“Hükümetler, turizme inanmıyor”
“Turizmin lokomotif sektör olduğu ve 44 sektöre destek verdiği söyleniyor. Ancak hükümetler bu söylediklerine inanarak herhangi bir ekonomik yapılanma yapmadı”
Ayşe GÜLER
Turizm Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, 1974’ten bugüne turizmin lokomotif sektör olduğu ve 44 sektöre destek verdiği söylenmesine rağmen, hükümetlerin yeterli vizyon ortaya koymadığına dikkat çekti.
Turizm ile ilgili bugüne kadar hiçbir hükümetin ekonomik yapılanma yapmadığını vurgulayan Aşıkoğlu, “Kuzey Kıbrıs’ın turizm ve eğitim sektörü ile büyüyeceği söyleniyor. Peki bu neden dizayn edilmiyor? Çünkü hükümetler buna inanmıyor” şeklinde konuştu.
Aşıkoğlu, ülkeye 1,5 milyon turist gelmesi halinde Türkiye’den alınan yardıma ihtiyaç kalmayacağını da ifade etti.
Öte yandan turizme ayrılan bütçenin yeterli olmadığını belirten Aşıkoğlu, bu yılki bütçenin 18 milyon TL’den 13 milyon TL’ye gerilediğini açıkladı.
Aşıkoğlu, “ Turizm bütçesi bu yıl yüzde 40 düşürüldü. Geçmişte 31 ülkede fuara gidiyorduk. Şu anda 11 fuara gidiyoruz” şeklinde konuştu.
YENİDÜZEN’e konuşan Aşıkoğlu, 2014 yılı turizm sezonu öncesinde sektör ile ilgili değerlendirme bulundu.
Aşıkoğlu, acentelere gerekli teşviklerin yüzde 80’inin 10 gün içerisinde, geriye kalan miktarın ise Mart ayında ödeneceğini açıkladı.
Turizmdeki reklam bütçesinin 300 bin pound olduğunu kaydeden Aşıkoğlu, “bu bütçe ile dünyaya reklam yapma ihtimalimiz sıfır bile değildir” dedi.
Aşıkoğlu, ülkede özel ilgi, hobi, eko turizm gibi katma değeri yüksek turizm modellerine geçiş yapılması gerektiğini dile getirerek, “Biz bu sekmende çok uzağız. Çünkü ülkenin genel hizmet kalitesi söz konusu müşterilere ve sektöre yönelik değildir” dedi.
Bu yıl turizmde yüzde 5-8 arasında büyüme beklediğini ifade eden Aşıkoğlu, kış turizmi ciddi ivme kazanmasının beklendiğini dile getirdi.
------------------------------------------------------------------
“Teşviklerin yüzde 80’i 10 gün içerisinde ödenecek”
4 yıl önce turizmde yapısal sıkıntılar yaşanıyordu. Hükümet turizme teşvik veriyordu. Ancak verilen teşvik satışa dönüşmüyordu. Bir seyahat acentesine kişi başı getirdiği turist başına 55 pound teşvik veriyorduk. Fakat bu teşviki 2 sene sonra ödüyorduk. Sistemsizlik ve ilgisizlik nedeniyle teşvikler geç ödeniyordu. Yaşananlar üzerine teşvik sistemini hayata geçirdik. Teşvik sistemini 3 seneliğine, şeffaf bir şekilde yaptık. Teşviklerin en geç bir ay içerisinde ödeneceğine dair söz verdik. Acenteler sistemin düzenli bir şekilde çalıştığını gördü. Herkes fiyatlarına yansıtmaya başladı ve talep patlaması yaşandı. Hayata geçen teşvik sistemi bize geri döndü. Teşvik sistemi ile turist sayısını ve gecelemeyi artırdık. 2013 yılında yaşanan döviz artışı sonucunda bütçe eridi. 2013’te teşvik ile ilgili bütçe 26 milyon TL’ydi. Bu konuda ciddi sıkıntılar yaşadık. Bununla birlikte beklenenin üzerinde talep olması ve 2013’te 3 hükümetin değişmesi sıkıntılara neden oldu. Yeni teşvik sistemi gecikti. Borçları ödemede geciktik. 2014-2016 teşvik sistemini toparlayamadık. Acentelerin isyanı haklı bir isyandı. Şu anda bütçenin açılmasını bekliyoruz. 10 gün içerisinde teşviklerin yüzde 80’i ödenecek, yüzde 20’si de Mart ayında verilecek.
------------------------------------------------------------------------
“Bu bütçe ile dünyaya reklam yapma ihtimali sıfır bile değil”
Bazı acenteler teşvik sisteminin uzun yıllardır doğru kullanılmadığına dair şikayetlerde bulundu. Aslında turistlerin ülkemizi tercih etmesi gerektiğini savundu. Şikayetler haklı mı?
Acentelere teşvik verilmemesini ve halka gidilmesini istiyor. Örneğin 2014 yılında Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’daki reklam bütçesi 140 milyon dolardır. Bizim reklam bütçemiz ise 300 bin pounddur. Şikayet eden acentelerin bu bütçe ile Kıbrıs’ı nasıl duyuracaklarına dair önerileri varsa gelip bizimle paylaşsınlar. Bizim bütçemizle dünyaya reklam yapma ihtimali sıfır bile değildir. Bu yüzden teşviklerle ilgili sistem doğrudur. Acentelere yüksek teşvik vererek, sizi pazarlamalarını sağlamak gerekiyor. Kıbrıs’ın tanınması ve otellerin dolması için bunu yapmalıyız. Ama söz konusu teşvik sistemi de uzun yıllar devam etmeyecek. 1974 yılından beridir turizmin ülkeyi ekonomik olarak kurtarabileceğine inanmadı. Turizm ülkenin kalkınması için tek araçtır. Turizmde 2009 yılındaki reel büyüme yüzde 5,4’tü. 2012 yılında ise bu rakam yüzde 10’a yükseldi. En hızlı büyüyen ve ekonomiyi de en hızlı sektör turizm sektörüdür. Yapılanlar yanlışsa, ekonomi neden büyüyor?
----------------------------------------------------------------------------------
“Turizm bütçesi yüzde 40 düştü”
• Turizmciler, sektörün ilerlemesi ve gerekli tanıtımın yapılması için bütçeyi yetersiz bulunuyor. Bu konuda neler yapılabilir?
Turizm bütçesi kesinlikle yeterli değildir. Bütçe geçen yıl 18 milyon TL’ydi bu yılki bütçe 13 milyon TL’dir. Otellerde konaklayan kişi sayısı 594 bin iken 2013’te 714 bin oldu. Bir sürü ülkede pazar açıldı. Bu ülkelerde reklam yapmam gerekiyor. Ancak turizm bütçesi yüzde 40 düşürülüyor. 31 fuara gidiyorduk. Şu anda 11 fuara gidiyoruz. Fuarlara da sektörü götürmüyoruz. Tek bir kişiyi yoluyoruz. İyi giden projenin hükümetler tarafından farkına varılıp desteklenmemesi beni çok üzüyor. Turizmin önemi adına halk, siyasiler ve sektör üzerinde daha iyi reklam yapabilirdik. Biz veriler ortaya çıktığında turizmin kurtuluş noktası olacağına inandık. Ama gerçekleştiremedik. 5 yılın sonunda biz bunu ne siyasiye, ne de sektör ve halka bunu anlatamıyoruz. 5 yıllık süredeki en büyük pişmanlığım budur.
Ülkeye 464 bin Türkiye’den kumar turisti ve 209 bin de yabancı turist geliyor. Otelde kalış süreleri ve ekonomiye verdikleri katkı aynidir. Bu projenin gerçek başarısıdır. 2005’ten sonra ilk kez yabancı turist ile Kuzey Kıbrıs’ı buluşturduk. Ülkeye zarar veren kumar turizminin baskınlığını bu proje ile kırdık. Ancak kimseye bunu anlatamıyoruz.
• Acentelere verilen teşviklerde geçmiş yıllara oranla bu yıl düşüş yaşanacağı söylendi. Teşviklerde ne kadar azaltmaya gidilecek?
2014 yılında elimizdeki teşvik sistemi ile yeni teşvik sistemi arasında farklılıklar vardır. Örneğin charterlere olan teşviklerde azaltılmaya gidildi. Bununla birlikte özel ilgi turizmi ve kış turizmine yönelik teşvikler artırıldı. Bu şekilde bir dengeleme yapıldı. Charter seferlerle ortalama 30 bin turist getiren acentelere turist başına 120 Euro, özel ilgi turizmi de 80-90 Euro arasındadır. Teşvik sistemi Akdeniz bölgesindeki en yüksek teşvik sistemidir. Bu kadar talep görmemizin nedenlerinden biri de budur.
• Turizm bu kadar hızlı büyüyen bir sektör olmasına rağmen, sektörün alt dalları olan çevre temizliği, toplu ulaşım gibi konulardaki sıkıntılar uzun yıllardır çözülemedi. Bunun nedeni nedir?
1974’ten beridir turizmin lokomotif sektör olduğu ve 44 sektöre destek verdiği söyleniyor. Ancak geçmiş UBP hükümeti ve şu anda CTP-BG ile DP-UG hükümeti bu söylediklerine inanarak herhangi bir ekonomik yapılanma yapmadı. Kuzey Kıbrıs’ın turizm ve eğitim sektörü ile büyüyeceği söyleniyor. Peki bu neden dizayn edilmiyor? Çünkü hükümetler buna inanmıyor. Ülkeye 1,5 milyon turist gelse, Türkiye’den alınan yardıma ihtiyaç kalmayacak. Turizmde bu kadar gelişme yaşanırken, çevrenin düzelmesi ve toplu taşımacık adına adımların atılması gerekiyor. Tarımın da turizmin ihtiyaçlarına göre şekillenmesi şarttır. Üç sene daha teşviklerle desteklemeler devam eder. Eğer çevrede, toplu taşımacılıkta, ulaşımda ve belediyecilikte iyi gelişme olmazsa turizmdeki büyüme suni bir büyümedir. Bunca yıldır verilen teşviklerde boşunadır. Şu anda teşvikler amaca hizmet ediyor.
• İngiltere pazarında ciddi gerileme yaşandı. Yeni pazar arayışına mı girmek gerekiyor? Şu anda var olan pazarlarda ne kadar etkili reklam yapabiliyoruz?
İngiltere pazarında sadece Londra’da sıkışıp kaldığımız için sorunlar yaşanmıştı. Tüm operatörler Londralı Kıbrıslı Türklerdi. Onlar da KTHY’nin kapanmasıyla ciddi sıkıntılar yaşadı. Bu yüzden bizi pazarlayacak tur operatörleri çöktü. Bununla birlikte İngiltere’de ciddi ekonomik sıkıntılar yaşandı. Ulaşımın pahalılığı, kalite düşüklüğü ve devletin uzun yıllardır İngiltere’de yeterli tanıtım yapmaması bu pazarın çökmesine neden oldu. İki senedir fuarın girişinde ve taksilerle tanıtım yapıyoruz. Ülkenin tanıtımı için bu yetmez.
Ama şu anda İngiltere’deki gerileme umurumuzda değildir. Çünkü diğer ülkelerden ülkeye yeterince turist geliyor. Hatta yatak bulamıyoruz.
• Ülkeye gelen turist profili nedir?
En fazla turist Türkiye’den geliyor. Daha sonra İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Avusturya, Fransa, İran, Norveç, İsveç, Finlandiya’dan turist geliyor.
• Ülkedeki otellerin kalitesi yeterli midir?
Bu kaliteyi ölçen birçok sistem vardır. Kendi müşterileri için otellere puan verir. Yüzde 90’a yakın otelin müşterisi sayısı artmasına rağmen 2009 ve 2013 reytingleri arasında yükselme vardır. Oteller gelen turistlerle yanlışlarını görerek, hizmet kalitelerini artırdı. Personel sayısında da ciddi artış yaşanması bu duruma etkendir.
• Otellerdeki her şey dahil sistemi ne kadar doğrudur. Turizm sektöründeki bazı kesimler bu uygulamanın yanlış olduğunu savunuyor. Buna katılıyor musunuz?
Bu konuda bende aynı düşüncedeyim. Her şey sahil sistemi doğru bir yaklaşım değildir. Bu konuda çalışma yapılması gerekiyor.
• 2013 yılı turizm adına nasıl bir yıldı? 2014 turizm sezonu öncesinde yeni çalışmalar olacak mı?
2013 yılında en yüksek sezonu geçirdik. Yaz aylarında oda bulamadık. Bu yıl da turizmde yüzde 5- 8 arasında büyüme olacağını düşünüyorum. Ancak yaz aylarında büyüme olması mümkün değildir. İskandinavya pazarının hayata geçmesi ile kış turizmi daha da iyi duruma gelecektir. Önümüzdeki Eylül ayından itibaren ülkeye ciddi oranda turist gelecek. Eylül 2014’ten Nisan 2015’e kadar nefis bir kış yaşayacağız. Kış turizmi ciddi ivme kazanacak.