Hür-İş, Türkiye ile imzalanan 2022 yılı İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü'nü değerlendirerek, kabul etmeleri imkansız olan maddeleri tartışmak için hükümet yetkililerine çağrı yaptı.

Hür-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu düzenlediği basın toplantısıyla protokolde yer alan halleriyle kabul edemeyecekleri maddeleri açıkladı.

Kamu-İş binasında Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu’nun düzenlediği basın toplantısında Hür-İş’e bağlı Kamu-İş, Bay-Sen, Büro-İş, BASS, DAÜ Per-Sen ve Din Gör-Sen üyeleri de hazır bulundu.

Serdaroğlu, protokolün bu haliyle uygulanmasının TC-KKTC ilişkilerini zedeleyeceğini belirterek, hükümet edenlerin dayatma yaptırımlardan vazgeçerek istişare yolunu seçmesinin ortaya çıkacak kaos ortamını engelleyeceğini söyledi.

-"Diyalog çağrımıza cevap alamazsak eylem planı açıklayacağız"

Önümüzdeki günlerde hükümetten diyalog çağrılarına cevap alamamaları halinde eylem planlarıyla ilgili açıklama yapacaklarını dile getiren Serdaroğlu, bazı maddelerin geniş tabanlı tartışılması gerektiğini vurguladı.

Serdaroğlu, protokol üzerinde yaptıkları değerlendirmeler sonucunda, toplu iş sözleşmesi, emeklilik sistemi, vergi düzenlemesi, sigortalar, satın alma ve mülk edinme, yatırımcıların önü açılması, vatandaşlık, sendikaların durumu ve yerli ve milli kaynakları içeren maddelerin protokolde yer alan biçimiyle asla kabul edilemez olduğunu belirtti.

Toplu iş sözleşmeleriyle ilgili maddenin halkın alım gücünü geri çekme gayesi taşıdığını savunan Serdaroğlu, emeklilik sisteminde yaş gibi yer alacak alanların tartışılması gerektiğini söyleyerek, “Emeklilik yaşının uzatılmasının kişiye özel sebeplerle yapıldığı duyumlarını alıyoruz” dedi.

Serdaroğlu, sigortalarda yaşanan sorunların kaçaklar ve en temelde denetimsizlikle alakalı olduğunu söyleyerek, satın alma ve mülk edinme maddesinin de gelecekte fahiş fiyatlar yaratılacağından KKTC halkının mülk edinmesine engel olacağını söyledi.

Yatırımcıların önünün açılması halinde yerli halkın iş sahibi olup rekabet edebilmesinin önünün kapanacağını kaydeden Serdaroğlu, vatandaşlık konusunun da altyapı, sağlık ve eğitim sisteminde zaten yaşanan yetersizliği arttıracağından sürdürülebilir olmayacağını belirtti.

Serdaroğlu, protokolde sendikaları demokrasinin bekçisi konumundan alıp demokrasinin sembolü konumuna getireceğini savunarak, yerel ve mili kaynakların peşkeş çekilmesine onay veren bu maddenin de kesinlikle kabul edilemeyeceğini, limanlar ve piyangolar gibi kurumların kamunun altın tavuğu olduğunu vurguladı.

Hür-İş’in eylem planı tarihleri geldikçe durumu yeniden değerlendirerek gerekli adımları atacağını ifade eden Serdaroğlu, bu maddelerin genel grev sebebi olduğunu da vurguladı.

Mayıs ayı hayat pahalılığı açıklandıktan sonra asgari ücretin belirlenmesi için toplantı çağrısı yapacaklarını da söyleyen Serdaroğlu, “İnsanca yaşama yetecek bir tutar öngörüyoruz” dedi.