1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Hükümet Programındaki EĞİTİM
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Hükümet Programındaki EĞİTİM

A+A-

Bir araya gelmesi pek düşünülmeyen iki siyasal parti CTP-UBP koalisyon hükümetinin başarılı olması gerekliliğinin kaçınılmaz olduğu hep söylendi ve söyleniyor… Hiç kuşku yok ki bir hükümetin başarılı olma göstergesi, hükümet programındaki hedeflerini yerine getirmesidir… Ancak pek tabii ki bu başarıyı, hem daha anlamlı kılan, hem de daha önemli hale getiren yegane şey de; hükümet programında yazılanların içeriğidir… İşte bu önemden hareketle hükümet programının “eğitim” başlığı altında yazılanları irdelememek olmazdı…

Bu Hükümet Programı’nın, öncekilere göre önemli bir farklılığı var. Belirlenen birçok hedefe ulaşma, takvime bağlanarak her icraatın hangi sürede gerçekleştirileceği açıkça ifade ediliyor… Bu durum “eğitim” başlığı altında yazılanlara da yansımış durumda… Bu bağlamda da incelendiğinde eğitim sistemi açısından devrim nitelikli hedeflerin programda yer aldığını söyleyebilirim. İşte CTP-UBP hükümetinin eğitim adına yapacaklarından öne çıkanlar…

• Kıbrıs Türk halkının kültürel mirasına sahip çıkma: Programda eğitim başlığındaki tüm uygulamalar “Kıbrıs Türk halkının kültürel mirasına sahip çıkma” vurgusu ile başlıyor. Bu anlayış, eğitim sistemini derinden etkileyen istenmeyen transfer eğitim uygulamaları ve kültür transferinin önünde durulacağını gösteriyor…
• “Okula Dayalı Yönetim” ve “Okul Tabanlı Bütçe” anlayışı: Reform nitelikli bir uygulama… Bu uygulamanın 18 ay içerisinde hayata geçirilmesi hedefleniyor. Daha farklı bir biçimde söyleyecek olursak bir sonraki öğretim yılında her okulun kendine ait bir iç denetim mekanizması ve bir “okul bütçesi” olacak…
• 0-3 yaş grubundaki çocukların eğitim sorumluğun Eğitim Bakanlığı yetki alanına alınması: Bilindiği gibi Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğu 4 yaş grubundan başlıyor. 0-3 yaş grubu kreş kapsamında olup şu an için Eğitim Bakanlığı yetki alanında değil. İki yıl içinde gerçekleştirilmesi öngörülen bu uygulamayla çağdaş eğitim sistemlerinde olduğu gibi, tüm bireylerin doğumdan itibaren eğitimle buluşturulmasının önü açılacak…
• Özel Eğitim Yasası: Eğitim sistemimizde hiç bulunmayan özel eğitim uygulamalarını hayata geçirmeyi içeren Özel Eğitim Yasası’nın 18 ay içinde çıkartılacak…
• Tüm eğitim kademelerinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri: Gerekli yasal düzenlemeler 2 yıl içerisinde tamamlanarak ilkokullarda da Psikolojik Danışma ve Rehber Öğretmenlerin görev alması sağlanacak…
• Kolej Giriş Sınavı’nda değişiklik: Kademeli bir geçişle 3 yıl içerisinde kolejlere girişte süreç temelli bir değerlendirme sistemiyle öğrencilerin ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi esas alınacak…
• Farklı türdeki okullar yerin çok programlı liseler: Farklı okul türü yerine, farklı program türü ilkesi benimsenerek farklı türdeki okullar, çok programlı liselere dönüştürülmesi 3 yıl içinde sağlanmış olacak…
• Öğretim programları ve ders kitapları: Kıbrıs Tarihi kitapları başta olmak üzere, tüm ders kitapları sürekli olarak geliştirilerek; toplumsal cinsiyet eşitliği, eleştirel eğitim, çoklu bakış açısı, sosyal adalet, ortak değerler, paylaşım, kültürlerarası saygı ve hoşgörü anlayışıyla hazırlanması sağlanacak…
• Mesleki Yeterlilik Kurulu oluşturulacak: Ara eleman açığını gidermeye yönelik mesleki teknik öğretimi destekleyecek bir Mesleki Yeterlilik Kurulu oluşturulacak…
• DAİ ve DAK ile ilgili sözleşme: Sözleşmenin yenilenmesine ilişkin karar, hukuki durum ve bu konudaki araştırmalardan elde edilecek sonuçlar dikkate alındıktan sonra verilecek…
• YÖDAK yeniden yapılandırılacak: YÖDAK’ın bugün yaşadığı sorunlar irdelenerek, YÖDAK’in daha etkin olarak kurumsallaşmasını sağlayacak tüm düzenlemeler hayata geçirilerek yeni bir yapılanmaya gidilecek…
• Devlet AR-GE Kurumu oluşturulacak: Bilimsel araştırmalar için üniversitelerin öz kaynaklarını destekleyecek TÜBİTAK benzeri bir Devlet araştırma-geliştirme (Ar–Ge) kurumu oluşturulacak…

Yukarıda okuduklarınız Hüküm Programı’nın eğitim başlığı altında verilen ve eğitimde ihtiyaç duyulan dönüşümü sağlayacağını düşündüğüm önemli hedeflerdir. Bu hedeflerin her biri eğitim ihtiyaç duyduğu dönüşümü sağlayacak mihenk taşlarından biridir… Ancak dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var. O da, öngörülen bu dönüşümü sağlayacak kadronun oluşturulması ve bu kadronun sahip olması gereken anlayış…

Eğitime yön verecek kadro, bu dönüşümlerin gerekliliğini fark edememiş veya bu dönüşümü sağlayacak eğitim bilimi kuramlarındaki anlayış ve esasları içselleştirememiş ise ne yazık ki hükümet programında yazılanlar, yazıldığı gibi orada kalacak… Yok eğer, gerçekten nitelikli bir kadro ve eğitim bilimi ilkelerinin hakim olduğu bir anlayış benimsenirse eğitim sistemimizin ivedilikle ihtiyaç duyduğu dönüşüm sağlanabilir…

 

--------------------------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun
 


Sayı Arttı, Ya Kalite!

2015-2016 öğretim yılı için Kuzey Kıbrıs'taki 13 üniversiteye kayıt yaptırma hakkı kazanan Türkiyeli öğrenci sayısında artış yaşandı… Üniversitelerimize ÖSYM tarafından 11.430 öğrenci ön lisans ve lisans programlarına kayıt hakkı verildi… Bu rakam son yılların en büyük artışını sağladı… Peki ya kalite!

Üniversitelerimiz öğrenci sayılarını artırırken aynı zamanda kalitelerini de artıyorlar mı? Yoksa hâlâ esas olan daha çok öğrenci, daha çok para anlayışı devam ediyor mu?

Üniversitelerimize, Türkiye’den kayıt hakkı elde eden 11.430 öğrencinin, hazır bulunuş düzeyleri nedir acaba? Bu öğrencilerin ne kadar üst düzey öğrenciler dediğimiz gruptan?

Bu sorulara yanıt vermek pek kolay değil. Ancak unutulmaması gereken nokta şu: Nitelikli öğrencinin bizi tercih edebilmesi sağlamanın tek yolu, üniversitelerdeki kaliteyi artırmaktan geçiyor… O yüzden sayının artışına değil, kalitenin artışına odaklanmalıyız…

 

----------------------------------------------------------

Anlayana Gülmece


Bilgisayar Erkek mi,  Kadın mı?

Bilgisayar kullananlara şu soru sorulur:  “Bilgisayar kadın mı, erkek mi?” Bilgisayar kullanan kadınlar, “erkek” , bilgisayar kullanan erkekler ise “kadın” olarak yanıtlarlar ve gerekçelerini de şöyle dile getirirler.

Bilgisayar kullanan kadınlar:  Biz bilgisayarları, sorun çözsün diye alıyoruz ama onlar daha fazla sorun çıkarıyor. O nedenle bilgisayarlar erkektir.

Bilgisayar kullanan erkekler: En yeni, en iyi, en pahalı, en güzel bilgisayarı alıyoruz. Çok kısa bir süre sonra daha yenisi, daha yenisi, daha iyisi, daha pahalısı, daha güzeli çıkıyor. O nedenle bilgisayarlar kadındır.

Bu yazı toplam 2554 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar