1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Huzursuzluk’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Huzursuzluk’

A+A-



Yılın özetini bu sözcük anlatıyor sanırım: Huzursuzluk.
Hani bu isimle bir de roman vardır, “İnsanlık ağacının kırılmış dalıyız” der bir yerinde…
İki bin yirmi, insanlık ağacının dallarının tümden kırıldığı bir süreç oldu.
“Güç” denen kavramın pamuk ipliğinde durduğu görüldü.
Belki ilk kez en yoksulla en zengin böylesine ortaklaştı.
Elbette aynılaşmadı!
Ortak bir huzursuzluk yaşandı da, yine bedelini yoksullar ama gerçekten yoksullar ödedi, hele de işçiler, garipler, çaresizler…

*  *  *

Yılın sözcüğü hem bize, hem dünyaya huzursuzluktur.
Buralarda yüz yılın sözcüğü de şu olur kanımca: Belirsizlik.
İşte o nedenle çok daha derindir hislerimiz, soluklarımız çok daha boğuk.
Çünkü belirsizliği, huzursuzlukla birlikte yaşadık son bir yılda…
Ellerimiz tutuldu bir yanda, beri yanda kapılarımız kapandı.
Gözlerimiz bağlandı.
Bir insanın söz hakkının elinden alınması mı daha tehlikelidir yoksa salgın mı?
Böylesi ağır bir soru asıldı boyunlarımıza!
Söylediklerimizin değil sustuklarımızın sızısı hissedildi.

*  *  *

“Colins Sözlük” 2020’de “Yılın Sözcüğü” olarak “tecrit” diyebileceğimiz “Lockdown”ı seçti.
Kıbrıs’ta yaşasaydı eğer seçiciler, bu sözcük, emimin çok da ilginç gelmezdi kendilerine…
“Yılın Sözcüğü” geleneğini başlatan Oxford Sözlük olmuştur.
Aslında en önemli mesajı bir yıl önceden vermişti, Oxford Sözlük!
'İklim Acil Durumu' anlamına gelen “Climate Emergency” geçen senenin sözcüğüydü, pek aldıran olmadı.
Belki olsaydı “pandemi” diye yeni bir kelime de ezberlemezdik bugün!


*  *  *
Geride bıraktığımız yılın enkazı büyük olunca, Oxford İngilizce Sözlüğü dahi altından kalkamadı.
Çaresiz kaldı.
Seçim yapamadı!
“Sözcük yok” dedi, “Tek kelime anlatmaya yeterli olmaz.”

*  *  *

Önce “tedirginlik” diye düşündüm.
Sonra “huzursuzluk” dedim ben…
Çünkü iki salgınla birlikte didiştik…
Biri irademize dair müdahalelerin artık olabildiğince edepsizce sokağa salınmasıydı…
Diğeri salgın korkusu…
Bir de belki –yıllar sonra- ilk kez, kendimizi böylesine kapana kıstırılmış hissettik, böylesine sıkışmış, böylesine derin bir hiçlikle yutkunmuş…

*  *  *

Umarım, yeni senenin sözcüğü “sağlık” olur.
Bir de özgürlük!
Belki “tutsaklık” da olabilirdi, geride kalan senenin özeti…

*  *  *

Mutlu yıllar!
Sağlıklı, huzurlu, özgür!

 

 

 

Bu yazı toplam 1959 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar