Doğu Akdeniz’de petrol var mıydı yok muydu tartışmaları uzun süredir devam ediyor.

Gerek Kıbrıslı Türkler, gerekse diğer kamuoyları gelişmeleri kısmen açıklamalardan, kısmen de basına yansıyan bölük pörçük bilgilerden izliyor.

Bölgede ne kadar petrol var?

Ekonomik değeri nedir?

Ne kadar rantabl olacak?

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas dün bu sorulara cevap verdi.

Sondaja göre bölgede 200 milyar metre-küp doğal gaz varmış.

Tek parselde bulunan doğal gazın değeri 60 milyar dolarmış.

Hristofyas’ın verdiği bilgi bu...

Türkiye medyasına göre bu miktar “Türkiye’nin 5 yıllık ihtiyacı”na denk düşüyor.

**

Enerji kaynakları insanoğlu için son derece önemli...

Her ne kadar alternatif enerji üretimi konusunda teknolojik gelişmeler ve yönelimler olsa da hala dünyada petrol bulunan bölgeler ‘büyük güçler’in kontrol alanının dışında kalamıyor.

Zaten gerek sondaj ama özellikle petrol çıkarma işlemlerini yapabilen şirketlere sahip ülke sayısı çok değil...

Sonuçta petrol nerede bulunursa bulunsun ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Norveç gibi ülkelerin ‘yardımı’ alınmadan ve onlara ‘payları’ verilmeden o petrol yeryüzüne çıkarılamıyor, ekonomiye katılamıyor.

Doğu Akdeniz’de bulunduğu söylenen 200 milyar metre-küplük doğal gazın da başına gelecekler bundan farklı değil...

**

Yazının girişinde altını çizdiğim gibi, petrol konusunda kamuoyunda yığınla eksik bilgi var.

Bunun yanısıra gizlenen bilgiler de var.

Mesela sondaj çalışmalarıyla bulunduğu söylenen doğal gazın ne zaman çıkarılacağını kimse açıklamıyor.

Eğer bulunursa ve kaliteliyse, doğal gazın ne kadar sürede ekonomiye katılabileceği sorusuna yanıt verilmiyor.

Hal böyle olunca, insanlarda yanlış algılar oluşuyor.

Sanki bulunan doğal gaz yarın çıkarılacak da birkaç yıl içinde sobalarda yakılacak, fabrikalarda kullanılacak hale gelecekmiş gibi bir düşünce var sokakta...

Halbuki gerçekler bunun tersini söylüyor.

**

Uzmanların verdiği bilgilere göre, doğal gaz çıkarmak ve ekonomiye kazandırmak için en az 10-12 yıl gerekiyor!..

Bu Doğu Akdeniz’deki hidro karbon yatakları için de geçerli...

Yani örneğin 2012 yılında düğmeye basılsa, doğal gazın kullanıma gireceği en yakın tarih 2022 yılı olacak!..

Kuşkusuz devletler bakımında bu fazla uzun bir süre değil.

Ancak yakın zamana dönük siyasi ve konjonktürel değerlendirmeler yapılırken, bu bilgiyi bir tarafa not etmek gerekiyor.