HÜKÜMETİN ‘ÖZEL’ AYIBI
Covid döneminde UBP-HP hükümeti ekonomi alanında sınıfı geçer not alamadı.
Sağlık personelinin özverisi, bilimsel akılla hareketi ve toplumun hastalıkla mücadelede son derece bilinçli ve titiz davranması sonucu virüs tehdidi –en azından şimdilik- büyük zayiat olmadan geçiştirildi ama ya sonrası ne olacak?
Evet, önce sağlık elbette ve zaten iki aydan fazla bir süredir herkes de buna uygun davrandı, kimse Covid’le mücadele edilirken diğer meseleleri fazla konuşmadı, talep etmedi. Aksine, siyasal muhalefet dahil toplumun birçok kesimi hükümetteki kadroya ‘destek’ verdi, ‘köstek’ olmadı.
Ancak sosyal diyalog yoksunu UBP-HP koalisyonu kapalı kapılar ardında attığı adımlarla toplumun büyük kesimi mağdur etti.
En başta da özel sektörü…
* * *
Telefondaki ses adeta isyan ediyor:
“Bugün ayın 23’ü ve sonrası 4 günlük hafta sonu ve bayram tatili… Bugün oldu hükümet hala Mayıs ayında da maaş desteği verip vermeyeceğini açıklamadı. Haftaya ay sonu ve biz çalışanlarımıza nasıl maaş ödeyeceğimizi bilmiyoruz” diyor özel sektörde işletmesi bulunan arkadaşım…
Mart’ın ikinci haftası başlayan ‘kapanma’ sürecinde hükümet ‘2 ay boyunca bin 500 TL maaş katkısı’ sözü vermişti.
Sonra karar alınırken bunu 1 aylık yaptılar, sadece Nisan sonu-Mayıs başı ödeme yaptılar. Hatta hala –hata ve yanlış başvurular nedeniyle- bazı kişiler o parayı da alabilmiş değil.
Peki Mayıs katkısı ne oldu?
Kimseden ses seda yok!
“Peki ama biz nasıl hesap kitap yapacağız ay sonu için?” diye soruyor bir başka özel sektör yöneticisi…
“Evet” diyor, “Bizim sektör de açıldı şimdi ama ayın sonunu bulduk zaten ve üstelik piyasada para dolaşımı çok düşük, çünkü insanlarda harcayacak para yok.”
Üstelik hükümet bu süreçte çeklerle ilgili de çok yanlış kararlar aldı ve şu an piyasada kimse çek kabul etmiyor.
Bankalar dahil…
Hatta kimi devlet daireleri bile!..
* * *
Hükümet öyle anlaşılıyor ki kamu çalışanından iki aydır kestiği milyonlarca TL’ye rağmen özel sektör çalışanına sadece bin 500 TL reva gördü. İki ayda toplam verdiği rakam burada kalacak belli…
‘İşsizlik ödeneği’ gibi yasal ve evrensel bir hak göz göre göre gasp edildi sosyal sigortalının ve devlet bu hak yerine ‘sadaka’ verdi özel emekçi insanlara…
Hem çalışanı, hem personel kaybetmek ve onları mağdur etmek istemeyen işvereni belirsizliğe soktu.
Neden böyle oldu peki?
KKTC Anayasası’nda diyor ya “Hükümetin birinci vazifesi kamu çalışanını ödemektir” diye…
Demiyor mu Anayasa öyle bir şey?
Haklısınız, demiyor.
Aksine “Herkes eşittir” falan diyor.
“KKTC sosyal bir devlettir” gibi maddeleri var Anayasamızın…
Lakin durum ortada…
“Hükümettekiler bilsinler ki özel sektör Coronavirüsü unutabilir bir şekilde ama bu büyük haksızlığı ve ayıbı asla unutmayacak!”
Bezgin ses bu cümleyi kurdu ve sonra telefon kapandı.