Dünyada açık hava müzesi gibi bir görüntüye sahip belki de tek stat Mağusa Canbulat Stadı’dır. Tarihin tozlu sayfalarında yerini alan birçok savaşa ve hesaplaşmaya tanık olmuş bu geçilmez surlar dün Süper Lig’in zirvesinde yer alan iki sarı-yeşilli ekibin kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Yıllar sonra iki bini aşkın seyirciyi ağırlayan ve tezahüratlarla inleyen tarihi statta uzatmalarla birlikte 93 dakika oynandı ancak maç başladığı gibi golsüz ve sessiz bitti.

Maça hızlı başlayan ve 3 puanı daha fazla arzulayan taraf ev sahibi Mağusa Türk Gücü’ydü. İlk 15 dakikada yaptığı baskıyla golü erken bulmak ve rakibini paniğe sokmak isteyen Mağusa ekibi, etkili pozisyonlar yakalasa da bu planında başarılı olamadı. İlk 30 dakikalık periyotta sol kanatta etkili kanat bindirmeleri yapan Uğur Gök’le rakibi üzerinde baskı kuran Mağusa Türk Gücü, buna rağmen golü bulamayınca, oyunun kontrolünü kaybetti ve Binatlı maça ortak oldu. Hüseyin Taşçı’nın sakatlanıp oyundan çıkması sonrası, Binatlı orta alanında pas trafiğini yöneten Mehmet Göktaş savunmanın göbeğine alındı. Mecburi yapılan bu hamle, konuk ekibin orta alan gücünü kaybetmesine ve geriden uzun toplarla çıkmasına neden oldu. Maçın 30. dakikasına kadar oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Binatlı, bu dakikadan sonra savunmadan atılan uzun toplarla daha etkili çıkmaya ve ev sahibi takımın kalesinde etkili olmaya başladı. İki takımın da gol umutlarını bağladığı Afrikalı forvetler İbrahim Kabore ve Evor Bello dün sahanın en kötü oyuncuları arasındaydılar. Onlara destek olarak ikinci yarı iki takım da sahaya Emre Özsin ve Kemal Uçaner’i destek forvet olarak sürse de beklenen etki olmadı ve bu kadar etkisiz forvetin yer aldığı maçın golsüz bitmesi kaçınılmaz oldu. Binatlı adına sahanın en başarılı oyuncusu savunmada çok dikkatli bir maç çıkaran ve rakip kalede sürekli gol arayan tecrübeli savunma oyuncusu Ayhan Dumancı’ydı.

Mağusa Türk Gücü’nde orta alanda oyunu yönlendiren genç Lawrence Ogbe’yi dün çok beğendim. Basit oynayan, sahada mücadeleden hiç vazgeçmeyen ve kanatlara servis ettiği paslarla dün sahanın en iyilerinden biriydi. Altyapıdan çıkan Afrikalı bu genç oyuncu Mağusa Türk Gücü için çok önemli bir kazançtır.

Yasin Kurt’un varlığı ve yokluğu pek belli olmazken, bu sıkıntı ileriye top taşıma konusunda bütün yükün Uğur Gök’e binmesine ve bu oyuncunun erken yorulmasına neden oldu. Ancak ikinci yarı oyundan alınan Yasin Kurt’un yerine sağ kanada çekilen Nurettin Gecekuşu bu kanada resmen hayat verdi. Tecrübeli oyuncu bu kanattan geliştirdiği ataklarda çok önemli pozisyonlara imza atmasına rağmen topu bir türlü ağlara göndermeyi başaramadı. Ev sahibi ekibin savunması maçın genelinde önemli bir hata yapmazken, ikinci yarıda Kemal Uçaner’in kaçırdığı mutlak gol pozisyonunda topun ağlarla buluşmaması takımları adına büyük bir şanstı.

Maçın en dikkat çeken isimlerinden biri de hatasız bir maç yöneten orta hakem Fehim Dayı’ydı. Pozisyonlara yakınlığı ve yardımcıları ile uyumu takdir toplayan Fehim Dayı’nın, Binatlı’nın kazandığı golü ofsayt nedeni ile geçersiz sayması bu uyumun sonucunda oluşan doğru bir karardı. Sarı kart göstermeden önce pozisyonlarda öncelikle futbolcuları uyarmayı tercih eden Fehim Dayı’nın bu yapıcı tutumunu tüm hakemlerin uygulaması en büyük dileğimdir.

Ligin şampiyonluk iddiası taşıyan iki önemli takımının zorlu maçında, kazanan taraf sahada olmayan GAÜ Çetinkaya oldu. Sarı-yeşilli mücadeleden kazanan çıkmayınca, Mormenekşe deplasmanından 3 puanla dönen GAÜ Çetinkaya 34 puanla ikinci sıraya yerleşti ve ligin zirvesinin iyice karışmasına neden oldu. Bu haftadan sonra ligde zevkine doyulmaz, kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesine tanıklık edeceğimizi düşünüyorum.