Hükümet’in başarısızlığını, araştırmalar ve göstergeler de teyit ediyor
Halkın sokaklara döküldüğü bu günlerde, sorun çözme yeteneğini kaybetmiş mevcut Hükümet’ in ülkeye vereceği olumlu bir hizmet kalmamıştır. Devamlı bir şekilde, farklı konularda sorunlar yaratılmakta ve halka rağmen adımlar atılmaya çalışılmaktadır.
Halkın en büyük sorunu geçim derdi olduğu halde, Hükümet’ in, hayatın ucuzlaması, işsizliğin azalması ve fakirleşmenin artmaması için acil önlemler alması gerekirken, bir türlü bu konulara odaklanılmamaktadır.
Esas yapılması gereken, sağlıkta, eğitimde, tarımda, hayvancılıkta, ekonomide, trafikte, kriminal olaylarda yaşanan sorunları çözmek olmalıdır.
Öte yandan, hiç gerek yokken, orta eğitimde disiplin tüzüğü ile oynanarak, suni gündemler yaratılmakta, Öğretmenlerimizin hedef gösterilmesine ve onlara yönelik haksız saldırılara yol açılmakta, böylece, halk içinde gerginlikler yaratılmaktadır.
Bütün bu memleketteki esas sorunların varlığını bizde uzun zamandır dile getiriyoruz.Bizim vurguladığımız bu konuları, bilimsel araştırmalar ve anketlerde teyit etmektedir.
Bu çerçevede, bahse konu araştırmalardan biri olan, Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS), tarafından gerçekleştirilen anket çalışmasının, Mart 2025 sonuçları açıklandı. Bu tespitler doğal olarak bizi hiç şaşırtmadı.Malumun ilanı gibi sonuçlar ortaya çıktı.
Şöyleki, araştırmaya katılanların yüzde 87.7’si, ülkede işlerin yanlış yönde gittiğini belirtti. Bu veriler bize, ülkemizde toplumsal memnuniyetsizliğin devam ettiğini,halkın mutsuz, umutsuz ve endişeli olduğunu gösteriyor.
Katılımcıların ülkenin en önemli sorunları olarak sıraladığı başlıkların ilk sırasında “ekonomik sorunlar” yer alırken, onu “düşük maaşlar”, “sağlık sistemi” ve “yeteneksiz siyasi liderler” izledi. Elektrik altyapısı, enflasyon, eğitim sistemi, Kıbrıs sorunu ve yolsuzluk da önemli sorunlar arasında sayıldı.
Toplumun en az güvendiği kurumlar, sırasıyla hükümet, siyasi partiler ve meclis olurken,en çok güvenilen kurumlar ise, yargı, polis ve ombudsman olarak sıralandı.
Araştırmaya göre, Toplumun mutluluk puanı bu dönemde 10 üzerinden 5.90 olarak ölçüldü. Sosyal güven puanı ise, 10 üzerinden 3.34 oldu. Bu oranlar bize, halkın kurumlara ve birbirlerine karşı güvensizlik yaşandığını gösteriyor.
Araştırmaya göre, Halkın önemli bir bölümü ciddi ekonomik kaygılar taşıyor ve 2 sene içinde kendi mali durumumun daha kötü olacağını düşünenlerin oranı yaklaşık yüzde 60’ dır.
Katılımcıların yüzde 66.8’i mutfak giderlerini karşılayamama, yüzde 71’i hayat standardını koruyamama, yüzde 76’sı taksitlerini ödeyememe ve yüzde 79’u sağlık harcamalarını karşılayamama konusunda kaygı taşımaktadır. Yani, ankete katılan her 10 kişiden yaklaşık 9’u, ciddi ekonomik kaygılar taşımaktadır.
Bu bağlamda, Açlık sınırı, Mart ayı sonunda, aylık 28 bin 324 TL’ ye yükseldi. Gıda harcamalarına bile yetmeyen asgari ücretle, dar gelirlilerin geçinmesi mümkün değildir.
Öte yandan, Sağlık ana grubundaki ürünlerin Mart ayı enflasyon sonuçlarına göre, yıllık ortalama fiyat artışı yaklaşık yüzde 73 ’ e, eğitim ana grubunda ise yıllık fiyat artışı yaklaşık yüzde 105 ‘e yükselmiş durumdadır.
CMİRS Anketine katılan yüzde 84.2 oranında bir kesim, ülkede adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünüyor. Ayrıca, ankete katılanların yaklaşık yüzde 78’i ‘devlet yetkililerinin insanların sorunlarıyla ilgilenmediğini düşünüyor.
Bu bağlamda, toplumun adalet duygusunu yeniden kazanmaya ve iyi yönetim örnekleri görmeye ihtiyacı vardır.
Ekonomik kaygıların ve adaletsizlik duygusunun çok yüksek olduğu ülkelerdeki Hükümet’ lerin kendi taraftarlarına ekonomik çıkar sağladığı da, çokça görülmektedir. Bu minvalde, ekonomik sorunlar, yolsuzluk ve adaletsizlik olan ülkelerde toplumsal çürümeye de çok sık rastlanmaktadır.
Bu çerçevede, kamu yönetiminde yapılan, sınavsız, münhalsiz, liyakata dayanmayan, partizanca istihdamlar, hem adalet duygusunu zedelemekte, hemde kurumların verimliliğini ve kurumsal hafızasını da zayıflatmaktadır.
Hükümeti oluşturan partiler, icraatlarında çoğunlukla taraftarlarına avantaj sağlamakta, çıkarlar çatıştığı zaman da, kendi aralarında sorun yaşamaktadırlar.Yolsuzluklar cezasız kaldıkça, Vatandaşlar, sorunların düzeleceğine dair bir umut ışığı görmüyor ve Hükümet’ e olan güven de düşmeye devam ediyor.
Hükümet, araştırmaların ortaya koyduğu bu tespit ve sorunlara yönelik, tedbirler almalı ve politikalar geliştirmelidir.Tedbirler alınmaz, sadece partililere yönelik icraatlar ve halkın karşı olduğu konularda adımlar atılmaya devam ederse, bu araştırma ve anketlerde çıkan halkın şikayetlerinin düzelmesi de mümkün değildir.
Hükümet yetkilileri, araştırmaların ortaya koyduğu sorunları çözmek için, sorunlara odaklanmalı ve liyakatlı kişileri yönetici olarak seçmelidir. Hükümet uygulamalarındaki adaletsizlik, yolsuzluk ve partizanlık, halkın çaresizlik ve umutsuzluk duygularını oldukça artırmaktadır.
Bu konularda, gerekli irade gösterilmediği için, sorunlar yumağı bir çığ gibi büyümekte ve kaosa dönüşmektedir.
Netice itibarı ile, ülkemizde ciddi bir Hükümet sorunu olduğu genel kabul görmektedir. Ayrım gözetmeden, halkın tümüne eşit, adil ve şeffaf bir şekilde hizmet verecek, liyakat sahibi, bilgili,halkın hizmetinde olacak kadrolardan oluşan bir hükümet’ e ihtiyaç vardır.