmesi için bir şeyler yapılırsa eminim ki yatırım daha da çoğalacak. Benim inancım 2, 3 yıl içinde buraları çok güzel hal alacak. Çünkü yatırımlar var. Daha da artarak devam edeceğini düşünüyorum.”

KENDİ EVİ GİBİ…

• Kumda Kahve Cafe’nin içeriğinde neler var? Neyi baz alarak açtınız?
• “Burayı açarken insanların huzurlu, rahat, yeri geldi mi kitap okuyacağı, yeri geldi mi işini yapabileceği, ders çalışabileceği bir ortam olarak düşündük. Burada sohbetin olduğu, ev ortamı gibi aslında, kendi evinde gibi rahatlık ve sıcak bir ortam sunmaya çalıştık. Bunu da başardığımıza inandığımızı düşünüyorum. Buraya kahve içmeye gelen insanlar yarın bir yakını ile gelir, ya da kitabını alıp gelen olabilir.

• Mekânın ismine nasıl karar verdiniz?
• “Genelde bir furya vardır yabancı isim olsun diye. Açıkçası ilk ben de o yanılgıya düşüyordum. Sonra arkadaşlarla otururken fikir alış verişi yaptık. Biz dedik ne yapıyoruz. Kumda kahve yapıyoruz. O zaman onu simgeleyelim dedik. Surlariçi’nde yabancı isimle bir kahve satan bir yer açtığınızda neyi ifade ediyor sorusu gelir. Biz ise kendi yaptığımızı koyalım dedik ve Kumda Kahve Cafe olsun diye ismimizi koyduk.”

• Zorluğu nedir bu tarz bir mekân açmanın?
• “Sıkıntı yaşamadık açmakta özellikle ama ileriki süreçler neyi gösterir bilmiyoruz. Surlariçi’nde bir şeyler yapmaya çalışırken bize bu konuda devletin de destek vermesini isteriz. Çünkü buraların da güzelleşmesi gerekiyor. İnsanların bize Güney Kıbrıs’ı örnek göstermemeleri gerekiyor. Büyüklü küçüklü esnafların olması gerekiyor. Esnafların çoğu endişeli oluyor.”

“TEŞVİK UYGULANMALI”

• Sizce genel olarak esnafın sıkıntıları nedir?
• “Esnafın en büyük sıkıntısı özellikle bu bölgede kendi yerel halkının olmamasıdır. Hani burada sadece turistlerin gelip, Güney’den insanların gelip alış veriş yapmadan gittiğini de biliyoruz. Siftah yapmayan yerler var. Bunun için düzenleme mi yapılır artık onu da bilmem açıkçası. Ama birlik içinde olursa buralarda güzel şeyler olur. Dereboyu’nu baz alırsak şimdilerde 60-70 dükkan var. O kadar yatırım yapılıyor ama 4, 5 ayda kapatıyorlar. Nedeni de kiralar yüksek, elektrik zaten yüksek. Bu bölgeleri devlet teşvik etmeli yer açılması için. Yaz ayları etkinlik yaparak buraları canlandırmak istiyorum. İstanbul Taksim meydanı gibi düşünürsek gitar çalan insanlar, şeker satan insanlar gibi, bunlara ihtiyacı var buraların. Gece burada insanlarımızın gezmesini istiyorum. Dereboyu’nda festival yürüyüşleri oluyor neden Suriçi’nde olmasın bu tarz etkinlikler.”

• İnsanlar ile uğraşmak zor mu?
• “İnsanlar ile uğraşmaya alıştığım için bana zor gelmiyor. Çünkü sohbet etmeyi seviyorum ve bütün oluyoruz. Öyle bir hal ki evi gibi hissediyor insanlar. Kendi kahvesini yapan insanlar da var. Benim felsefem önce insanları kazanmak, sonra para kazanmaktır. Çünkü insanları kazanmadan olmaz.”