Fehime ALASYA

Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Derneklere Yardım Tüzüğü’ne Kültür Sanat Danışma Kurulu üyelerinin katılımı iptal edildi, Kurul’un demokratik yapısını tamamen ortadan kaldırdı.

Sanatın içinden gelen ve alanında uzman Kültür Sanat Danışma Kurulu üyelerinin katılımının iptal edilmesi, tarafsızlık ve eşitsizliğin dışında sanat ve sanata olan desteklerde de dengenin bozulacağı eleştirildi.

Tüzük değişikliğine itiraz bazı eden Sivil Toplum örgütleri, imza toplayarak bu kararın geri alınması için mücadele vereceğini açıkladı.

Kültür Dairesi, kuruluş, görev ve çalışma esaslarında yapılan tüzük değişikliği ile Kültür Dairesi Müdürlüğü tarafından sanat dallarına göre ve 5 başlıkta belirtilen alanları kapsayacak şekilde, konularında uzman kişilerden görevlendirilen beş kişinin olduğu maddenin kaldırıldığı belirtildi.

Söz konusu maddede Kültür Dairesi Müdürlüğü tarafından sanat dallarına göre edebiyat, müzik, sahne (gösteri) sanatları, görsel sanatlar ile halkbilimi ve araştırmacılardan bir temsilci bulunuyordu. 

“Sanata darbe vurulacak”

Yapılan atamalarla sanat alanına ayrılan devlet olanaklarının adeta ‘bir memurun iki dudağı arasına bırakılacağı’ kaygısı duyan sivil toplum temsilcileri, partizan ve siyasete dayalı kararlar üretilerek sanata darbe vurulacağı endişesi taşıdığını anlattı.

Bu durumla işleyişteki demokratik ve katılımcı yönetim anlayışını ortadan kaldırılmasının söz konusu olduğunu anlatan birçok Sivil Toplum Örgütü temsilcisi, “Seçimle gelenlerin yerine atamaların yapılması kabul edilemez.” görüşünde hemfikir… 

Yıllardır süregelen uygulama kaldırıldı

Derneklere yardım amacı güden ve 2004 yılından beridir yürürlükte olan tüzük yasalarına göre devlet üyeleri olduğu kadar sivil toplumdan gelen üyelerin de tarafsızlık adına bu kurulda yer almasına karar verilmişti. Söz konusu değişiklik ile bunun baltalandığı savunuldu.

Tüzük değişikliğine itiraz eden Sivil Toplum örgütleri temsilcisi Kani Kanol:

“Partizan ve siyasete dayalı kararlar üretilerek sanata darbe vurulacak…”

Seçim gelen Kurul üyelerinin yerine atama kişilerin görevlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden tüzük değişikliğine itiraz eden Sivil Toplum örgütleri temsilcisi Kani Kanol bu kararın geri alınması için imza topladıklarını anlattı.

Bunun genelde tüm sivil toplum örgütlerini ilgilendiren bir karar olduğunu dile getiren Kanol, “Bu çerçevede sayın bakanı bu kararı gözen geçirmeye ve gerekçelerini topluma izah etmeye davet ediyoruz. Sivil toplumu temsilen bir heyet ile yeniden görüşmeyi talep edeceğiz. İmza topluyoruz.” dedi.

Kültür Sanat Danışma Kurulu’ndan da onay almadan, bu kurula bilgi dahi vermeden tüzük değişikliğine gidilmesinin çok büyük yanlış olduğunu kaydeden Kanol, bu uygulamanın aynı zamanda sivil toplumun karar alma süreçlerinden dışlanması anlamına geldiğinin altını çizdi.

Kanol, şunları ifade etti:

“Bu tüm sivil toplum derneklerini ilgilendiren bir konudur. Olabilecek en geniş ağ ile bu kararın geri alınması için çalışacağız. Bu alanda eksiklik veya aksaklık söz konusuysa karşılıklı görüşüp değerlendirmeliydik. Bu çerçevede sayın bakanı bu kararı gözen geçirmeye ve gerekçelerini topluma izah etmeye davet ediyoruz. Sivil toplumu temsilen bir heyet ile yeniden görüşmeyi talep edeceğiz. İmza topluyoruz.”

“Partizan ve siyasete dayalı kararlar üretilerek sanata darbe vurulacak”

Kanol, “Bu komisyondaki seçilmişler dışlanarak tümüyle atanmışlar tarafından projelere destekler yapılacak. Bu da partizan ve siyasete dayalı kararlar üretilerek sanata darbe vurulacak…” yorumunda bulunarak, bu kararın geri alınması için mücadele edeceklerine vurgu yaptı. 

Gençlik Dairesi eski Müdürü, Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği Başkanı Şifa Çolakoğlu:

“Sanat alanına ayrılan devlet olanakları memurların iki dudağı arasına bırakılmamalı”

Çok uzun zamandır yapılan demokratik seçimle bu kurula üye gönderildiğini anlatan Gençlik Dairesi eski Müdürü, Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği Başkanı Şifa Çolakoğlu, kendisinin de müzik alanında seçilmiş bir kişi olduğunu ve bu alanda uzun yıllardır görev yaptığını anlattı. Seçilen kişilerin işin uzmanı olan bireyler olduğunu anlatan Çolakoğlu, gelişen dinamizmle mutlaka değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, bu tarz bir değişikliğe ihtiyaç olmadığını kaydetti.

Gelişmiş ülkelerde bu işleyişin sivil toplum üyeleriyle yapıldığına dikkat çeken Çolakoğlu, bu örgütlerin dışlanmasını demokratik bulmadığını anlattı.

Çolakoğlu, sanat alanına ayrılan devlet olanaklarının memurların iki dudağına bırakılmaması gerektiğini kaydetti, bu işleyişe güven duymadıklarının altını çizdi.

“Belki de atanacak olanla uzman kişilerdir ama bu tüzük değişikliği ile şaibe altında kalacaklardır. Bu değişikliğe gerek yoktu. Bu yöntem çok yanlış oldu. ” dedi.

Kültür Sanat Danışma Kurulu’nun bu değişiklikten hiç haberi olmadığını da anlatan Çolakoğlu, bu değişikliğin gerekçelerinin muhakkak açıklanmasının gerektiğini söyledi.