39’uncu hükümet 4’üncü ayda 1’inci basın buluşmasını yaptı.
Yemekli...
Başbakan dahil 11 ‘erkek’ masaya sıralandı.
“Yedekler” mecburen dışarıda kaldı.
Onlar “önümüzdeki maçlara” bakacak!
Başbakan “kabine değişikliği yok” dedi!
Duyan da Meclis’teki 50 sandalyenin 40’ı bu hükümette sanacak (!)

***

Masalarda menü!
Zeytinyağlı enginar, zeytinyağlı kuşkonmaz, zeytinyağlı bal kabağı, zeytinyağlı kök kereviz, zeytinyağlı yaprak sarma, zeytinyağlı imambayıldı, zeytinyağlı bamya!
Giriş bu! Peki çıkış?
Soru-yanıtlarda gizli!

***

- Koordinasyon ofisine karşı gençler ayaklandı ne dersiniz?
- 800 sporcunun elini sıktım, bir teki dahi şikayet etmedi!

- Ofis kurulacak mı?
- Avrupa Birliği’nin de ofisi var.

- Yasa dışı Kur’an kursları ne olacak?
- Din İşleri Dairemiz kurs olmadığını söyledi, halkın talebi önemli!

- Akaryakıta endeksli seyrüseferde, her gün köyden şehre gelen asgari ücretliler ve daha çok araç kullanmak zorunda olanlar, daha fazla mı ödeyecek?
- Daha fazla araç kullananlar değil, daha fazla benzin kullananlar, daha çok ödeyecek.

- Kıbrıs çözümünde 11 Şubat uzlaşısına karşı mısınız?
- Biz o belgeyi farklı yorumluyoruz.

- Hükümet müzakereci heyetine “muhbir” mi yerleştirmek istiyor?
- Çözüm sürecinde görüş farklılığımız vardır, temsilci istiyoruz.

- Yasal kat sınırının üzerinde otel inşaatı yapan yatırımcı, “hükümet bana söz verdi, elimde belge de var” diyor. İnşaat devam ediyor, kimse niye müdahale etmiyor?
- Emirnamelerle ilgili gerekli toplantılar yapılıyor, süreç ilerliyor.

- Yurttaşlık politikası ne zaman netleşecek?
- 1960 öncesinde Kıbrıs’ta nüfus dengesi üçe birdi, şimdi dörde bir oldu!

- Çözüm istemek ne zamandan beri “eziklik” oldu?
- Milliyetçilik ne kadar tehlikeliyse, çözümcülük de o kadar tehlikeli.

***

Zeytinyağı gibi üzerine çıkmak, desem...
Yağa yazık olacak, bir de menüye!
İmam bayılacak!
Yediğimiz bamya kabineye bakacak!