1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. Herkesin Kendini Kurtarmakla Yükümlü Olduğu Bir Rejim!
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

Herkesin Kendini Kurtarmakla Yükümlü Olduğu Bir Rejim!

A+A-

 


U DÖNÜŞÜ
Barış masasını kim devirdi?
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ...
Tam bir "U" dönüşü ile...

Bu kararda hükümetin bir inisiyatifi olduğunu ben pek sanmıyorum.
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan,
Ne yaparsa yapsın çekirdek bir seçmen topluluğunun arkasında desteği olduğunu biliyor!
Amacı belli:
HDP’nin barajı geçmesi ya da geçmemesi…
Bütün mesele bu...!

DENGELER DEĞİŞİYOR
Tabi ki Barış sürecinin yüzde dört-beş oy bloku uğruna askıya alınması,
Türkiye’yi kana bulayabilecek bir iç çatışma ortamını da beraberinde getiriyor!
Peki bu yeni gelişmeler Türkiye’nin ekonomik ve uluslararası ilişkileri üzerinde,
Olumlu ve olumsuz ne gibi tesirler icra edecek?

İran ile P5+1 ülkeleri jeopolitik dengeleri değiştirecek denli bir ittifak antlaşması yaptı bile...
Obama yönetimi tarafından yapılan Nükleer anlaşma,
Dengeleri kökten değiştirecek, yeni jeopolitik gelişme ve şartlara gebe...

Kısacası bu politikanın vebali büyük sonuçlar doğurabilir...

ÖLÇÜSÜZ BİR DÜZEN:
MAL-MÜLK VE KOÇAN MESELELERİ

Bize de "vahyedilmiş" bir sistemimiz var:
Bir yığın ölçüsüzlükler ve tutarsızlıklar...
Mal-mülk koçan meseleleri vs.

Bu ölçüsüz düzeni değiştirmek için,
Oluşan negatif algıyı değiştirmeye yardımcı olacak içeriklerle,
Her konuyu hemen her boyutu ile ele almak gerekir...
Her olgu hakettiği gibi tartışılmalı,
Mülkiyet meselesi ve diğer sorunla ortak akılla ve yeni anlayışlarla çözülmeye hedeflenmelidir...

ASIL SORUN KAFALARIMIZDA
Kısacası herkesin "kendini kurtarmakla" yükümlü olduğu bir rejimin içerisinde,
İnsanın temel değer olarak kabul edilmesi mümkün mü?
Kendi yaşamını düzenleme olanağına sahip olması mümkün mü?

Mümkün olabilmesi için,
Toplumsal ve siyasal yapılanmayı hukuki bir zemine taşımak gerekir...
Bu yüzden toplumsal olanın parçalanmaması çok önemlidir...

Yani asıl sorun kafalarda...

GÖLGENİN GÖLGESİ OLMAYALIM:
BARIŞ SÜRECİNİ YÜRÜTMEYELİM!
YÖNETELİM...

Artık "Hukuk devleti" olmak kaygısı sona ermelidir...
Buradaki masa,
Yani müzakere/çözüm/barış masası devrilirse, Bir daha altından zor kalkarız...

Güçlü itaat damarlarıyla,
Gölgenin gölgesi haline gelmekle de,
Geleceği temsil edemezsiniz...

Bizler plânlı bir Çözüm ve Barış siyaseti ile geleceği temsil etmeliyiz...
Bu süreçte bir devlet kaprisi yaratıp masayı devirmek yerine,
Temsil ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi çok iyi çözmek,
Ve Plânlı ve Rasyonel bir şekilde süreci yönetmemiz gerekir!

Lütfen!
Barış sürecini yürütmeyelim,
Yönetelim ...

Bu yazı toplam 1950 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar