Hukuk Devletiymişiz!
Geçmiş zamanda KTFD ve KKTC meclisimizden söz edilirken “Yüce Meclis” denirdi. Son dönemlerde Anayasa’ya aykırı yasalar geçirmekte “usta” bir Meclis oldu. Tabii çoğunluk oylarıyla bile bile populizim için seçimlerin yaklaşmasını ve güya bir kısım insanları memnun etmek için yapılıyor bu hukuksuz işler..Hukuk ve Anayasa kurallarına saygılı CTP ve diğer muhalefet milletvekillerinin uyarılarına rağmen..
Bir devletin seçilmiş temsilcilerinin yer aldığı “yasa yapıcı” Meclis’i bu durumlara nasıl düşmüş inanılır gibi değil..Kişisel olarak itibarlarını önemsemedikleri belli de oylarıyla, yaptıkları işler ile Meclis’in saygınlığını, güvenirliliğini yerle yeksan etmişler..
Bütün bunlar geçici kadrolara aldıkları 1016 geçici memurdan 7 Ocak 2018’de yapılacak genel seçimlerde oy toplamak için yapılıyor..Meclis başıboş değil ki..Başkanı var, Hukuk komitesi var, genel sekreteri ve hukukçuları var..Hükümetin yasa önerilerine görüş bildiren Başsavcılık makamı var..Mali yükümlülük getiren yasa tekliflerine görüş bildirmesi gereken Maliye bakanlığı var. Meclis’te çoğunluğa sahip olmak Anayasa’ya aykırı yasa geçirmeye yetki vermiyor..
UBP ve DP başkan ve milletvekilleri Meclis kürsüsünden yaptıkları konuşmalarda bu yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunu ve kadrolanmayı bekleyenlerin böyle bir durumla karşılaşabileceklerini ima etmişler..Bu da bilerek ve isteyerek görevlerini dürüstçe ve Anayasa’ya uygun yapmadıklarını gösteriyor..Yaptıkları yasanın önce Cumhurbaşkanı’ndan sonra da Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini bildikleri halde çoğunluk oylarıyla geçirmişler..
1977’de yapılan aynı içerikli bir yasa Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’nın eşitlik ilkesini zedelediği ve memur atamalarında ödevin gerektirdiği nitelikler dışında başka bir ayırım yapılamayacağını belirtmişti..Yani “Geçici memur” diye bir grubu kadrolamak bir yerde yurttaşlar arasında ayırımcılık yapmaktır ve bu Anayasa’ya göre mümkün değildir. Gerekli nitelik, yeterlilik sınavıyla tesbit edilmektedir ve edilmelidir...
Yüksek Anayasa Mahkemesi’nin bu yasayı iptal edeceğini bilmemiz Devlet ve Meclis’in bu durumlara gelmesinin ileride yaratacağı tehlikeleri görmezden gelmemizi gerektirmez..Çok tehlikeli bir aşamaya gelindi..
Bütün bu olanlar halkı yönetme erkini alan bu hükümetin ve üyelerinin, ve bu ve buna benzer siyasi görüşü paylaşanların onların partilerinin Anayasa’nın üstünlüğü ve bağlayıcılığını hafife aldığını ve kabul etmediğini göstermektedir. Bu durum toplumun şu anki yönetenler ve temsilcileri olan milletvekilleri olan yasa koyucular tarafından hukuksuz idare edeceğini açıkça ortaya koymaktadır..
7 Ocak’ta yapılacak seçimlerde halkın karar vermesi gereken en önemli ve acil durum şudur: KKTC’nin hukuksuz yönetilmesi toplumun kaoslar içinde yok olmasına neden olabilir. Böyle bir durumda hak, adalet, eşitlik ve hukuk kuralları işlemez..
.