1. YAZARLAR

  2. Meltem Sonay

  3. Hükümet’in ‘Özgürgün sınavı’!
Meltem Sonay

Meltem Sonay

Hükümet’in ‘Özgürgün sınavı’!

A+A-

BİR HABER- YORUM

Halkın Partisi’nin ve özellikle de Genel Başkan Kudret Özersay’ın başından beri, yani taa Genel Seçimler’den bu yana ettiği laflar, her aşamada adeta başlarına dert açmaya devam ediyor.

Esasen ‘Partileşmeyecek’  TOPARLANIYORUZ’dan bu yana adeta dediğinin tersini yapan Kudret Özersay’ın, UBP ile koalisyon kurulmayacağına dair çok büyük ve iddiaları açıklamaları hafızalardan silinmezken bugünün UBP- HP Hükümeti de gerçeği de ortada duruyor.

Halkın Partisi ve Kudret Özersay bugün, ‘Sorun UBP değil, eski Genel Başkan Hüseyin Özgürgün’dü’ şaşırtmacası yapmaya çalışsa da, yarattıkları bu ‘tutarsız’ tavrın kamuoyunda kabul görmediği gibi kendi içlerinde de sıkıntı yarattığı, peşi sıra yaşanan istifalarla açıkça ortada.

Ve Başsavcılık’tan Meclis’e birbiri ardına gönderilen Hüseyin Özgürgün’e ilişkin dosyalar, gün geçtikçe ‘Hükümet ortakları’ arasında GERİLİM yaratmaya başladı.

‘En azından bu söylediğinin’ arkasında durmaya çalışan Halkın Partisi ve Kudret Özersay’ın her fırsatta koalisyon ortağı UBP’nin eski Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’e ilişkin açıklamaları, Özgürgün’ün yanı sıra önemli bir kesim UBP’lide de tepkiyle karşılandı.

Nitekim bunu açıklıkla dile getiren UBP’li bakanlar da oldu…

Ne de olsa Özgürgün UBP’nin hemen her kademesinde görev yapmış, parti başkanlığına kadar yükselmiş önemli bir ismi.

Özgürgün, Özersay’a ilişkin ‘zehir zemberek’ açıklamalarda bulunurken, UBP’nin hükümet ortağı HP’ye rağmen Meclis’te Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin nasıl bir tavır sergileyeceği merak konusu idi.

Gel gelelim bu süreçteki sıkıntı da gün yüzüne çıkmaya başladı.

Pazartesi gün ‘hararetli’ bir grup toplantısı yapan UBP, Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin sergilenecek tavırda ayrıldı.

Bir grup Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmasına ‘ılımlı’ tavır sergilerken, bir grup şiddetle karşı çıktı. Önceki günkü toplantıda sert tartışmalar yaşandığı basına da yansıdı.

Toplantıdan karar çıkmasa da en son konuşulanın ‘Özgürgün’ün dokunulmazlığı gündeme gelirse milletvekillerinin serbest bırakılacağı’ olduğu belirtilirken, çok sayıda UBP’li vekilin böyle bir oylamaya ‘katılmama’ eğiliminde olduğu da elde edilen bilgiler arasında.

Dün bu tartışmalar yeni bir boyut kazandı.

Bu kez Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu Başsavcılık’tan gelen dosyalar uyarınca Özgürgün’e ilişkin ‘özel komite’nin kurulması gündemi ile toplandı.

Edinilen bilgiye göre bu toplantıda ‘kriz’ çıktı…

İddiaya göre, UBP, ‘Özel Komite’ oluşturulmasının Meclis Tatili sonrasına bırakılmasını istedi, bu talep Hükümet ortakları arasında sıkıntıya neden oldu.

Başbakan Ersin Tatar ile Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay,  Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ile görüştü. Görüşmenin ardından HP acil olarak toplandı.

Toplantının ardından ‘resmi’ bir açıklama yapılmadı, hatta açıklama yapmaktan kaçınıldı ancak ‘üst düzey’ bir UBP’li kaynak Özel Komite’yle ilgili ‘zamanlama sıkıntısı’ olduğunu doğruladı.

İlk günden itibaren iki partide de ‘kaynamalar’ ve hatta ‘kopmalara’ neden olan bu koalisyon, önümüzdeki günlerde neye gebe hep birlikte göreceğiz ama ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak adaylığı’ konuşulan iki partinin, önce hükümetin sürdürülebildiğini sağlamak için çok çaba sarf etmesi gerektiği aşikar…


BİR AÇIKLAMA:

 

Denktaş: "16 yıl önce susturuldum, şimdi hidrokarbon savaşından bahsediyoruz"

DP Genel Başkanı, Maliye eski Bakanı Serdar Denktaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile ‘Akdeniz’deki sıcak gelişmelere’ işaret etti, 2003 yılında Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon için her türlü siyasi hukuki ve diplomatik girişiminin yapılması gerektiğini ancak ‘susturulduğunu’ söyledi.

“Akdeniz'deki sıcak gelişmeler umarım sıcak bir çatışmaya dönüşmez.

O zaman ‘hayalperest’ olarak nitelendirildiğini de belirten Denktaş, ‘şimdi atı alan Üsküdar’ı geçmiş’ diyor:
2003 yılında gündeme getirdiğim Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon için Güney anlaşmalar yapıyor, Türkiye bunun önüne geçmeli her türlü siyasi hukuki ve diplomatik girişimi yapmalı demiştim.
Dönemin Türkiye Enerji Bakanı beni yalanlamış yerel basınımızda beni hayalperest olarak itham etmişti. Şimdi 2019 yılındayız ve hidrokarbon savaşından bahsediyoruz.
16 yıl önce ben bu konuyu dile getirdiğimde ikaz edilerek susturuldum. O dönemde var olan bir gerçek neden sümen altı edildi irdelememiz ve neden-sonuç ilişkilerini ortaya çıkarmamız lazım... Atı alan Üsküdar'ı geçmiş... Emekli Amiral Cem Gürdeniz'in Mavi Vatan kitabı şimdilerde birilerinin dilinde söylem haline getirilmiş. Her şeyi neden geriden takip ediyoruz? Atılması gereken adımları neden zamanında atmayıp sonradan olayı laf ebeliğine boğuyoruz? Artık bunları irdelememiz lazım”


BİR ALINTI: Tolga Atakan Ulusal Birlik Partisi ile olan koalisyona uyum sağlamış görünüyor hem el altından icraat hem de sonrasında külliyen inkar mekanizması dört dörtlük çalışıyor… (Asım AKANSOY)

 

Bu yazı toplam 2372 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar