HRİSTOFYAS'IN DANIŞMANI ÇELEBİS SORDU
Kıbrıs (Güney) Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın danışmanı ve müzakere grubu üyelerinden Tumazos Çelebis, “Kıbrıslı Türklerle evlenenlerin gitmesi gerekir” dememiz mümkün mü? Kendi mevzuatımız böyle durumlarda vatandaşlık talebinde
Kıbrıs (Güney) Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın danışmanı ve müzakere grubu üyelerinden Tumazos Çelebis:
“Kıbrıs’ta doğanları kovmamız mümkün mü?”
· Çelebis: “Karma evliliklerden olan çocukları kovmamız mümkün mü? Kıbrıs’ta doğmuş ve büyümüş insanları yerleşik diye kovmamız kolay mı? Bunları içeride söylemek kolay ancak uluslararasında anlayışla karşılanmayız”
Kıbrıs (Güney) Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın danışmanı ve müzakere grubu üyelerinden Tumazos Çelebis, “Kıbrıslı Türklerle evlenenlerin gitmesi gerekir” dememiz mümkün mü? Kendi mevzuatımız böyle durumlarda vatandaşlık talebinde bulunma hakkı verirken, bizim böyle bir talepte bulunmamız uluslararasında anlayış bulabilir mi? Karma evliliklerden olan çocukları kovmamız mümkün mü? Kıbrıs’ta doğmuş ve büyümüş insanları yerleşik diye kovmamız kolay mı? Bunları içerde söylemek kolay ancak uluslararasında anlayışla karşılanmayız” dedi. Çelebis, Kıbrıs Türk tarafı çapraz oyu reddettiği sürece Rum tarafının; başkan ve başkan yardımcısı konusunda Zürich’teki gibi bir sistemden başka seçeneği olmadığını da söyledi.
Haravgi, Tumazos Çelebis’le yaptığı söyleşiyi, “Dönüşümlü Başkanlık Olmazsa O Zaman Zürich” başlığıyla yansıttı ve Çelebis’in son üçlü görüşmeden sonra tek umudun; Toprak konusunda uzlaşılan veri ve rakamlar üzerinde çalışacak komitenin işleyebilme ihtimalinde olduğunu söylediğini yazdı.
“ÖZLÜ TOPRAK DÜZENLEMELERİ YAPILMASI GEREKİR”
“Göçmenlerin büyük bölümünün, Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönmesini ve mülklerini geri almasını sağlayacak özlü toprak düzenlemeleri yapılması gerektiğini savunuyoruz,” diyen Çelebis, Kıbrıs Türk tarafının tam olarak ne düşündüğüne dair işaret vermediğini buna ek olarak veri dahi vermediğini ifade etti.
Çelebiz şu şekilde konuştu:
“BM’nin desteğini de alan bu talebimiz, Toprak konusunda bir komite kurulması anlaşmasını gündeme getirdi. Veriler ve rakamlar üzerinde çalışıp daha ilerisi için liderlere iletecek bir komite. Bu konudaki taahhütlerini ciddiyetle yerine getirmelerini umuyoruz.
“KALACAK OLANLAR NÜFUSUN %25’İNİ GEÇMEMELİ”
Kıbrıs Rum tarafı yerleşikler konusunun ayrı bir başlık olarak müzakere edilmesini istedi, ancak bunu - Talat dâhil - Kıbrıs Türk tarafı kabul etmedi. Bu nedenle konuyu Yönetim Başlığı altında, vatandaşlık konusu altına koyduk. Vatandaşlıktaki ana konu elbette ki yerleşiklerdir. Elbette ki bütün Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşıdır ve federal cumhuriyetin vatandaşları kalacaklar.
İstenilen, yerleşiklerin gitmesi ve insani kriterlerle kalacak olanlarının sayısının net olması ve 1/4 nüfus oranını ihlal etmeyecek kadar olmasıdır.”
“ULUSLARARASI CAMİA ANLAYIŞ GÖSTERMEZ”
Yukarıdakileri 50 Bin TC kökenli KKTC vatandaşının Ada’da kalmasını Kıbrıs Türk tarafına verilmiş bir taviz veya hediye olarak görenler için mi söylediği sorulduğunda ise Çelebis şöyle bir izahta bulundu:
“Kafa yormamız gereken şudur: ‘Kıbrıslı Türklerle evlenenlerin gitmesi gerekir’ dememiz mümkün mü? Kendi mevzuatımız böyle durumlarda vatandaşlık talebinde bulunma hakkı verirken, bizim böyle bir talepte bulunmamız uluslararasında anlayış bulabilir mi? Karma evliliklerden olan çocukları kovmamız mümkün mü? Kıbrıs’ta doğmuş ve büyümüş insanları yerleşik diye kovmamız kolay mı? Bunları içerde söylemek kolay ancak uluslararasında anlayışla karşılanmayız.”