CTP Mağusa milletvekili Asım Akansoy, bugünkü Meclis oturumunda vatandaşlık ve beyaz kimlik konularına değindi. Hükümetin gelişi güzel, haksızlık yaratarak vatandaşlık dağıttığını vurgulayan Akansoy, vatandaşlık konusunda kendilerinin döneminde hazırlanan yasanın bir an önce geçmesi gerektiğini belirtti.

Akansoy’un konuşmasının satırbaşları şöyle: “Ana muhalefet olarak her ne kadar yapıcı ve iyi niyetli olsak dahi Meclis çalışmalarında hükümetin, öneri ve eleştirileri dikkate almaması büyük bir eksiklik.

Vatandaşlık konusundaki siyasetin içeriği ve niteliği bir ülkenin ne durumda olduğuna dair önemli bir göstergedir.

Demografik; toplum kimliği ve kültürü; demokratik irade; insan hakları; sosyal ve ekonomik vizyon bakımından konu tartışılabilir ancak burada tüm bu başlıklar hukukun üstünlüğü ile doğrudan ilintilidir.

Yani siz vatandaşlık siyasetinizi belli kriterler ve ihtiyaçlar üzerinden şekillendiremiyorsanız ve yasa gücü ile onu toplumsal düzenin bir parçası yapmıyorsanız orada ciddi sorunlar var demektir.

Sorunların temeli ise demokratik olur çünkü vatandaşlık meselesi doğrudan siyasi bir konu olarak değerlendirilmelidir. Bugün bu konuda sorduğumuz sorular havadadır, yanıtsızdır ve uygulamaların ne olduğu belirsizdir.

Bir an önce vatandaşlık yasası yapılmalı ve toplum siyasetin popülist hastalıklarından kurtarılmalıdır. Hükümette bulunduğumuz dönemde başlattığımız Beyaz Kimlik yani daimi ikametgah belgesi çalışması, biz hükümette kalsaydık çok daha iyi bir şekilde toplumsal sorunlara çare olacak noktada olurdu.

Bugün TBMM, Turkuaz Kart diye gerçekten bizim attığımız adıma paralel bir çalışma yapmıştır. Turkuaz Kart Yasası TBMM’den Mart 2017’de geçmiştir.

Biz Beyaz Kart çalışmasını ne yaptık? Hiç gündemde değil… Oysa tercihli ve nitelikli iş gücü yaratma adına önemli bir hamle yapılabilinir. Var olan pek çok insani soruna da çare üretilebilir.

Bugün 10 çalışma izni olanlara vatandaşlık verildiğini duyuyoruz. Kendi verilerimle bir hesap yaptığımda, şu anda 10 yıl ardıl çalışma izni olan kişi sayısı 4 bin 418’dir. Bu rakamı dört kişilik aile için uyguladığınızda 17 bin 672 kişi potansiyel vatandaş yapılabileceği veya yapıldığı ortaya çıkar.

Buna ek olarak Bakanlar Kurulu ile yapılanlar ve eşten vatandaşlıkları eklediğinizde durum daha da büyür. Önümüzde bakanlık onayı ile 5 yıla kadar her yıl ortalama 1500 x 4 =5500 kişinin; 6. yılda ise 3000 X 4= 12 000 kişinin vatandaş yapılacağını öngörebiliriz.

Bu gidişat kabul edilemez. Bu kontrolsüzlük kabul edilemez. Bu rakamların netleştirilmesini ve yasanın bir an önce yapılmasını istiyoruz. Bilmek istiyoruz şu anda kriterleriniz nedir, nasıl yapıyorsunuz?

Kıbrıs Sorunu bir yana, modern bir devlet yapısı içerisinde bu şekilde bir dağınıklık kabul edilemez. Belirsizlik kabul edilemez. Hukukun yerle bir edilmesi kabul edilemez. Demokratik irade ve demografik müdahale kabul edilemez.”