”Hükümet işçiden yana taraf olmalı”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) milletvekili Zeki Çeler, asgari ücretin daha fazla geciktirilmeden belirlenerek, bu kötü ekonomik şartlarda özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşların daha fazla mağdur edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) milletvekili Zeki Çeler, asgari ücretin daha fazla geciktirilmeden belirlenerek, bu kötü ekonomik şartlarda özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşların daha fazla mağdur edilmemesi gerektiğini vurguladı. Asgari ücret Tespit Komisyonu’nun Pazartesi (yarın) yeniden toplanacağını anımsatan Çeler, “Umarız hükümet bu süreçte işçiden yana taraf olur” dedi. Geçtiğimiz yıl kendileri döneminde de asgari ücretin Şubat ayında belirlendiğini, ancak belirlenen ücretin işçi tarafının da talepleri doğrultusunda %30’luk bir artışla (530 TL) sendikalarla birlikte belirlendiğini anımsatan Çeler, aynı dönemde yine asgari ücret belirleme kritlerlerinin değişmesi için de adımlar attıklarını ifade etti.
Sektörel bazda taban maaşlarının belirlenmesi önerisine hemen hemen tüm tarafların sıcak baktığını, bu taban maaşın sadece devlet ve işveren tarafından değil, işçi temsilcilerinin de olacağı bir masada belirlenebileceğini belirten Çeler, “Bu nedenle sektörlerde sendikalaşma gereklidir, ‘eğer bu olmazsa da taban maaş belirlenemez” dediğimizde ise herkes elini ayağını çekti, çünkü sendikalaşma taraftarı değillerdi” dedi.
4’lü koalisyon hükümeti döneminde protokol ve hükümet programı gereği sendikalaşmayı teşviklendirmenin söz konusu olduğunu bu düşüncenin de zaten TDP’nin her zaman öncelikleri arasında olduğunu belirten Çeler, kendilerinin de görev süresince bu doğrultuda adım atarak, hem işverene teşvik, hem de işçilere maddi manevi destek sağlamaya çalıştıklarına vurgu yaptı.
Zeki Çeler, bu doğrultuda işçilere, İstihdam Destek Merkezi (İDM) fonu tarafından ek 750 TL maaş verilmesi ve sendikalaşmanın teşvik edilmesi yönünde öneri sunduklarını, ancak o dönem koalisyon ortaklarının sendikalaşma konusunda kendileri ile hem fikir olmaması nedeniyle bu uygulamanın yürürlüğe giremediğini kaydetti. Çeler, “O dönem bu uygulama hayata geçirilmiş olsaydı, asgari ücret çalışanları, şu anda işçi temsilcilerinin talep ettikleri rakama yakın bir maaş alır duruma gelmiş, ayrıca sektörel bazda taban maaş uygulaması da olacaktı” dedi.
Özellikle ev bakım hizmeti, yaşlı bakım hizmeti alan kesimler ile bazı küçük orta boy işletmelerin asgari ücreti ödeme zorluğu çektiklerine, özelde çalışan yerel iş gücünün az olması nedeniyle de çok ciddi bir meblağın yurtdışına gittiğine dikkat çeken Çeler, Bu teşviklendirme sistemi hayata geçmiş olsaydı, hem sendikaların önerdiği rakamın üstünde bir rakam ortaya çıkacak hem de bu para ülkemizde kalarak ekonomimize de çok ciddi katkı sağlamış olacaktı” dedi.
Bu konuyu o dönemde üniversitelerin ekonomi bölümleri ve ülkenin önde gelen ekonomistleri ile de çalıştıklarını ve hem İDM Fonunda biriken paranın 2 yıl boyunca kullanılması için yeterli olduğunun, hem de ülke ekonomisine ciddi bir katma değer yaratacağının net bir şekilde ortaya çıktığını belirten Çeler, “Ancak maalesef ortaklarımızı bu konuda ikna edemedik. Biz, işçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi adına yalnızca sözde değil somut adımlar attık, muhalefette söylediklerimizi icraat makamına gelince de uygulamaya çalışarak, duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk. Yaşanan bu olay da kimlerin gerçek anlamda işçinin yanında olup olmadığını göstermesi açısından oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.