“Hırsızlar, insanların hayalini ve umutlarını da çalıyor”
16 bin 200 Dolar karşılığında aracını satan ve kullandığı taksinin torpidosuna koyan Osman Özkul, halı sahada futbol oynadığı sırada taksiden paranın çalındığı iddialarında bulundu.
Serap ŞAHİN
28 yaşındaki Osman Özkul, 3 yıldır taksicilik yaparak hayatını idame ettiriyor. Kendi bireysel aracının 2 kapılı olduğu ve ailesine yetmediği gerekçesiyle 16 bin 200 Dolar karşılığında sattığını söyleyen Osman Özkul, söz konusu parayı kullandığı taksinin torpidosuna koyduğunu ve halı sahada futbol oynadığı sırada araçtan paranın çalındığı iddialarında bulundu. Özkul, hırsızlığın hiçbir açıklaması olmadığını belirterek, “Hırsızlar, insanların hayalini ve umutlarını da çalıyor” dedi.
“Parayı çekip taksinin torpido gözüne koydum”
2 kapılı Mercedes salon aracın ailesine yetmediği gerekçesiyle 4 kapılı bir araç almak istediğini belirten Osman Özkul, 30 Kasım’da aracını 16 bin 200 dolara sattığını ve söz konusu parayı kullandığı taksinin torpidosuna koyduğunu ve halı sahada futbol oynadığı sırada çalındığı iddialarında bulundu:
“Kıbrıs’ta her şey Sterlin üzerine olduğu için parayı bankadan çekip sterline çevirmek istedim. Saat 14.00’de Kaymaklı Ziraat Bankası’ndan bu parayı çektim ve kullandığım taksinin torpido gözüne koydum. Döviz bürosuyla konuştum, ertesi gün bu parayı Sterline çevirecektim. Bankadan parayı çektikten sonra Hamitköy’de Aydem Market’in önünde durdum. Arabayı kilitlemedim ve yaklaşık 10 dakika arabayı işler vaziyette bıraktım. Tesadüfen orayı da kamera görmüyormuş.”
“Halı sahaya gittim ve aracı kilitlemedim”
“Bu sırada müşterilerim oldu ancak hiçbiri ön koltuğa oturmadı. Akşam 19.00’da 9 Eylül ilkokulunun oradaki halı saha maçına gittim ve arabada para olduğunu unuttum. Arabayı park ettim ve kilitlemeden telefonu, anahtarı içinde bıraktım. Geri döndüğümde telefon ve anahtar yerindeydi. Arabada herhangi bir değişiklik de yoktu. O günün kasası da arabadaydı ve o da duruyordu.
Ertesi sabah uyandım ve döviz bürosuyla konuştum Sterlinin hazır olduğunu söylediler. Döviz bürosuna gittim ve baktım arabada para yok. Direk polise gittim ve 2 günüm polisi inandırmaya çalışmakla geçti.”
“1 ay önce de aynı yerde, aynı şekilde para çalınmış”
Osman Özkul, “Polisin söylediğine göre marketin önünde tente olduğu için kamerayı kapatıyormuş ve kamera yolun karşısını görmüyormuş. Polis, 9 Eylül İlkokulu’na da gitti, orda da kamera yokmuş.
Arabada para olduğunu bilen kimse yoktu. Zaten olay da kısa bir sürede gerçekleşti. Benden 2 hafta önce de, 1 ay önce de aynı yerde, aynı şekilde para çalınmış. Hatta 2 hafta önce çalınan parayı halı sahadaki adam görmüş arkalarından koşmuş ama yakalayamamış. 2-3 tane 16-17 yaşlarındaki çocuklarmış. Kapıları deniyorlar, kimin kapısı açıksa oradan alıp gidiyorlar.”
11 yıldır bu ülkede yaşıyorum. Hatta müşterilerime bile Kıbrıs kadar güvenli bir yer yok diye anlatıyorum. Ben o parayı yesem, ya da arkadaşıma versem, ticaret yapıp batırsam zoruma gitmeyecek. Çalmaları ve bunun bu kadar basit olması zoruma gidiyor. 1,5 ay önce de TMK’nın halı sahasından 10 bin dolar çalınmış. O insanlar da bana ulaştı. Onlar da bulamadılar. 2 hafta önce çalınan 28 bin TL de bulunamamış. Havalimanında da araç çalındığını duydum. Havaalanında araç nasıl çalınabilir?” diye sordu.
“Hırsızlar, insanların hayalini ve umutlarını da çalıyor”
“16 bin 200 Doları ben biriktirmeye çalışsam yapamam” diyen Osman Özkul, hırsızlığın hiçbir şekilde affedilmemesi gerektiğini ve bunun hiçbir açıklaması olmadığını söyledi.
Osman Özkul, “Hırsız başkasının hayatını ve emeğini çalıyor. O parayı ben bankadan borç çekmiş de olabilirdim. O zaman yıkılırdım ve toparlayamazdım. Hırsızlar insanların hayalini ve umutlarını da çalıyor” şeklinde konuştu.