Geçen bir hafta boyunca yaşananlar iç politikada bütün dengeleri yerinden oynattı. Yenidüzen’in gündeme taşıdığı ‘izinsiz uçuş’ haberinin tetiklediği gelişmeler hükümetin, partilerin, hatta seçimlerin geleceğini farklı bir noktaya taşıdı.
Bir başka deyişle siyasette kartlar yeniden dağıtılacak, adım atılırken ve karar alınırken son bir hafta yaşananlar da hesaba katılacak.
Peki hangi ‘taşlar’ yerinden oynadı bu 5-6 gün içerisinde?
Birincisi, hükümette revizyona gitmek zorunda kaldı Başbakan Tatar. Skandalla birinci derecede sorumlu tutulan Ünal Üstel’i aldı. 
Skandal nedeniyle kelle alırken, ‘krizi fırsata çevireyim’ dedi ve parti içi muhaliflerinden Faiz Sucuoğlu’nu da görevden almaya çalıştı Tatar ama olmadı. Bu hamlesiyle UBP içinde adeta kendi bindiği dalı kesti. Bir yandan Ünal Üstel’i, diğer yandan Faiz Sucuoğlu’nu, öte yandan Aytaç Çaluda’yı karşısına aldı. Zaten UBP içerisinde eski Genel Başkan Hüseyin Özgürgün’la köprüler çoktan atılmıştı. 
Eroğlu kanadının da Tatar’a sıcak bakmadığını bilmeyen yok.
Bu durumdaki Tatar’ın UBP’de Genel Başkanlık koltuğunun çok kaygan bir zeminde olduğunu tahmin etmek güç değil.
Dün Cumhurbaşkanı’nın ‘yalan söylediğini’ ima ederek ‘Faiz Sucuoğlu’nu görevden almak istemediğini’ söylemesi de içine düştüğü durumun ne kadar çaresiz olduğunu anlatıyor.
Çok net görünen şudur ki, Tatar’ın Başbakanlığı artık iki kişinin inisiyatifindedir: Biri Kudret Özersay, diğeri ise Faiz Sucuoğlu…
Yaptığı acemi hamleler sonucu Tatar sadece parti içerisinde değil, hükümette de ipleri elinden kaçırmış durumdadır.
“Vazo kırıldı” diyen Faiz Sucuoğlu bugün istifasını sunabilir. Bu durumda HP’nin hükümette kalması daha da zorlaşır. Zaten HP skandal sonrası orada her oturduğu saat puan kaybettiğinin farkındadır. Muhtemeldir tek motivasyonları Ankara’nın “Çekilmeyin, hükümeti bozmayın” telkinidir. 
Zaten görevden alma operasyonları sırasında bizzat Tatar’la görüşen TC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri muhtemelen Faiz Sucuoğlu’nu da teskin etmeye çalışıyordur.
Çünkü bu hükümet biterse alternatifi zordur. Hatta kendi istedikleri şekilde bir hükümet imkansız gibidir.

*  *  *

Uzaktan kumandalı ve talimatla kurdurulan UBP-HP koalisyonu biterse eğer, bir ‘milli cephe hükümeti’ isteyenler, düşleyenler var. UBP-DP-YDP koalisyonu…
Toplamda 26 milletvekili var bu üç partinin kağıt üstünde…
Ancak bu kağıt üstündeki isimlerden biri Hüseyin Özgürgün… Vekillikten ayrılmadığı halde yaşamına İstanbul’da devam eden Özgürgün adaya dönebilir, hatta bu formüle onay da verebilir. Zira onun derdi HP ile hükümet olmaktı. 
Peki ama farz edelim ki Özgürgün döndü, UBP-DP-YDP için zemin oluştu, bu kadar kritik bir sayıyla hükümet olma kararı alındı.
Bu hükümet meclisten güvenoyu alır mı sizce?
Aslında sadece bu değil, Tatar’ın kurmaya kalkışacağı hiçbir hükümet bu saatten sonra güvenoyu alamaz gibi görünüyor. Başka partilerden dolayı değil, kendi partisinden vekiller onay vermez Tatar’a artık…
O yüzden Tatar ya bu hükümeti devam ettirecek ve o koltukta birkaç ay daha oturacak ya da görevi bırakacak ve kendisini genel başkanlıktan götürmek isteyen UBP’liler de teşkilat işlerine hız verecek.
Kuşkusuz ‘ilk iş’ de kapıda bekleyen Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak.
Kim bilir, belki de Tatar ‘hırıltıyı’ sezip adaylıktan çekilecek. Ya da gözü kapalı girecek ve sonra başına gelenlerin muhasebesini yapacak.
İşin özeti, ‘izinsiz jet skandalı’ Cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil bütün hesapları ve dengeleri değiştirdi.
Herkes hesabını buna göre yapıyor artık…