Geçtiğimiz haftaki Uçan Dairelerle ilgili yazımız ilgi görmüş, insanların bu konuya meraklı oldukları yeniden anlaşılmıştır. Hele bir de kendi ülkende böylesi görgü tanıkları olunca, daha bir ilgimizi çekti doğrusu.

UFO ya da halk dilinde “uçan daireler”olarak bilinen bu konuyla ilgili haberler, Kıbrıs Türk basınında da yer almıştır yarım asır öncesinden.

Gazete arşiv taramalarımda yaptığım kendimce dosyalamaların bir yararını daha gördüm böylelikle. Meğer ülkemiz eski basınında önemli bir yere sahip olan Hür Söz gazetemizde konuyla ilgili yakaladığım haberleri bir dosyada biriktirmeye başlamışım.

Böyle olunca geçtiğimiz haftaki yazımızda Arman Ratip'in PAN dergisinde yayınladığı '90'lı yıllara ait Kuzey Kıbrıs'ta görülen Uçan Daireler'den sonra bu dosyamızı açalım dedik.

Hani o gizemli deyişle; bir “x-file”.

Ama öncelikle Uçan Dairelerle ilgili belge ve tarihte önemli olaylardan biri olarak anılan ROSWELL OLAYI hakkında bir bilgiyi paylaşarak bu yolculuğumuza başlamak istiyorum. Elbette konuyla ilgili çok bilgi ve haberler var ama ROSWELL OLAYI, konuyla ilgili bir “dönüm noktası” olarak kendisinden bahsettiriyor.

“ROSWELL OLAYI:

4 Temmuz 1947’de tüm dünyada büyük yankı uyandırmış bir olay meydana gelmiti adına da “Roswell Olayı” denildi. O gün Roswell yakınlarındaki bir çiftliğin sahibi Mac Brazel ve komşuları yerde bir enkaz olduğunu fark etti ve Mac Brazel bunu en yakın askeri üsse haber verdi. Roswell Army Air Field (RAAF) üssünden genç bir subay (teğmen Walter Haunt) o zaman basınla ilk teması gerçekleştirerek ordunun Roswell’deki bir çiftlik civarında bir uçan daire enkazı ele geçirdiğini açıkladı. Bu açıklama medyada güçlü bir ilgi uyandırdı. Kenneth Arnold’un gözlemi basında bu olaydan bir ay önce yer almış ve öyle güçlü bir yankı bulmuştu ki, artık askeriye de dahil herkes konuyla ilgilenir halde bulunuyordu o günlerde. Roswell Olayına ilişkin ilk açıklamanın ertesi günü üssün sorumlu komutanı olan 8. Hava Kuvvetleri Komutanı general Roger Ramey, genç subayın açıklamasını tashih edici bir açıklama yayımladı ve uçan daire sanılanın yalnızca bir meteroloji balonu tezini doğrulayıcı mahiyette bazı kalıntılar gösterildi. Olay gündemden düştü ve yaklaşık otuz yıl boyunca, ABD’deki ilk büyük UFO akını sonuna kadar unutulmuş olarak kaldı.”

Yazımızın başına dönersek; Hür Söz gazetemizin 1950-51 yıllarına nüshalarından bazı haberler vardı dosyada. Tabii ki 1951 ve sonrası da araştırılması gerekir gibi görünüyor. Bu kez de bu haberleri sizlerle paylaşmak istedim.

İlk haberimizdeki başlığa bakarsak "tekrar" kelimesi kullanıldığını görüyoruz. Bundan dolayı Hür Söz gazetemizi 1 Ocak 1950 tarihinden itibaren yeniden tarayarak Mart ayına kadar (bazı eksik sayfalar da olabilir arşivde) herhangi bir habere rastlamadığımı belirtmek isterim.

Ve haberimize geçelim.

"22 Mart 1950- syf:1

Uçan Daireler Tekrar Görünüyor
Meksika, 21 Mart:

Birkaç günlük bir gaybubetten sonra meşhur uçan daireler dün tekrar memleketin güneyinde görülmüşlerdir. Burada halk yüzden fazla uçan dairenin geçtiğini tesbit etmiştir.

Haberlere göre müthiş süratle hareket eden dairelerle gökyüzü kapanmıştı. Bundan iki saat sonra kuzey-batı istikametinde kaybolmuşlardır. Haberlerin teyid ettiğine göre manzara dürbinsiz olarak da tamamıyle görünmekteydi. Uçan dairelerin ilk defa 3 Mart'ta Meksika'nın kuzeyinde göründüğünü kaydetmek yerinde olur."

O günlerden itibaren kimliği belirlenemeyen uçan nesneler (UFO) hakkında resmi makamlarca yapılan açıklamalar, genelde “göktaşı” (Seyyare) ve kuyruklu yıldız şeklinde olmuştur. Ya da biraz önceki gibi 1947’deki haberde bir “hava balonu” olarak da açıklanabilmekteydi. Yıllarca bu “gerçek” insanlardan saklanmaya çalışılmış, günümüzde artık gizli dosyaların açıklanmasıyla dünyayı “yabancı varlıkların” ziyaret ettikleri de kanıtlanmaya devam etmektedir. Elbette bu “ziyaret” sadece görgü tanıklarının gökyüzüne bakarak belgeledikleri şekilde değil, arkeolojik kalıntılarda-eserlerde de “uzaylı”, “uzay aracı” dediğimiz figürler de daha bir sergilenmekte yorumlanmaktadır.

İkinci haberimiz işte bu “yanılgı” şeklinde dile getirilen bir açıklamayı vermektedir. Aynı günkü gazetenin 2. Sayfasından.

“22 Mart 1950- syf:2

"Uçan Dairelerin Seyyare ve Kuyruklu Yıldız olduğu söylenmektedir.
Paris, 21 Mart:

Son zamanlarda Meksika göklerinde görünen uçan daireler hakkındaki kanaatlarını belirten Fransız Milli Rasathanesi'nin sözcüsü ilk uçan dairenin 1900 kışında görüldüğünü ve bunun arkasına o zamanlar İngiliz Kanalı Cherbourg arasında balonlar gönderildiğini ve şimdi Meksika'da görünenlerin de böyle alameti semaviye kabilinden seyyareler veyahut kuyruklu yıldızlardan parçalar olduğunu söylemiştir."  

Mart ayı belli ki bu konuda çok hareketli geçmiş. Uçan dairelerin şekli hakkında pek birşey söylenmezken bir başka haberde “yeşil füzeler” olarak bir tanımlama getiriliyor haberin birinde. Bu tanımlamadan yola çıkarak söz konusu görünen nesnenin, yuvarlak tepsi modeli bir şey olmadığı aksine günümüzde de bilinen füze şeklinde olduğu belirtilmekteydi. Süratine ve hatta dakikada kaç kilometre katedebildikleri şeklinde bir de veriyle okura duyuruluyordu. Nasıl hesaplanmışsa o yıllarda... Ve evet bir de “yeşil”! ayrıca haber içerisinde Bolivya’da da bu kez bir uçan dairenin görüldüğünden, arkasından tutuncu duman çıkardığından bahsediliyordu. Hemen burada şu “füze”tanımlamasına bir katkı yapalım... konuyla ilgili bir araştırma yaparken şöyle bir yoruma-habere rastladım: 1870’te New Hampshier’da gözlemlenen “esrarengiz hava gemisi” (mystery airship) olarak belirtilen UFO’nun fotoğrafı. Silindir ya da puro biçimli UFO’lar, ufologlarca, içinden uçan dairelerin çıktığı “ana gemi” olarak nitelendirilmektedir. Ve şu “yeşil füzeler” haberine geçip bu haftaki yazımızı tamamlayalım...

“24 Mart 1950- syf:4

Uçan Dairelerden Sonra Yeşil Füzeler Görüldü
Londra:

Uçan dairelerden sonra şimdi Yeşil Füzeler peyda olmuştur. Bunların ilk defa olarak İngiltere üzerinde görüldüğü bildirilmektedir. Saatte 2.300 kilometre süratle seyreden bu yeşil füzeler hakkında ilgili makamlar hiçbir izahat verememişlerdir. Yalnız bunların meteor olmadıkları tesbit edilmiştir. Belirtildiğine göre meteorlar saniyede 32 kilometre katetmektedirler. Halbuki görüldüğü bildirilen yeşil füzeler 12 dakikada 640 kilometre mesafe katetmektedir.

Bolivya göklerinde uçan daireler görülmüştür. Bunlardan birini öğle vaktine doğru birçok kişi görmüştür. Daire arkasında dumanlı kuyruk bırakan turuncu bir yuvarlak olarak tarif ediliyor.

Bir askeri uçak havalanmış fakat esrarengiz daireye ulaşamamıştır."