Sevgi, kişinin kendi dışında birisi ya da bir şeyle kendini bütünleştirmesidir.
Akıl da, sevgi gibidir...
Bütün hedeflere açıktır.
Sınırlama ile bağdaşmaz...

İYİ İZLENİM BIRAKABİLME STRATEJİSİ !
Yani siyasal ve toplumsal olgulara karşı, psikolojik bir kavrayış geliştirmek; çok önemli bir metot!..
Bütünsellik duygusunu karşılayan tek şey sevgidir.
İşte bizim sorunumuz da bu:
Biz, Kıbrıs'ı birbirini seven insanların vatanı durumuna getiremedik...
Tam tersi, kutuplarda gezinen ve çoğunlukla birbirinden pek haz etmeyen insanlar topluluğu haline dönüştük.
Maalesef, ilişkilerimizi hep iyi izlenim bırakabilme stratejileri üzerine kurmamız da buna bir etken olmuştur.

PAZAR MANTIĞI
Buna çare bütünsel bir evren anlayışının kavranmasıdır...
İnsanımızı dünya ile birleştirme ve aynı zamanda bir kimlik bütünlüğüne taşıma anlayışıdır.

Marx,"insanı insan yapan dış dünyayı değiştirmesi değil, dış dünyayı değiştirirken kendini de değiştirmesidir" der.
Biz hiçbir şeyi sevgi usulüne tâbi tutmadık.
Pazar mantığı ile idare etmeye kalktık.
Nasıl tekâmül edecektik ki?!..

HIRS VE KİBİR !
Başımızda kapitalizm, sahte ilim maskesine bürünmüş, hayallerimiz üzerinden kafamızı ve kalbimizi yoğuruyor...
Başkalarını etkileyim derken, hayallerimiz üzerinden kendimizi ifade etmeye yöneliyoruz. Akıllıyım, zekiyim, çekiciyim vs...
Sonra bu hayallerimizi ifade etmek adına nesneler alıp, duruyoruz...

İşte bizleri bu köksüz ve idealsiz arzularımız mahvediyor...
Kalplerimizi okuyamıyoruz.
Seçim dönemlerinde bu hırslarımızı fazlasıyla müşahade ediyor ve üzülüyorum.

HİÇ OLMAZSA ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA İÇİN KALP KIRMAYALIM...