Fehime Alasya

Kamuda örgütlü 3 sendika hükümetin ekonomi politikalarını ve zamları protesto etmek amacıyla bugün ülke genelinde tam gün grev yaptı.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) ve Kıbrıs Türk Kamu İşçileri Sendikası’nın (Kamu-İş) örgütlü olduğu kurumlardaki çalışanlar bugün iş bırakarak elektrik ve akaryakıt zammını protesto etti.

Devlet hastaneleri acil servisleri, 112 ve yoğun bakım gibi servisler grevin dışında tutuldu.

Eylem alanına ses sitemi kuruldu, polis tarafından güvenlik önlemi alındı. Eylemciler yürüyerek Başbakanlık önüne ulaştı.

KTAMS ve Kamu-Sen de alkışlar eşliğinde Başbakanlık önüne vardı.

Eylem alanında "Birlik mücadele dayanışma", "Hayatımız tarife, hayatımız zam" gece 10'da çamaşıra son" sesleri yükseldi.

Başbakanlık önünde basın açıklaması yapan KTAMS Başkanı Güven Bengihan özetle şunları söyledi: "Kendi kendini yöneten bir toplum olamadık. Tamamen diş güçlere bağımlı kılındık. Ekonomik sıkıntının en büyük nedeni de bu ve TL’nin değer kaybetmesi, uygulanan nüfus politikasıdır. Ülke sorma gir hanına döndü, hak ettiğimiz değeri alamıyoruz. Ne hastane ne yol ne de okullarımız bize hizmet edeme duruma düştü. Bu sorunlara çözüm üretme adına iktidara gelen hükümet, hayatı çekilmez pozisyona soktu. Yapılan zamlarla emekçiler ve özel sektör çalışanları açlık sınırı altına düştü fakat hükümet hiç bir zamdan geri adım atmadı. sürekli emekçilerin elini taşın altına sokmasını istiyorlar. Fatura emekçiler kesilmekte.
Bu çalışanlar tüm vücudunu taşın altına koydu ama sermaye kesimi ve hükümet edenler parmağının ucunu taşın altına koymadı. Çok kazanandan çok az kazanandan az alacaklardı, hani nerde? Artık sabrımız taştı."

Açıklama sırasında bir sendikalı ütü yaparak temsili olarak vatandaşın durumu ifade edildi, "gece 10'da çamaşıra son" sloganları atıldı.

"Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma" sloganlarıyla zaman zaman bölünen açıklamada eylemciler hükümeti istifaya davet etti.

Bengihan'ın ardından konuşan Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu özetle şunları söyledi;  "Politika, siyaset yapıyormuşuz, amacımız hükümeti düşürmek, diğer siyasilerin adamıymışız, değiliz. sağcısı da solcusu da burada.
Mecliste icraat değil, koltuk için kavga ediyorlar. Biri gitti biri geldi... Toplum olarak batıyoruz. Bunlar yağma politikaları. Amacımız hükümeti düşürmek değil. Artık usandık. Artık yeter usandık, halkın cebinden elinizi çekin. Ne yaparlarsa yapsınlar tüm tehditlere rağmen burada olacağız. Ne demek umut yok dediler, geldiler, gideni aratmadılar. Kendilerini göreve davet ediyoruz çünkü biliyoruz ki gitseler de yerlerine gelecek olan da aynısını yapacak. Biz buradaysak yapılan bir yanlış var diyedir. Eylemlerimiz şiddetlenerek devam edecek. Görevdekileri doğru yaptıkları sürece neden istemeyelim? Göreve gelip, gidenlerin aynısını yapmayacaksınız. Zamlara muhalefette olduğu gibi karşı duracak, gerekirse koltuğu bırakacaksınız. Yıllarca statüko diye bağırdık, suçladık, göreve gelince statükoyu aratmayalım. Üçlü tarife zamlanırsa halk düşmanlığı olmaz mı diye sorarız, ne değişti Cemal bey? Koltukta bunu söylemek ağırına mı gidiyor? Bu birlikteliğimiz onlara örnek olsun, dirilmeyi bırakıp görevlerini yapsınlar. Serdar beye de birkaç sözümüz olacak, önce bir soru: vicdanın var mı? Koltuğa oturup kıymetini verin. Halkımızı temsil edin."

Son sözü alan Kamu-Sen Başkanı Metin Atan ise özetle şunları söyled,: "Dörtlü koalisyon dedik, 4 başlı canavar yarattık, bizi canımızdan bezdirdiler.  Üçü başka telden çalıyor, biri de sessiz sedasız oturuyor. Her biri ayrı konuşuyor. Birlik yok. Maliye bakanı bizi emekçiden saymıyor, özel sektörü öne sürüyor. Peki onlara ne yaptınız? Biz onları istifaya çağırmıyoruz, göreve davet ediyoruz. Her toplantı sonrası zam zam zam... Kesinlikle siyasi tinden hükümetin gitmesi veya başkasının gelmesi derdinde değiliz. Herkes hatasının bedelini ödeyecek, statüko demeysek, statüko kendileridir. Vatandaşın yanında olun, sermayenin değil. Biz emek hırsızlarına gereken dersi vereceğiz.”

Son olarak bu mücadelenin ikaz olduğunu dile getiren Bengihan, eylemlerin artarak devam edeceğini söyleyerek herkesi eylemlere davet etti. Eylem sona erdi.