Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Nikos Hristodoulides, 2023 yılına kadar Kıbrıs sorununda bir çözüme varılmaması durumunda, adanın kuzeyinin Türkiye’ye ilhakı tehlikesi konusunda duyduğu endişeyi dile getirdi.

Hristodoulides, “O  yıl modern Türkiye’nin kuruluşunun 100. Yıl dönemi olacak ve Erdoğan’ın büyük Türkiye hayali bu yöndedir” iddiasını ortaya koydu.

Meclis Mali Komitesi’nde Dışişleri Bakanlığı’nın 2021 bütçesinin sunumunda konuşan Hristodoulides, “ne yazık ki adanın kuzeyi, kuzey Suriye, kuzey Irak bölgeleri Sayın Erdoğan’ın olası hedefleridir ve bu bizi düşündürerek endişelendirmelidir” dedi.

Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması çabalarına değinen Nikos Hristodoulides, BM Genel Sekreterinin Özel Görevlisi Jane Holl Lute’nin gayrı resmi bir konferans amacıyla aralık sonları ya da ocak ayı başlarında adaya geleceği bilgisi olduğunu açıkladı.

Hristodoulides, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile konuştuğunu ve onun muhtemelen 10-11 Aralık’ta düzenlenecek Avrupa Konseyi öncesinde Kıbrıs ve Yunanistan’ı ziyaret edebileceğini açıkladı. Kıbrıs sorununun çözümünün bu aşamada başlıca öncelik olduğunu belirten Hristodoulides, dikkatlerin, üzerinde anlaşmaya varılan iki bölgeli, iki toplumlu çerçeve temelinde, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasına odaklandığını dile getirdi.  
 
Türkiye’nin tahriklerinin Kıbrıs da dâhil tüm bölgeyi kapsadığını ve devam ettiğini savunan Bakan “uluslararası toplum Türkiye’nin bu davranışlarını iki temel nedene bağlıyor. Birincisi, Erdoğan, modern Türkiye’nin kuruluşunun 100. yıl dönemi olan 2023 yılına kadar Neo-Osmanlı yaklaşımını uygulamaya geçirmek ve bölgede ve İslam dünyasında lider güç olmak ve ikincisi de ülke içinde karşı karşıya bulunduğu önemli ekonomik zorluklar” diye konuştu.
 
Nikos Hristodoulides “Bu çerçevede, Kıbrıs’a karşı gerek Varoşa kapalı kentinde, gerek deniz bölgesinde gerekse kıta sahanlığındaki tahrikler doruğa ulaşıyor” değerlendirmesi yaptı. 

Joe Biden’in ABD başkanı olarak seçilmesi konusunda Hristodoulides, onun yaklaşımının bir önceki başkana kıyasla farklı olduğunu ama günün sonunda her Amerikalı Cumhurbaşkanı gibi Amerikan çıkarlarının iyiliği için çalışacağı değerlendirmesinde bulundu.