HP’ye Yazıklar Olsun
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman hükümet kurmakla görevlendirildiği 21 Kasım’dan bu yana 14 gün geçti. Ama hala bir hükümet kurulamadı.
Bunun temel nedeni meclis aritmetiğinden çok meclisin artık eskimiş olması ve bugünkü halk iradesini yansıtmıyor olmasıdır.
Bu bağlamda Erhürman ilk olarak kendi ifadesiyle 7 maddelik bir “İlkeler Manzumesi” hazırlayarak mecliste temsil edilen tüm siyasi partilerin desteğiyle mevcut pandemi ve ekonomik krizi de aşabilecek bir teknokrat hükümet kurulmasını önerdi.
Bütün partiler belirlenen ilkelere sıcak baktı. Ama iş ortak bir hükümet kurulmasına gelince herkes yan çizmeye başladı. Önce UBP başkan vekili Ersan Saner “UBP’nin dominant olmayacağı bir hükümette biz yokuz” diyerek başkanlar yemeğine katılmadı.
Kalan 5 parti başkanı yemekte bir araya geldi. YDP başkanı Erhan Arıklı “biz erken seçim şartıyla CTP’nin önerdiği ilkeler temelinde kurulacak 4’lü hükümete destek veririz” diyerek net ve açık destek verdi.
Koalisyon görüşmelerine anlamadığım nedenlerle heyetler değil, başkanlar düzeyinde devam edildi. DP genel başkanı Fikri Ataoğlu bu ilkeler temelinde bir 4’lü hükümete var olduklarını ifade etti.
HP ve TDP genel başkanları ise CTP’nin ilkelerine kendilerinin de yeni ilkeler ekleyeceklerini söyleyerek masaya bazı öneriler koydu.
İki partinin önerileri de 4’lü hükümetin kurulmaması için yapılan önerilerdi.
HP “4 parti başkanının da içinde olmayacağı teknokrat bir hükümet” önerisiyle hükümeti kurmakla görevlendirilen Tufan Erhürman’ın da başbakan olmaması yerine bbaşka bir CTP milletvekilinin başbakan olması gibi garip bir öneri yaptı.
TDPde kurulacak olan 4’lü hükümetin bir erken seçim hükümeti olacağı gerçeğini unutarak içinde CTP’nin önerdiği 7 ilkeden bazılarının da yer aldığı 15-16 maddelik yeni ilkeler önerdi. Bunlar arasında HP’nin asla kabul etmeyeceği bilinen “BM parametrelerinde çözüm ve kendi kurumlarımızı kendimizin yönetmesi” de bu öneriler arasında vardı.
HP’nin de hem CTP, hem de TDP tarafından asla kabul edilmeyeceğini bile bile “kapalı Maraş’ın Türk yönetiminde yerleşime açılması” gibi uluslararası hukuka aykırı bir öneri ile geldi.
Anladığımız kadarıyla HP de TDP de müzakerelerde bu önerilerinde ısrarcı oldular.
Bu şartlarda bir hükümet kuramayacağı kesinleşen Erhürman da görevi iade etti.
Bugünkü meclis aritmetiğinde hem anahtar, hem de kilit parti durumuna gelen HP ülkeye kaybettirmek pahasına önce UBP ile, sonra CTP ile ve muhtemelen yarından sonra görevi yeniden alacak olan UBP başkan vekili Ersan Saner’le bir süre daha pazarlık yaparak kendince birşeyler daha koparmaya çalışacak.
“Temiz toplum, temiz siyaset” diyerek kurulan ve ilk seçimde önce 4’lü, ardından da Ankara’da yapılan pazarlıklarla 4’lüyü bozarak UBP ile 2’li koalisyonda yer alan HP tam bir hayal kırıklığı oldu.
Ülke nerdeyse 2 aydır fiilen hükümetsizdir. Hükümet olmadığı için bütçe hala meclis gündemine gelemedi. Pandemi ve ekonomik kriz insanımızı yakıyor. Bunlar için acil çareler üretilmesi gerekir.
Ama bunlar HP’nin umurunda değil. HP pazarlık gücünü artırarak UBP’den ya artı bir bakanlık daha, ya da meclis başkanlığını kapmanın hesaplarını yapıyor. Çünkü 9 vekilin bazıları “ben bakan olmazsam kurulacak hükümete güven oyu vermem” diyerek açıkça meydan okuyor.
Yazıklar olsun.
Çok değil 3 yıl önce toplumdan belli bir destek alarak meclise 9 milletvekili ile giren ve iktidar ortağı olan “temiz” parti ve “temiz” vekillerin geldiği yer burasıdır.
Hele CTP ile 4’lü koalisyon kurma çalışmaları yapılırken gizli gizli UBP ile pazarlığa devam ettikleri yönündeki dedikodular eğer doğruysa tam yazıklar olsun. Böylesi iki yüzlü ve içten pazarlıklı bir yapı “Temiz Toplum” ve “Temiz Siyaset” anlayışını bir daha ağızlarına almasınlar.