1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Hükümetin çok işi var çok !
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Hükümetin çok işi var çok !

A+A-

Elektrik zammı kaçınılmazdı. 2018’den bu yana hemen hemen değişmeyen elektrik fiyatlarının maliyetin çok altında kaldığını ve kurumun zararının katlanarak arttığını hepimiz biliyorduk. Çünkü bu dönemde hem döviz hızla yükselmiş, hem de dolarla alınan petrol fiyatları yükselmişti.

Elektrik üretiminde kullanılan ve dolarla satın alınan fuel oil petrol ürünü olduğundan birim maliyete etkisi aşırı derecede artmıştı.

Ama görevdeki UBP hükümetleri önce cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından UBP kurultayı ve sonrasında da erken genel seçim nedeniyle gerekli fiyat ayarlamasını yapmayarak kurumu zarar uğrattı. Bu dönemde kurum 1.5 milyar TL borçlandı.

Bu borcu da faizleriyle beraber biz ödeyeceğiz. Borç faizi % 20 bile olsa ödeyeceğimiz faiz yılda 300 bin TL’dir.

Hükümet bir yandan elektrik fiyatlarını ortalama 3 kat artırırken bu borcun ödenmesi için de lüks tüketim mallarına fon koyacağını açıkladı.

Dikkat ederseniz hükümet yeni enerji politikaları üretmeyi değil mevcut hantal ve pahalı üretimi devam ettirebilmek için elini halkın cebine uzattı.

Kendi beceriksizliğinin bedelini halka ödetmek için kolları sıvadı. Evet bu hükümeti halk seçti. 23 Ocak seçimlerinde UBP neredeyse % 40 oy aldı. Ama oyları aldıktan sonra kendine oy verenleri tamamen unuttu.

Konutlara ilk 250 Kwh elektriği 98 kuruş olarak bırakan yeni tarifede geriye kalan herşey 3’e katlandı. Enerjiyi tasarruflu kullanan bir ailenin aylık elektrik tüketimi 450-550 Kwh civarındadır. 1 Mart’tan önce bu tüketimin karşılığı, maktu ücret, sokak aydınlatma ve KDV ile birlikte yaklaşık 500-600 TL civarındaydı. Yeni fiyatlarla bu 1000-1200 TL civarına geliyor.

Konutlarda böyle ama üretici sektörler, yani turizm, üniversiteler, sanayi, ticaret, küçük işyerleri, dükkanlar, atelyeler, esnaf ve zanaatkarlar için ortalama 0.98 TL/Kwh olan elektrik fiyatı şimdi 2.70 TL/Kwh oldu. Bu da bütün bu sektörlerin elektrik maliyetlerinin üçe katlanması demektir.

1 Mart öncesi elektrik için ayda 2000 TL ödeyen bir esnaf aynı tüketimle 1 Mart sonrasında 6000 TL ödeyecek. Doğal olarak esnaf da bunu maliyetlerine ekleyecek. Bu da pahalılığı bir o kadar daha artıracak. Sonuçta insanların alım gücü daha da gerileyecek.

Ama hükümetin umurunda değil. Onun kendi gündemi var. Bakan ataması bitti. Şimdi müdür, müsteşar ataması gündemde. Makam dağıtacak. Taraftar memnun edecek. Birilerinin cebine yüklü miktarda maaş ve ikramiye koyacak.

Partilerinden istifa ettirerek azınlık hükümetine koltuk değnekliği yapan eski vekillere müsteşarlık, müdürlük ayarlayacak.

Türkiye’nin beğenmediği kabineyi, beğeneceği biçimde revizyona gidecek. Tahsin beyle, Bertan Zaroğlu için koltuk ayarlayacak.

Hükümetin çok ama çok işi var. Sizin dertlerinizle mi uğraşacak. Onun derdi kendine yeter. Ay kapının arkasında. Hade bu ay da borçlanarak maaşlar ödendi. Peki gelecek ay nereden borçlanacak?

Bu yapı sürdürülemez. Ama bu hükümet bu yapının kurucusu ve bekçisidir. Yapı ile bir sorunu yoktur. Bu yapı onun beslenme kaynağıdır. O nedenle yapısal dönüşüm diye birşey bu hükümetin kitabında yazmaz.

Onların derdi işssizlik, pahalılık, göç değildir. Hiç olmadı. Onların tek derdi mevki, makam, koltuk, yandaşlara sağlayacakları avantalardır.

Ben bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda akaryakıta bir zam daha geleceği konuşuluyordu. Bilindiği üzere UBP’li hükümetin seçim öncesi tüzükte yaptığı değişiklikle artık akaryakıt fiyatları 5-15 günde bir yeniden belirlenebiliyor.

Şimdi elektrik fiyatları da otomatiğe bağlandı. Akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak her ay yeni fiyat belirlenecek. Yani akaryakıtta da, elektrikte de dövize endeksli fiyat uygulanacak.

Öyleyse neden gelirlerimiz de dövize endekslenmiyor?

Çalışanlar, emekliler, dar ve sabit gelirliler TL kazanarak dövize endeksli elektrik, akaryakıt ya da benzeri mal ve hizmetleri nasıl alacak?

UBP-DP-YDP hükümetinin böyle bir gündemi yoktur. Onun kendi gündemi ona yeter.          

Bu yazı toplam 1130 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar