1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Hukuki zemin tartışması
Hukuki zemin tartışması

Hukuki zemin tartışması

‘Sürüş ehliyeti’ soruşturmasıyla ilgili yeni iddia…  RÜŞVET dahil 4 suçlama altında kamudaki işlerine geri döndüler iddiası…

A+A-

Ülkede bulunmayan TC vatandaşı 24 kişiye sürüş ehliyeti verdikleri iddiasıyla tutuklanan, sonrasında da yüksek teminatla serbest kalan biri üst düzey devlet yöneticisi,  2 sürüş ehliyeti müfettişinin KAMUDAKİ işlerine geri döndükleri iddia edildi

Eski Tarım Bakanlığı Özel Kalem Müdürü T.N ile isimlerinin baş harfleri M.G, S.G’nin polis soruşturması sürerken geçtiğimiz Pazartesi günü Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndaki görevlerine başladığı, 1-2 saatin ardından görev yerinden ayrılmaları,‘hukuki zemin’ tartışmalarını da beraberinde getirdi

Ayşe GÜLER

Ülkede bulunmayan TC vatandaşı 24 kişiye sürüş ehliyeti verdikleri iddiasıyla tutuklanan, sonrasında da yüksek teminatla serbest kalan biri üst düzey devlet yöneticisi,  2 sürüş ehliyeti müfettişe disiplin soruşturması açılmadığı, kamudaki işlerine geri döndüğü iddia edildi.

Daha önceki görevi sürüş ehliyeti müfettişi olan Eski Tarım Bakanlığı Özel Kalem Müdürü T.N ile isimlerinin baş harfleri M.G, S.G’nin polis soruşturması sürerken geçtiğimiz Pazartesi günü Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndaki görevlerine başladığı, 1-2 saatin ardından görev yerinden ayrıldıkları belirtildi.

‘Sahte sürüş ehliyeti’ ilgili polisin aylardır sürdürdüğü tahkikat devam ederken, haklarında RÜŞVET dahil ‘sahte resmi evrak düzenleme’, ‘evrak sahteleme’, ‘sahtekarlıkla kayıt temini’, ve ‘menfaat temini için sahte, gerçekdışı ve hukuka aykırı evrak düzenlemek, imzalamak ve tasdik etmek veya vermek’ suçlaması bulunan 3 kamu çalışanının göreve dönmesinin gündeme gelmesi, ‘hukuki zemin’ tartışması da başlattı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, bir kamu görevlisi hakkında ‘disiplin işlemi’ başlatılmasının Bakanlığın takdir yetkisinde olduğunu aktardı, hem İyi İdare Yasası hem de Kamu Görevlileri Yasası altında takdir hakkının keyfi kullanılamayacağına işaret etti.

YENİDÜZEN’e konuşan Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral da soruşturmada adı geçen isimlerin görevden uzaklaştırılmadıklarını söyledi, “Görevden uzaklaştırmadık ki, geri dönsünler” dedi.

Kayral ayrıca bu konuda soruşturma açma yetkisinin ilgili bakanlıkta olduğunu kaydetti.

Öte yandan Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci ise, görevden alınan Bakanlık Özel Kalem Müdürü T.N’nin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndaki görevine geri döndüğünü söyledi.

Kanal Sim’e konuşan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, müfettişlerin göreve başlamadığını, bu konuda Başsavcılık görüşünü bekleyeceğini kaydetti, “Suç işlediği iddiası ortadadır. Şu anda onlara görev vermiyoruz. İddiaları hayret içerisinde dinliyorum. Doğru olan noktaları taşıyorum. İddialar yalan, yanlış. Bu arkadaşlar olay başladığından itibaren göreve çıkmıyorlar” dedi.

Soruşturma derinleşti, 1 kişi daha tutuklandı!...

Öte yandan soruşturma kapsamında yine şoför okulu işletmecisi olan E.T isimli kişi de tutuklandı.

Yürütülen tahkikat kapsamında tutuklanan zanlı dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı, aleyhinde 1 gün tutukluluk kararı alındı.

 

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı: ‘Takdir yetkisi’, keyfi kullanılamaz

 

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı:
Takdir yetkisi, keyfi kullanılamaz

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, bir kamu görevlisi hakkında ‘disiplin işlemi’ başlatılmasının en üst makamın, Bakanlığın takdir yetkisinde olduğunu aktardı.

Dizdarlı, hem İyi İdare Yasası hem de Kamu Görevlileri Yasası altında takdir hakkının keyfi kullanılamayacağına işaret ederek, Yüksek Mahkeme kararlarına göre bu konuda gerekçeli karar verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“En üst amir veya bakan, disiplin işlemini başlatmak takdir hakkına bağlı olduğu için keyfi kullanamaz. Bu takdir hakkını kullanırken bir karar vermelidir. Bu kararın da gerekçeli olması gerekiyor” diyen Dizdarlı,  “’Ben ister başlatırım, ister başlatmam’ diye kural ya da ilke olamaz. Böyle bir şey yapıldığı takdirde, böyle bir iddia olması halinde adaletin tecellisi için soruşturma başlatması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Dizdarlı, ilgili bakanının bu yönde istemde bulunup bulunmadığını bilmediğini de söyledi.

“Bakanlık KHK’ya talepte bulunmalı”

Dizdarlı, ilgili yasaya göre kamu görevlilerinin bulundukları yerde kalmalarında bir sakınca görülmesi halinde, bağlı bulunduğu kurumun en üst amiri veya yöneticisinin istemi üzerinden bu yönde KHK’ya bir talep yapılması gerektiğine işaret etti.

Yapılan talebin KHK tarafından değerlendirildiğini, tahkikat tamamlanıncaya kadar da görevden uzaklaştırılmasına emir verdiğini söyleyen Dizdarlı, “Bu madde bir koşul içeriyor. Böyle bir istem yapılması, KHK bir karar vermesi halinde söz konusu görevli hakkında 3 gün içerisinde disiplin kovuşturması başlatılması gerekir” dedi.

“Disiplin kovuşturulması yoksa işe geri dönebilir”

Kamu Görevlileri Yasası’nın 102. maddesine göre disiplin işlemi başlatılmasının en üst makamın, bakanın takdir yetkisinde kalan bir husus olduğunu ifade eden Dizdarlı, “Cezai işlem veya soruşturmalarda bu işlem yapılır. Arkasından da disiplin kovuşturulması başlatılır. Başlatılmaması halinde ilgili kişi işine geri dönebilir. Geri dönmesinde sakınca yoktur” şeklinde konuştu.

Dizdarlı, süreçle ilgili bilgi vererek, “Başlatılan disiplin işlemleri veya başlatılan tahkikatın üzerinden 3 ay geçmesi halinde yine böyle bir hak vardır” dedi.

 

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral: Uzaklaştırmadık ki göreve dönsünler

 

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral:
Uzaklaştırmadık ki göreve dönsünler!

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral, soruşturmada adı geçen isimlerin görevden uzaklaştırılmadıklarını söyledi, “Görevden uzaklaştırmadık ki, geri dönsünler” dedi.

Kayral, “Görevden almayı KHK yapar. Bakanlık KHK’ya bir yazı yazar, şu kişiler görevden uzaklaştırılsın der. Biz de karar alır,  yarı maaşla görevden geçici olarak uzaklaştırırız.  Bunlar bakanın keyfinde, 2 dudak arasındadır. Yasa bu değil. Görevden alacaksa KHK görevden alır. Prosedür bu” dedi.

“Bakanlık soruşturma açabilir”

Kayral, Bakanlığın soruşturma açma yetkisi olduğunu dile getirerek, süreçle ilgili bilgi verdi.

Kayral, şöyle konuştu: Bakanlık, bu konuyla ilgili ilk etapta soruşturma memuru görevlendirebilir. Bu memurun hazırladığı rapor, Başsavcılığa gönderilir. Disiplin suçu açısından suç unsuru tespit edilirse, o zaman ithamname düzenlenir. İthamname KHK’ya gelir. Komisyon hızlandırılmış mahkeme ile yargılama usulünü uygulayarak, o kişi hakkında karar verebilir.

“Ön tedbir olarak geçici olarak görevden uzaklaştırma”

Kayral, ‘ön tedbir’ olarak Bakanlığın Kamu Görevlileri Yasası tahtında da adım atabileceğini söyledi.

Hakkında soruşturma bulunan kişi ile ilgili gerek polis gerekse idari soruşturma tamamlanıncaya kadar

geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının talep edilebileceğini kaydeden Kayral, Komisyon’un yapacağı değerlendirmenin ardından gerek görmesi halinde yarı maaşla geçici olarak görevden uzaklaştırma kararı alabileceğini söyledi.

Kayral, yasa gereği söz konusu kararın 2 ayda bir yeniden incelenmesi gerektiğine işaret ederek, bu noktada Başsavcılığa yazı yazarak, görüş istediklerini aktardı.

 

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst: Göreve başlama yok, bu konuda Başsavcılık görüşünü bekleyeceğim

 

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst:
Göreve başlama yok, bu konuda Başsavcılık görüşünü bekleyeceğim

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, müfettişlerin göreve başlamadığını, bu konuda Başsavcılık görüşünü bekleyeceğini kaydetti, “Suç işlediği iddiası ortadadır. Şu anda onlara görev vermiyoruz. İddiaları hayret içerisinde dinliyorum. Doğru olan noktaları taşıyorum. İddialar yalan, yanlış. Bu arkadaşlar olay başladığından itibaren göreve çıkmıyorlar” dedi.

Kanal Sim’de dün akşam Damla Dabiş Özel’in sunduğu Ana Haber Bülteni’ne telefonla bağlanan, zaman zaman da gerilen Dürüst, “Kimseyi korumaya niyetimiz yok. Kimsenin hakkını gasp etmeye de niyetimiz yok. Yapılanlar yanlış var ise yasa tahtında işten el çektirilmesi gerekiyorsa ya da maaş kesintisi ise yapılacak ise onu da yaparız” şeklinde konuştu.

Dürüst, konuyla ilgili 2 gün önce Başsavcılığa görüş talebinde bulunduğunu ve bu görüşün 1-2 gün içerisinde çıkmasını beklediğini de dile getirdi.

Seçim öncesinde bu olayın tırmandırıldığını da savunan Dürüst, “Bu olayı kamuoyunun takdirine bırakıyorum” şeklinde konuştu.

Dürüst, özetle şunları söyledi: Yetkilerimi çok iyi biliyorum. Elbette ki soruşturma açma yetkisi bendedir, neyi nereye kadar yapabileceğimi biliyorum. Başsavcılık görüşü doğrultusunda adım atacağım. Bu görüş alınmadan atılan adımlarda olası bir mahkeme durumu, yargı süreci başladığında sıkıntıya gireceğimizi biliyorum. Başsavcılığa görüş sorduk. KHK’den yazı dün geldi. 2 gün önce görüş istedim. Bir iki gün içinde de bu görüşün çıkmasını bekliyorum.  KHK’dan yazı önce basına ulaştı, sonra bana geldi. Yazımı dün aldım… Sırtımızı dayayacağımız en büyük merci Başsavcılıktır. Görüş almadan birileri yorum yapıyor diye ben ona bakacak değilim.”


NELER YAŞANMIŞTI?

Rüşvet dahil 5 suçlama, yüksek teminatla serbestlik!

Ülkede bulunmayan TC vatandaşı 24 kişiye, sürüş ehliyeti verdikleri iddiasıyla biri üst düzey devlet yöneticisi,  2’si sürüş ehliyeti müfettişi, biri ise şoför okulu işletmecisi olan 4 zanlı Ekim ayında tutuklanmıştı.

Polisin 8.5 aydır sürdürdüğü soruşturma kapsamında 2013- 2016 yılları arasında ‘Sürüş Kabiliyet Belgesi’ ve ‘Motorlu Taşıt Aracı Sürüş Ehliyeti veya Öğrenci için Dilekçe’ formunu sahteleyip, tedavüle sürerek ülkede olmayan 24 kişiye KKTC sürüş ehliyeti almalarını sağladıkları iddiasıyla müfettişler T.N, M.G, S.G ve şoför okulu direktörü Y.E, mahkeme huzuruna çıkarılmıştı.

Mahkemede konuşan polis çavuşu, ayrıca 2005-2017 yılları arasında,  Ergüneş Şoför Okulu sahibi olan Y.E.’nin, 69 TC vatandaşı kişiye ise zorunlu olan 10 dersi tamamlamadan ehliyet aldırdığını beyan etmişti.

Zanlılar, ‘Sahte resmi evrak düzenleme’, ‘Evrak sahteleme’, ‘Sahtekarlıkla kayıt temini’, ‘Rüşvet’ ve ‘Menfaat temini için sahte, gerçekdışı ve hukuka aykırı evrak düzenlemek, imzalamak ve tasdik etmek veya vermek’ suçlarıyla bağlantılı olarak tutuklandığı açıklanmıştı.

Zanlılar ilk etapta 1’er gün tutukluluk almış, ardından da yüksek teminat şartları ile teminatla serbest kalmıştı.


 

KAMU GÖREVLİLERİ YASASI NE DİYOR?

‘Acil durumlarda en üst amir veya bakan tarafından görevden uzaklaştırılabilir’

Kamu Görevlileri Yasası’nın 102. maddesi ‘Görevden Uzaklaştırma’ ile ilgili süreci net olarak açıklıyor.

Yasaya göre; hakkında disiplin soruşturması başlatılan veya cezai kovuşturma açılan kamu görevlilerinin, görevleri başında kalmalarında sakınca görülmesi halinde en üst amiri veya yöneticisinin istemi üzerine ve KHK kararı ile geçici olarak görevden uzaklaştırılabilir.

Ancak acil durumlarda, Kamu Hizmeti Komisyonu'na bildirilmek ve sorumluluk kendisine olmak koşuluyla kamu görevlisi, bağlı bulunduğu kurumun en üst amirince görevden uzaklaştırılabilir.

“Kovuşturma yoksa işe dönebilir”

Yasa şöyle diyor: Görevden uzaklaştırılan kamu görevlileri hakkında, görevden uzaklaştırmayı izleyen üç iş günü içinde kovuşturmaya başlanması koşuldur. Kovuşturmaya başlanmaması halinde görevli, görevi başına döner. Kamu görevlisini görevden uzaklaştırdıktan sonra, hakkında derhal soruşturmayı başlatmayan, keyfi olarak veya garaz veya kini dolayısıyla bu tasarrufu yaptığı, kamu görevlisinin istemi üzerine yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan amirler, hukuki, mali ve cezai sorumluluğa bağlıdırlar.

Görevinden geçici olarak uzaklaştırılan veya görevle ilgili herhangi bir suçtan dolayı tutuklanan kamu görevlilerinin aylıklarının yarısı ödenir ve bu yasada öngörülen haklardan ve diğer çıkarlardan yararlanmaya devam eder.

Beraatları halinde…

“Geçici olarak görevden uzaklaştırılan kamu görevlilerinin beraatları halinde, görevden uzakta geçirdikleri süre hizmette geçmiş sayılır ve kademe ilerlemeleri devam ettirilerek barem içi artışları ve aylık kesinti tutarları geciktirilmeksizin verilir.

Ancak bu yasanın 100. maddesinde öngörülen disiplin cezalarından bir veya daha fazlasıyla cezalandırılan veya haklarında yapılan ceza kovuşturması sonucunda yetkili bir mahkeme  tarafından   mahkum    edilen   kamu    görevlilerinin, görevden uzakta geçirdikleri süre hizmetten sayılmaz; bu süre kademe ilerlemelerinde dikkate alınmaz ve aylık kesinti tutarları verilmez.”

Mahkumiyet alınırsa…

“Mahkemenin altı aya kadar sonuçlanması halinde, ilgili kamu görevlisine tam maaşı verilir. Mahkum olması halinde, tam maaş olarak görevden uzakta geçirdiği bu süre hizmetten sayılmaz ve kendisine verilen yarı maaş üstü ödemeler ikramiyesinden indirilir.”

“Görevden geçici uzaklaştırma en çok 3 ay devam edebilir”

“Görevden geçici olarak uzaklaştırma, bir disiplin kovuşturması gereğinden olduğu takdirde, en çok üç ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında karar verilmediği takdirde, kamu görevlisi görevine başlatılır.

Görevden uzaklaştırma, bir ceza kovuşturması gereğinden olduğu takdirde, Kamu Hizmeti Komisyonu ilgili kamu görevlisinin durumunu her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve kamu görevlisinin bağlı bulunduğu kuruma ve kamu görevlisine bildirir.”

“Kamu görevliliğinden çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına gerek bulunmazsa…”

“Soruşturma sonunda disiplin yönünden kamu görevliliğinden çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına gerek bulunmayan kamu görevlisi için alınmış olan görevden uzaklaştırma önlemi Kamu Hizmeti Komisyonu'nca derhal kaldırılır. Görevden uzaklaştırma önleminin kaldırılmaması halinde kamu görevlisi, tazminat ve benzeri haklar için mahkemeye başvurur.”

ozel-haber-gorsel-056.jpg

 

 

 

Bu haber toplam 4302 defa okunmuştur
İlgili Haberler