HÜKÜMET BİLDİĞİNİ YAPTI
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 20 saati aşkın süren ve zaman zaman gergin anların yaşandığı oturumunda, sosyal güvenlik alanında düzenlemeleri öngören Sosyal Güvenlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı i
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 20 saati aşkın süren ve zaman zaman gergin anların yaşandığı oturumunda, sosyal güvenlik alanında düzenlemeleri öngören Sosyal Güvenlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile İhtiyat Sandığı (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı oyçokluğuyla kabul etti.
Genel Kurul, dün saat 11.00’de başladığı çalışmalarını bu sabah saat 07.04’te tamamladı.
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Sosyal Güvenlik (Değişiklik)Yasa Tasarısı’nın görüşülmesi sırasında 3 TDP milletvekili olarak “işgal ettikleri” kürsüden zorla indirilmelerinin ardından saat 00.30’da yeniden toplanan Genel Kurul’da yerinden itirazlarını sürdürerek, kendilerine “saldıran” UBP milletvekillerinin özür dilemesini ve haklarında yasal işlem yapılmasını istedi.
Bu sırada Meclis Başkanı Hasan Bozer, Başkanlık Kürsüsü’nden indi. Oturumu yönetmek üzere Başkanlık Kürsüsü’ne gelen Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Yektaoğlu, Çakıcı’nın itirazlarını görüşmek üzere saat 00.36’da oturuma 5 dakika ara verdi.
Meclis Genel Kurulu verilen aranın ardından Meclis Başkanı Hasan Bozer başkanlığında saat 00.45’te yeniden toplandı.
KALYONCU SÖZ ALDI
TDP’lilerin protesto ederek girmediği genel kurulda Sosyal Güvenlik Değişiklik Yasa Tasarısı hakkındaki görüşlerini açıklayan CTP Milletvekili Ömer Kalyoncu Meclis’in kavga yeri olmadığını söyledi.
“Ben ne pahasına olursa olsun yasayı geçirttirmem” tutumunun yanlış olduğunu ifade eden Kalyoncuı, halkın oyuyla seçilen Meclis yapısına herkesin saygı göstermesi gerektiğini kaydetti.
Kimsenin CTP’yi kendi yaptığı boykota katılmaya zorlayamayacağını ifade eden Kalyoncu, bunların insanların düşüncelerinin gelişmesini engelleyen tutumlar olduğunu belirtti.
Kalyoncu, bu gibi tutumların insanların Meclis’i alaya alma noktasına taşıyabileceği uyarısında da bulundu.
UBP’nin seçim bildirgesinde vaat ettiklerini yapmadığını, ardından ekonomik paketi imzaladığını ileri süren Kalyoncu, UBP’yi “yalan dolan entrika yapmakla” suçladı.
UBP seçim bildirgesinden kesitler okuyan Kalyoncu, söz verilenlerin yerine getirilmemesi nedeniyle başta esnaf olmak üzere bütün kesimlerin kan ağlamakta olduğu görüşünü dile getirdi.
UBP’nin yapacağı her şeyi bir şeylerin arkasına sığınarak yapmaya çalıştığını ileri süren Kalyoncu, böyle bir mentalitenin doğru olmadığını söyledi.
“İnsanların şu anda var olan Sosyal Sigorta primlerini ödeyemediklerini, şimdi ise primlerin artırılarak emeklilik yaşının 60’a çekilmeye çalışıldığını” anlatan Kalyoncu, bu da yetmezmiş gibi esnafın vergi yükünün artırılma yönüne gidildiğini ileri sürdü.
Ülkede 15 bin işsiz olduğunu ifade eden Kalyoncu, “Bu insanların iş sahibi olması için ne yaptınız? Hiçbir şey” dedi.
Kalyoncu, bunlar yapılmadan Sosyal Sigorta primlerini artırmanın yanlış olduğu görüşünü dile getirdi.
Kaçak yaşama getirilen af konusuna da değinen CTP Milletvekili Kalyoncu, hükümetin kaçak olarak yaşamını sürdürenlere yönelik ciddi yaptırımlar uygulayamayacağını ileri sürdü.
Ülkede çıkarılan her affın “UBP’nin eseri” olduğunu ileri süren Kalyoncu, “Çünkü insanları affa alıştırdınız” şeklinde konuştu.
Devletin, Sosyal Sigortalar konusunda denetimler yapıp yatırımların yapılmasını yasal olarak sağlamak durumunda olduğuna işaret eden Kalyoncu, bunun yapılmaması nedeniyle bugün bu durumlara gelindiğini kaydetti.
UBP’nin seçim bildirgesinde “kaçak yaşamın önleneceğine” ilişkin vaatler de bulunduğunu kaydeden Kalyoncu, söz konusu seçim bildirgesinde herkese “mavi boncuk dağıtıldığını” ama icraata gelince yapılmadığını savundu.
Bu nedenle piyasada istikrar ve güvenin kalmadığını ifade eden Kalyoncu, bu güvensizlik nedeniyle insanların, elinde olan parayı da harcamaktan çekindiğini dile getirdi.
Vergi konusunda dengesizlik ve haksız rekabet olduğunu ileri süren Kalyoncu, ülkede ciddi şekilde kaçak taşeron olduğunu savundu.
Devlete işe alınmalar konusuna da değinen Kalyoncu, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı’nın sözlü atama yaptığını ileri sürerek, “Nerede görüldü sözlü atama yapıldığını. Memleket bu duruma geldi” dedi.
“Belediye çalışanlarının yatırımlarının yapılmasının sağlanması konusunda girişim yapmayan hükümetin, sosyal sigorta yatırımlarını yapanların primlerini artırmaya yöneldiğini” belirten Kalyoncu, bu durumun yanlış olduğunu söyledi.
Meclis’te yaşanan gerginlik konusuna da değinen Kalyoncu, CTP olarak kürsüyü kimseye kapatmadıklarını, kendilerinin yapmasını istemedikleri bir şeye destek vermediklerini anlttı. Kalyoncu TDP’nin tavrını “UBP’nin değirmenine su akıtmak” olarak nitelendirdi.
“Fikir özgürlüğü her şeyden kutsaldır. Hiçbir kimse fikrini söyleme konusunda ambargo koyamaz” diyen Kalyoncu, o nedenle ne UBP’nin ne de TDP’nin tavrının doğru olduğunu kaydederek, iki partiyi de kınadı ve sözlerini tamamladı.
SOYER
CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer ise konuşmasına, “Saat 01.30 oldu, prime time bitti şimdi herkes uykudadır” sözleriyle başladı.
Önemli olanın saatin kaç olduğu değil fikrilerin kürsüden dile getirilmesi olduğunu ifade eden Soyer, bu nedenle Sosyal Sigorta (Değişiklik) Yasa Tasarısı üzerindeki görüşlerini dile getireceğini söyledi.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı’nın işe aldığı bir kişinin ek iş yapmasına karşın bunun sorgulanmadığını, “bunun çalışma yaşamındaki disiplin açısından en güzel örneklerden biri olduğunu” söyledi.
Yüzlerce genç işsiz durumda iken, emeklinin kayıtsız olarak çalıştığını ifade eden Soyer, tartışma bu boyutlar üzerinden de götürülmediği takdirde kurumların güçlenemeyeceğine işaret etti.
UBP’nin hükümet programında çalışma yaşamı konusunda “Sosyal Diyalog Mekanizmalarını Hayata Geçirme” vaadi bulunduğunu anlatan Soyer, bunlar yapılmadığı gibi, yasalara ve Anayasa’ya uymayan yasa tasarılarının gündeme getirilmeye çalıştığını savundu.
Hükümet Programı’nda Sosyal Sigortalar Yasası’ndaki hakları Sosyal Güvenlik Yasası’ndaki haklara yaklaştırılacağının yazılmasına karşın, Sosyal Güvenlik Yasası’ndaki hakların daha da geri götürülmeye çalışıldığını ileri süren Soyer, bu durumu eleştirerek, “Buna hakkınız ve salahiyetiniz yoktur” dedi.
Sosyal sigorta yatırımlarını yapmayan bazı devlet kurumlarına açılan davaların kazanıldığını ve devletin bu paraları fazlasıyla ödemek durumunda kaldığını kaydeden Soyer, bunu bu noktaya getirenlerin sorumluklarının nerede olduğunu sordu.
Soyer, faturanın sosyal sigortalılara kesilmesi ile sorunun çözülmeyeceğini, daha da çıkmaza gireceği görüşünü dile getirdi.
Soyer, Sosyal Sigortalıların emeklilik yaşının 60’a çıkarılmasının kabul edilmez olduğunu da dile getirdi.
“Sadece yabancı değil, kaçak çalışan dünya kadar da KKTC vatandaşı olduğunu” yineleyen Soyer, bu durumun çok ciddi şekilde ele alınması gerektiğini kaydetti.
Sosyal Sigortalarla ilgili verileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan istemesine rağmen kendisine verilen raporda, bunların bulunmadığını ama TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin hazırladığı raporda bunları bulabildiğini ifade eden Soyer, bunu anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi.
Yapılan değişiklikle 40 yaşın altında bulunan % 67 sigortalının “kurban edilmeye” çalışıldığını savunan Soyer, 50 yaşın altında olanlara dokunulmadığını ileri sürerek, hükümetin buna hakkı olmadığını söyledi.
İmzalanan ekonomik pakette Sosyal Sigortalar Yasası’nın değiştirileceğine ilişkin bir madde bulunmadığını kaydeden Soyer, hükümetin öngörülenleri yapamaması nedeniyle bu yöne gittiğini savundu.
“Prim açığı ile açığın kapatılmasının mümkün olmadığını” anlatan Soyer, yasanın bu haliyle geçmesi halinde 2 - 3 ay sonra yeni felaket ve tartışmaların yaşanacağı görüşünü dile getirdi.
Sosyal Güvenliği artık Sosyal Sigortaların esas sahiplerinin yönetmesi gerektiğini ifade eden Soyer, ancak ülkedeki siyasi kültürün bunu başaramadığını söyledi.
Avrupa’da emeklilik yaşının 67’ye çekilmesine karşın kriz nedeniyle işsiz sayısının artması nedeniyle, genç işsizlere iş imkanı sağlanması amacıyla, çalışanlara erken emeklilik seçiminin gündeme getirildiğini anlatan Soyer, yeni yasayla bunun KKTC’de de yapılabileceğini dile getirdi.
Yapılan değişiklikle Sosyal Sigortaların cazibesinin ortadan kaldırıldığını, bunun da yanlış olduğunu kaydeden Soyer, tüm bunları sil baştan tartışmak gerektiğini söyledi.
Malulluk ve yaşlılık aylığından yararlanma konusunda yapılan değişiklikler konusundaki görüşlerini de dile getiren Soyer, bu iki konuda da hukuksal sıkıntılar yaşanacağını kaydetti.
Soyer, “Bu Sosyal Sigortalar Değişiklik Yasası hiçbir derde derman olamayacağı gibi, Sosyal Sigortaların çöküşüne doğru atılmış bir adım olacaktır” şeklinde konuştu.
Sayıştay Yasası’nın mali disiplin açısından çağdaş bir şekilde çıkarılmasına karşın hala daha tüzüğünün geçirilmediğini belirten Soyer, Başbakan’dan bu tüzüğün bir an önce çıkarılmasını talep etti.
Soyer, bunun mali kaynakların denetimi açısından son derece önemli olduğuna da işaret ederek, “Yazıktır bu devletin kaynaklarına” dedi.
Soyer, “Bu getirdiğiniz yasa tasarısı hiçbir şey getirmeyecek çalışan insanları da mahvedecek” diyerek sözlerini tamamladı.
SINAY
Ferdi Sabit Soyer’in saat 03.00’te konuşmasını tamamlamasının ardından CTP Milletvekili Abbas Sınay söz aldı.
Sınay sözlerinin başında, bugün yaşanan gerginliğin sorumlusunun UBP olduğunu, bu nedenle şikayet etme hakkı bulunmadığını savundu.
Maliye Teftiş Kurulu’nun sosyal fonlarla ilgili raporlarından kesitler okuyan Sınay, çıkarılan af yasasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti.
“Bu yasa geçmezse 13’üncü maaşlar ve maaşlar ödenmeyecekse bunu çıkıp halka söyleyin” diyen Abbas Sınay, “UBP hem ağlarım hem giderim oyununu oynuyor” iddiasında bulundu.
“Madem bu yasa aynı şekilde geçecekti niye bu kadar oyalandınız?” diyen Sınay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın “İngiltere emeklilik yaşını 67’ye çıkarmaya çalışıyor” dediğine ama İngiltere’nin bu konudaki hedefinin 2026 olduğuna işaret etti.
Yasa tasarısı ile Sosyal Sigortalar Kurumu’nun borçlarının katlanarak devam edeceğini ileri süren Sınay, “söz konusu yasaya ‘evet’ diyen bir tek sivil toplumu olmadığını, bu nedenle halkı daha da germenin bir anlamı olmadığını” söyledi.
Sınay, “Halkın hiçbir kesiminin onay vermediği bu yasayı ısrarla geçirmenin tek bir anlamı vardır. Aldığınız talimatı yerine getirmektir. Bunu çıkıp açıkça söyleyiniz” diyerek sözlerini tamamladı.
ULUÇAY
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay ise yaptığı konuşmada, uzun ve gergin bir gün ve gece olduğunu, bunun esas nedeninin söz konusu yasaların bugüne taşınması olduğunu söyledi.
Muhaceret Yasası konusunda konsensüs sağlanarak Meclis’ten geçirildiğini, oysa bugün geçirilecek yasaların ne uzun vadede ne de kısa vadede ülkenin koşullarına cevap verecek durumda olduğunu ifade eden Uluçay, ısrarla ve inatla bu yasaların geçirilmesinin doğru olmadığını belirtti.
Yasaların daha uzun vadeli tartışılarak bir düzenlemeye gidilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, Maliye Teftiş Kurulu’ndan gelen raporun da olumsuz olduğunu dile getiren Uluçay, sonuçları itibarıyla bundan bir iki yıl sonra yeniden tartışmaların yaşanacağı bir ortama dönüleceği uyarısında bulundu.
Tasarıların tartışılması sırasında yaşananların, çalışma yaşamında bundan sonra yapılacaklar konusunda ciddi sinyaller verdiğini ifade eden Uluçay, “Öyleyse bu konuda neden bu kadar ısrar ediliyor?” dedi.
Bu konuda çalışma yapılırken hiçbir bilimsel araştırma gerçekleştirilmediği konusunda Kamu - İş’in milletvekillerine uyarı mektubu gönderdiğini söyleyen Uluçay, bu türden tasarılarda birlikte sonuç üretilememesi durumunda ileride uygulamada ciddi sıkıntılar yaşanabileceğine dikkati çekti.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle primlerini yatıramayanların, yeni yasayla artırılan primleri de yatıramayacağı ve kayıt dışılığın bu nedenle artabileceği görüşünü dile getiren CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, ülkede yaşanan sıkıntılar dikkate alındığında bunları tahmin etmenin hiç de zor olmadığını söyledi.
Adına “tedbir” denilerek hazırlanan tasarının, kurumun ihtiyaçlarına cevap vermeyeceğini ifade eden Uluçay, hükümetin bunun haklı gerekçesini sağlıklı şekilde ortaya koyamadığını savundu.
Kurumun ayakta kalmasından yana olduklarını, ancak hükümetin konsensüs sağlamayarak bu şansı teptiğini öne süren Uluçay, tasarının ülke gerçeklerine dayanılarak hazırlanmadığı görüşünü yineledi.
Tasarının Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceği görüşünü de dile getiren Uluçay bu durumu “Bile bile lades olmak” olarak nitelendirdi.
“Biz yapalım da Anayasa Mahkemesi’nden dönerse dönsün” anlayışının yanlış olduğunu belirten Uluçay, UBP’nin yaklaşımının bu yönde olduğunu ileri sürdü.
Sosyal Sigortalar Kurumu’nun neden bu noktaya geldiğinin belli olmasına karşın, düzeltilmesine yönelik sağlıklı bir düşünce yapısının geliştirilemediğine değinen Uluçay, neden eskiden yapılan yanlışlardan hala daha gerekli derslerin çıkarılamadığını sordu.
Bütçe görüşmelerine bakıldığında ekonomide “pembe tablolar” çizilmediğinin ortada olduğunu iddia eden Uluçay, atılan adımla bu kurumun ayakta kalacağına ilişkin beklentilerin sonuç vermeyeceğini söyledi.
UBP milletvekillerinin önemli bölümün de tasarının soruna çare olmayacağına inandığını iddia eden Uluçay, herkesi tasarı konusunda bir kez daha düşünmeye davet ederek konuşmasını tamamladı.
ADEM
Tasarı üzerinde saat 04.26’da söz alan CTP Milletvekili Sonay Adem, “Akşamleyin burada yaşananları içimize sindirmek, kabullenmek mümkün değildir” diyerek sözlerine başladı.
TDP’nin yapacağı eylemden UBP’lilerin haberi olmasına karşın CTP’nin haberi olmadığını, yaşananların ardından TDP’nin kendilerine sitem etmesinin doğru olmadığını kaydeden Sonay Adem, kendileri için aslolanın Meclis kürsüsünden düşüncelerini aktarmak olduğunu söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Danışma Meclisi’nin tasarı ile ilgili olarak hazırladığı rapora değinerek bunun Meclis’le dalga geçmek olduğunu savunan Sonay Adem, rapordan çeşitli bölümler okudu.
Tasarıda kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler olduğunu, başvurulması durumunda söz konusu tasarının Anayasa Mahkemesi’nden geri dönebileceğini anlatan Sonay Adem, “emeklilik hakkını kazanmış insanların elinden bu hakkın alınarak daha ileri tarihlere atılmasının kabul edilmez olduğunu” söyledi.
Tasarının sosyal sigorta ile kamu görevlileri emeklileri arasındaki uçurumu daha da artıracağı görüşünü dile getiren Adem, bunun önümüzdeki günlerde daha da büyük gerilime neden olabileceği uyarsından bulundu.
“Bu hükümet, önce buna karar vermesi gerekir. Israrla ve inatla bu çalışmanın sosyal güvenlik sistemine getirisi olmayacağını söyledim. Eğer ciddi bir çalışma istersek bir platform oluşturulmasını da önerdim” diyen Adem, kendisinin sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı çalışmasını savunan bir kişi olduğunu dile getirdi.
“Gerçekten ve yürekten el uzatmalarına karşın ellerinin havada kaldığını” söyleyen Sonay Adem, tasarıların geçmesi ile 1 Ocak’tan itibaren daha büyük bir “felaketle” karşı karşıya kalınacağını öne sürdü.
Birinci sebebin primlerdeki artış nedeniyle sosyal sigortalardan kaçış olacağını savunan Adem, ülkede 6 bin 616 işyerinin prim yatırmadığını kaydederek, bu tasarılar ile “felaketin” daha da büyüyeceğini ileri sürdü.
Burada temel ihtiyacın; birlikte omuz vererek sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı bir noktaya getirilmesi olduğunu ancak bunun yapılamadığını yineleyen Adem, “UBP’yi örgütsüz kesimler üzerinden politika yapmakla” suçladı.
“UBP, öyle sanıyorum ki kendi mezarını bu yasalarla birlikte kazmaya başlamıştır” diyen Sonay Adem, “Durum vahimdir, durum tahmininizden de daha ciddidir” şeklinde konuştu.
Bu nedenle bu konunun yeniden çok ciddi şekilde değerlendirilmesini isteyen Adem, “Ümit ederim bu atılan adımlar nedeniyle bizim söylediklerimiz haksız çıkar. Sizi son bir kez daha uyarmak isterim” diyerek sözlerini tamamladı.
KÜÇÜK
Eleştirilere yanıt vermek için söz alan Başbakan İrsen Küçük, yapılan konuşmalarda ortaya konulan görüşleri olumlu bulduklarını söyledi.
Gözü kapalı muhalefetin doğru olmadığını, yapıcı muhalefete her zaman saygı duyduğunu kaydeden Küçük, yapılan olumlu önerilerden yararlanmaya çalışacaklarını söyledi.
Sosyal güvenlik yasa tasarıları konusunda yaklaşık bir yıldır çalıştıklarını, ideal bir tasarı olduğunu iddia etmediklerini ifade eden Küçük, buna karşın tasarı ile sosyal sigortalara yıllık 45 milyon gelir beklediklerini vurguladı.
Sigortalarda birçok kaçak olduğunu ifade eden Küçük, alınacak önlemlerin ardından kaçaklar üzerinde yoğun şekilde çalışacaklarını, o zaman yeniden ihtiyaç hissedilirse değişikliği gündeme getirebileceklerini söyledi.
Başbakan Küçük, Sayıştay Yasası çerçevesinde çıkarılması gereken tüzük konusunu takip edeceğini de belirtti.
ÜNVERDİ
Tasarı üzerinde son sözü alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi, çalışanların geleceğe daha güvenle bakabileceği bir yasanın hazırlandığına olan inancını dile getirdi.
Ünverdi, yasaları hazırlarken uzlaşıya önem verdiklerini, bundan sonraki süreçte de aynı tutumu sürdüreceklerini dile getirerek, yasanın hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
Daha sonra Sosyal Güvenlik Değişiklik Yasa Tasarısı’nın madde madde görüşülmesine geçildi. Tasarı oyçokluğuyla kabul edildi.
Ardından ise bir daha görüşülmek üzere genel kurula havale edilen Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile İhtiyat Sandığı (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı.
YORGANCIOĞLU
Bu sırada söz alan CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, “4 ay önce ‘cezaları affedelim’ diyen hükümetin, şimdi primleri artıracak tasarıyı gündeme getirmesini” eleştirdi.
Yorgancıoğlu, “yanlış” olarak nitelendirdiği bu tutumu UBP’nin sağlıklı bir şekilde değerlendirmesini istedi.
Yorgancıoğlu’nun konuşmasının ardından, söz konusu tasarılar madde madde görüşülmesinin ardından oyçokluğuyla kabul edildi.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, zaman zaman yaşanan gerginlik içinde, 20 saati aşkın süren çalışmasında sosyal güvenlik alanında düzenlemeleri öngören Sosyal Güvenlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı, İhtiyat Sandığı (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı oyçokluğuyla kabul etti.
Meclis, daha sonra 21 Ocak - 1 Şubat tarihleri arasında Endonezya’da yapılacak olan İslam Konferansı Örgütü Parlamenterler Birliği toplantısına Ertuğrul Hasipoğlu, Mutlu Atasayan ve Ömer Kalyoncu’dan oluşan heyetin katılmasını oybirliğiyle onayladı.
Meclis daha sonra, Şans Oyunları (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nda değişiklik yapılmasını öngören öneriyi ele aldı.
Bu aşamada söz alan Maliye Bakanı Ersin Tatar, değişikliğin Casinoların 300 bin Euro’dan 500 bin Euro’ya çıkarılan yıllık harç ödemelerinin 2 taksit yerine, 4 taksitte ödenmesini öngördüğünü söyledi.
Yapılan oylamada tasarı oyçokluğuyla kabul edildi.
Genel Kurul çalışmalarını saat 07.04’de tamamladı. Meclis bundan sonraki birleşimini 29 Aralık Perşembe günü yapacak.