1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Hükümet değil memleket
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Hükümet değil memleket

A+A-

Öylesine kanıksıyor, normalleştiriyor, hazmediyoruz ki korkuyorum.
Hükümet değil mesele.
Memleket!

UBP'nin itibarını parti üyeleri ve oy verenler düşünsünler.
Tek dert “UBP” olsa keşke!
Bu baskı, bu tahakküm, bu müdahale hepimize ve demokrasimize yöneliktir.
Faili görmek gerek!

“Olacak o kadar” diye başlık attı bir gazetemiz.
Hani tam da “alt yönetimsen, doğaldır” mantığı...

“Kabine revizyonu” sıradanlığı içinde bakıyor kimileri…
İsyan etmek gerekiyor halbuki…

“Daha beteri olmaz” dediğimiz her defasında, oluyor.
Hem de göstere göstere!
Bağımsızlığını ve iradesini yitirdikçe, tam bir kuklaya dönüştükçe daha çok bağırıyor kimileri: Egemenlikten taviz vermeyiz!

***

Evet, hükümette UBP, Saray'da Tatar olmasaydı, böyle bir sonuç yaşanmazdı, muhtemelen.

Yine de meseleyi salt "Ulusal" partilerin üzerine yığmak, yabancı bir devletin müdahalesini gözden kaçırmak demektir.
Türkiye'nin ne garantör olarak, ne de başka bir sıfatla böyle bir karışmacılığa hakkı vardır.

İlhak siyasetini dünyanın önüne getirmek gerekiyor.
Gür sesle!
Özgürlüklerimize karşı tam bir yıkım vardır ortada.

* * *

Peki, neler oldu?
Farklı farklı kaynaklardan gelen bilgiler hep aynı!
Önceki gün de bir grup gazeteciyle bir araya gelmiş TC Lefkoşa Büyükelçisi, toplantıya katılan arkadaşlar yazarlar mı bilmiyorum ancak söylenenler, iddiaların reddedilmediği yönünde…

Seçim tamamlanmış ve Bakanlar Kurulu listesi yine Büyükelçilik üzerinden TC Başkan Yardımcısı Fuat Oktay’a gönderilmiş.
O listede Tahsin Ertuğruloğlu da var.

Tatar-Sucuoğlu görüşmesinde yeni bir liste yazılmış.
UBP’den de karar alınmış: Meclis dışından bakan atanmayacak.
Yeniden düzenlenen kabine için böylece “gerekçe” yaratılmış.
Kendisine sunulan liste ile gerçeği farklı olunca Oktay bunu gurur vesile yapmış.

Sonrası malum…

***

Demokrasimiz adına tam bir “utanç” hali!

Türkiye’de fetihçi ve etnik milliyetçi kanadın adada görmek istediği Dışişleri Bakanı açıktır.
Irkçılığa yanaşan bir dil, nefret ve düşmanlık üzerine kurulu bir söylem istiyorlar.
Bu talebi anlayabilirim, Tatar’ın ve Sucuoğlu’nun onca manevrasını da…

Ama en başta söyledim, mesele makamlar ya da hükümetler değil memlekettir.
Haysiyetimiz, irademiz, varlığımızdır tehdit edilen…

 

Bu yazı toplam 2379 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar