Hükümet seçenekleri ve CTP’nin tavrı
28 Temmuz seçimlerinin parlamentoya yansıttığı aritmetik ve 2015 seçimlerine dönük hesaplar, kurulacak hükümetin sağlıklı, istikrarlı ve uzun ömürlü olup olamayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Meclisin en güçlü partisi durumundaki CTP’nin atacağı adımların ne olacağı bilinmiyor. Ancak bu adımların geleceğin belirleyicisi olacağı kesin…
CTP’nin önünde bazı sorular var. Bu sorulara karar mekanizmalarında şekil verecek ve yoluna yürüyecek.
İlk soru şu: Hükümeti kuralım mı, kurmayalım mı?
Bu koşullarda CTP’nin hükümeti kurmama gibi bir hakkı var mı?
Sağ partilerin 2015’teki Cumhurbaşkanlı, belki 2014 yerel seçimine dönük ittifak, hatta birleşme hedeflerinin varlığı ve olası hükümeti tehdit ediyor oluşu, CTP’de “Bırakalım UBP ve DP şimdiden bir araya gelsin, ne hali varsa görsün” eğilimine yol açabilir.
Bu düşünce yanlış değil belki, ama “siyasetin hedefi ülke yönetimine talip olmak ve yetkiyi alınca yönetmektir” gerçeğine pek uygun düşmez.
Tabii bu biraz da UBP ile DP’ye de bağlı… 26’sı olan iki parti bir araya gelip CTP’siz bir hükümete niyetlenirse, durum tamamen değişir. Bu durumda CTP’nin yapacağı ‘ana muhalefet’ görevidir ve 21 milletvekilli ana muhalefetin böyle bir hükümete ülkeyi ve meclisi dar etme potansiyeli epey yüksektir.
**
CTP’nin soracağı ilk sorunun yanıtı “Evet, hükümeti biz kurmalıyız” ise, peşinden başka sorular gelecek.
“Hangi parti ya da partiler ile?”
Seçenekler belli…
CTP-UBP: 35…
CTP-DP: 33…
CTP-UBP-TDP: 38…
CTP-DP-TDP: 35…
Meclis aritmetiğindeki olasılıklar ve toplam milletvekili sayıları böyle…
Tümü de parlamentodaki sayı bakımından ‘oldukça güçlü’ hükümetler!
Bu güce sahip bir hükümetin ülkede Anayasa değişikliği dahil birçok radikal karara imza atması, bu kararların arkasında durması pek mümkün…
**
CTP’nin ikinci soruya vereceği yanıtın elbette önemi vardır. Ama o yanıttaki parti ismi kadar, hükümetin vizyonu ve programı ile pratikte bunlara ne kadar uyacağı beni çok daha fazla ilgilendiriyor.
Hangi parti ile hükümet kurarsa kursun, CTP’nin elinde ‘ülkeyi ve toplumu dönüştürme’ şansı var.
28 Temmuz iradesinin sonucu her ne kadar tek başına iktidar yetkisi vermediyse de kimseye, bir araya gelip ortak hedeflere doğru yürüyecek partilerin banka hesaplarına ciddi bir kredi yatırdı.
Maharet o krediyi kullanabilmekte!..
O yüzden CTP’de karar mekanizmaları sorulara yanıt ararken parti isminden çok, toplumun açtığı krediyi kullanma niyeti olan bir partnerle ‘başarıdan başarıya koşma’ya odaklanmalıdır.
Cümleyi tersten okursak, CTP’nin kuracağı hükümetin ‘başarısız olma’ gibi bir lüksü yoktur. ‘Armudun sapı’, ‘üzümün çöpü’ gibi mazeretler, içe dönük mevzular ve incir ipi gibi uzayıp gitmesi muhtemel evhamlarla vakit öldürmek ve krediyi tüketmek yerine, kim ne hesap yaparsa yapsın Kıbrıslı Türkleri bugünkü konaktan daha ileriye taşıyacak bir aktivasyon, CTP’nin temel yol haritası olmalıdır.
2015 hesapları dahil, her türlü gizli planı bozmanın yolu halkın rüzgarını arkasında tutmayı becermekten geçiyor.