1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3.  HÜKÜMET 'UZAYA GİDİŞ İZNİ' DE VERİR Mİ?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

 HÜKÜMET 'UZAYA GİDİŞ İZNİ' DE VERİR Mİ?

A+A-

Uçuş lisansı olmayan şirkete 'Ercan'dan uçuş izni' verdikten sonra, bu hükümet artık her şeyin iznini verebilir.
Kim duracak ki karşısında?
Hukuk mu?
Takmıyorlar ki!
Bilim mi?
Çoktan hurafelere geçtiler.
Toplumsal fayda mı?
Kimin umurunda!
Siyaset mi?
E hani, o da yok!..

*  *  *

UBP-DP azınlık kabinesi toplumu bezdirdi.
İnsanların büyük kısmı tepkili ama ses çıkaran az.
Bu sessizlik de hükümettekilere 'yürü ya kulum' mesajı veriyor olmalı.
Abarttıkça abartıyorlar.
Anayasa, yasa, kural yok.
Boş vaatler dışında icraat da yok.
En belirgin özellikleri Türkiye hükümeti ve onun Kıbrıs'taki temsilcileri ne derse harfiyen yerine getirmeleri.
Zaten bakanlıklar TC Elçiliği'nin 'danışman' ya da 'koordinatör' diye görevlendirdiği memurlarla doldu. Bizim bürokrat ve memurların yerine kararları onlar veriyorlar. Özellikle de Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi...
KKTC devletinin görev verdiği kamu görevlileri bu şekilde by pass ediliyor.

Hükümettekiler tavla teslim çünkü...
Hiçbir şeye 'hayır' diyemiyorlar.

*  *  *

AKP'nin Lefkoşa mitinginde yaptığı o meşhur "Ezan sesi susmasın diye referandumda evet" konuşması haşa kulaklarımızda çınlayan Kemal Dürüst de muhtemelen Ankara'dan yahut Elçilik'ten gelen bir 'rica' üzerine geçen sene görüştüğü bir şirkete 'uçuş belgesi' verdi. Ankara'dan gelen şirkete 'hayır' demedi, diyemedi.
Alıp da şirketin dosyasını da okumadı, incelemedi.
Uzmanlara, sektörü bilenlere de sormadı.
Yemedi içmedi şirkete derhal Ercan'ı kullanma hakkı verdi.
Oysa o şirketin uçuş izni yoktu!
 Dünyanın bütün ülkelerinde değil belki ama en az yüzde 67'sinde böyle bir olay olsa, ilgili bakan değil istifa etmek, dünyanın geriye kalan yüzde 33 ülkesinden birine gider, bir daha da geri dönmezdi!
Kemal Dürüst 'oralı' bile olmadı.
Her zamanki gibi...

*  *  *

Ama kabahat Dürüst'te değil ki.
Daha doğrusu 'tek kabahatli' o değil ki...
Memleketin Başbakanı yazın sonuna gelmemize rağmen hala bu sene kış saati mi, yoksa Suudi saati mi kullanacağımızı söylemiyor. Bence bilmiyor da...
Bilse, bir karar alınsa neden kamuoyuna açıklamasın ki?
Geçen kış onca olumsuzluk yaşanmışken, ülkenin Başbakanı suskunluğunu koruyor.
Eğitim Bakanı'na ne demeli?
Memleketin eğitimini yobazların emrine amade etti, fakat hala 'her şey normalmiş' numarası yapabiliyor.
İçişleri Bakanı'nın yazdığı 'istisnai yurttaş' sayısı 'sıradan yurttaş'ların, yani bizim sayımızı neredeyse geçti. Hukuksuz sınır dışı ve yine hukuksuz iade kararları toplumda infial yarattı. Eleştirileri duymuyor, algılamıyor.
Eş-dost, hısım ve akrabalara devlet arazilerini dağıtan Serdar Denktaş'ı mı sayalım, yoksa Ercan'daki işletmeci Taşyapı'nın sahibi Emrullah Turanlı  ile karşılıklı' rüşvet' suçlaması yapan Tahsin Ertuğruloğlu'nu mu?
Yoksa tüm bunları denetlemekle görevli Sayıştay Başkanı'nın 'ailedeki müşavir sayısını artırma projesi'nden başka bir iş yapmadığını mı?

*  *  *

Sonuç şu ki bu hükümet ilk başvuran şirkete 'uzaya gidiş geliş izni' verebilir.
 Bence niyeti olan varsa başvursun.
Yalnız Ankara'dan da bir telefoncuk lazım.
Gerisine bakan olmaz.
'Bakanlar' bakmaz.
 

Bu yazı toplam 1671 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar