Hükümete uygun uygulamalar…
Üç gündür Ali Pilli’nin görevden alınmasını tartışıyoruz…
Tabii ki önce şimdiki üçlü hükümetin atanmış olduğunu hatırlayarak eleştirileri/tartışmayı yapmakta yarar var.
Bir de Ersan Saner’in başbakanlığa nasıl oturduğunu da hatırlayalım;
UBP genel kurulunun ikinci turu yapılırken yüksek oyla ikinci tura kalan Faiz Sucuoğlu’nun ve ikinci aday Hasan Taçoy’un adaylıktan çektirilmeleri sonucu Saner’in genel sekreter olarak vekalet ettiği UBP başkanlığına gelmesi nedeniyle başbakanlığa da atanmış olduğunu herkes hatırlar.
Hatta daha da önceye giderek herkesin “gelemez” dediği Cumhurbaşkanlığı makamına Ersin Tatar’ın nasıl geldiği de herkesin malumudur.
***
İşte böyle bir ortamda Ali Pilli’nin görevden alınmasını tartışıyoruz… Her şey normalmiş gibi… Demokratik bir ortamda yaşıyormuşuz gibi… Siyasi işleyişimiz yolundaymış gibi… Yukarıdaki örnekler anlatıyor ki bu minvalde, bu zamanda olan hiçbir şeyden şaşmamak gerek.
***
Öyle bir duruma gelindi ki neredeyse toplumun çoğunluğu Ali Pilli’nin görevden alınmasına tepki gösterdi.
İster Pilli’yi sevsin veya sevmesin… İster UBP’li olsun veya olmasın Pilli’nin yanında durdu. Neden görevden alındığını sorgular oldu.
Aslında sorguluyor vatandaş ama görevden almanın niçin olduğunu da tahmin ediyor…
Bazı çevreler, yani casino-otel-turizm, belki inşaat sektörü ve belki ithalat (çoğu yer üç hafta kapalı kalmak durumunda kaldığı için) çevreleri Ali Pilli’nin sağlık üst kurulu ile hareket etme çabasından rahatsız olduklarını çeşitli defalar ifade ettiler.
Çok açık değil belki… Hatta zaman zaman bazı açıklamalarla önlemlerin yanında oldukları şeklinde açıklamalarla hedef saptırma yapmış olduklarını da yaşadık. Ancak bu tutum uzun sürmedi.
Bir süre önce başlayan Ali Pilli’nin görevden alınması ve yerine Ünal Üstel’in getirileceği fiskosları gerçek oldu ve Ersan Saner, bu durumu geçtiğimiz gün gerçekleştirdi.
Elbette bu, yani görevden alma, başka birilerini atama işi, siyasette olabilir, kabul görür ve bazen de yapılması gereken bir uygulama olarak vardır.
Ancak görevden almanın gerekçesi olarak “yoruldu” denen Ali Pilli’nin yerine Jet Krizi ile gündeme gelen, zamanın başbakanı Ersin Tatar tarafından görevden alınan Üstel’in getirilmesinin altında yatan sebepler önemlidir.
Bu uygulamanın nedeni yukarıda yazdığımız sektörlerin Ünal Üstel’le rahat edecekleri, pandemi döneminde kendi yararlarına açılımlar yaşayacakları nedeniyle olabilir mi!
Daha jet krizi bitmeden, polis tarafından açıklanmayan rapor ortada yokken, önce Ulaştırma Bakanlığı’na, daha sonra ‘daha iyi yapacak’ diye Sağlık Bakanlığı’na getirilen Ünal Üstel’den beklenti nedir?
Dün sosyal medyada Mahmut Anayasa hatırlattı; Daha önce de seçimler öncesi bir dizide meşhur olan Polat Alemdar’ı (Necati Şaşmaz) Ünal Üstel, kendi diş kliniğinde ikamet eder göstererek yarım saatte vatandaş yapmıştı.
Yani geçmişi de çok parlak değil Üstel’in… Bu durumlar (ve başka durumlar da var herhalde) varken üst üste ödüllendirilerek makamlar verilmesi nedendir?
Üstelik bir pandemi dönemi ve süreci yöneten bakanlığın başına getiriliyor…
***
Bunlar yaşanırken Ünal Üstel’in boşalttığı bakanlığın başına da Resmiye Canaltay getiriliyor… Yani Derviş Eroğlu’nun kızı… Meclis başkanlığına aday yapılan ama kendi partililerinin bile oy vermediği Canaltay, daha önce Eroğlu ailesine verilen sözler gereği markalaştırılıyor…
***
Ülkede pandemi varmış, zaten takviyeli yürüyebilen ekonomi bitmiş, vatandaş borç içinde kıvranıyormuş, esnaf iş yapamıyormuş, evine ekmek götüremeyen insanlar varmış, hükümet ortaklarının umurunda değil!
UBP bazı kesimlerin isteklerini yerine getirmeye çalışıyor ki her zaman, özellikle seçimlerde destek bulabilsin…
YDP, atamalarla uğraşıyor… Elindeki her yere kendi adamlarını sokmaya büyük gayret gösteriyor… Bu bana geçmişte Türkiye’de yapılan paylaşımları hatırlatıyor…
DP ise hükümette yok gibi… Fikri Ataoğlu, bakanlık aldı ya…. Amacına ulaştı, sessiz sakin makamında oturuyor, gelişmeleri izliyor…
Hükümetin havası böyle…
Biz mi! Böyle bir zamanda Ali Pilli’ci olduk çıktık.
Daha neler yaşarız kim bilir!
Mart soğuğu yerine Mart vakası
Atanmış hükümet, kısmi açılma dedi ama aslında her yeri açtı. Sadece kamuda bazı yerler dışında devlet daireleri ve okullar kapalı kaldı.
Tabii, okullar açılmayınca kamuda çalışanlar çocuklarını ne yapacaklar? Nereye, kime bırakacaklar?
Onun için de şimdilik böyle bir açılım!..
Pazartesi itibarıyla çoğu yer açıldı haberi verildi ya Cuma günü… O günden açılımı yaşadı sanki vatandaş… Ha Pazartesi, ha Cumartesi… Herkes dışarıdaydı… Yollar yine araba dolu, insanlar sokaklarda… Tabii ertesi gün, yani Pazar gün marketler de kapalı olacağından marketler yine doldu taştı.
Bugünden itibaren inşaat sektörü, giyim kuşam mağazaları, makinisti, diğer bazı işyerleri de açılacağından yoğunluk daha da artacak…
Bu yoğunluğun ve açılımların birkaç hafta sonrasında vakaların artma olasılığı yine çok yüksek…
Hele de şimdi istekler üzerine Pilli giderken, Üstel gelirken, sağlık üst kurulunun kararları/önerileri olduğu gibi görmezden gelinecekken ve büyük ihtimalle birkaç gün sonrasında casinolar da açılacakken Mart ayı vakalar açısından çok parlak görülmüyor.