İçim sızlıyor
Müteahhit inşaatı yapıyor yapmasına da…
Arsayı borçla alıyor.
Çimentoyu, demiri, mermeri borçla…
Banka borç için "teminat" istiyor.
“Arsa” ipotekli, bankanın gözü hesapta…
İnşaat yükseliyor, evler satışa çıkarılıyor.
“İki oda, bir salon…”
“Şimdi yatırımın tam zamanı…”
“Hayat keyfe dönüşüyor, rüyalar gerçek oluyor…”
Kimse de “kâbus” önermiyor.
“Türk malı” daha kıymetli elbette!
Rum malı ucuz…
Dünyanın her yerinde “çalıntı mal” hesaplı sunuluyor (!)
* * *
Ellerini göğsüne kavuşturmuş emlakçılar boy boy gülümsüyor.
“Gel” diyor, “Yeni bir hayata başla…”
Bilgisayarda tasarlanmış evler, pencereden yansıyan üç boyutlu yemyeşil ağaçlar, rengarenk mutfak dolapları, pırıl pırıl misafir odaları gözünüzü okşuyor.
Öyle de…
“Ev aldım” diyen gözünü dört açmazsa dert alıyor, hiç bilemeden!
Kendinin sandığı ev bankanın çıkıyor.
Müteahhit “battım” diyor.
Yetiyor!
* * *
Yüzlerce bina var ya yarım kalmış, ya da bitmiş ama batmış!
Kiminin henüz temeli atılırken müteahhidi iflas etmiş.
Yüzlerce insan var, parasını ödemiş, ne malına kavuşmuş, ne parasına…
Bankalar da dertli: Kredi verdik, paramızı da geri alamıyoruz, teminatı da…
İcra dosyalarını üst üste koysanız “sosyal konut” olacak (!)
* * *
Başbakan, Meclis kürsüsünden "içim acıdı" diyor, ana muhalefet lideri gibi!
Başbakan Yardımcısının geçici özel temsilcisi de diyor ya, "ülkede hukuk tanımazlık var."
Hükümet hükümetten şikâyetçi!
İskoçya'dan gelip de bu uyduruk devletin çifte ayıplı mallarını satın alan yabancılar sokakta!
74 yaşındaki İngiliz, 120 bin sterlin ödeyerek, parasıyla rezil oluyor.
Başbakan meclis kürsüsünden muhalefete yalvarıyor, "Geliniz, bir komite kuralım, buna bir el atalım."
* * *
Hükümet hükümetten şikâyetçi, devlet kendi devletliğine inanmıyor.
Utanması gereken de bağırıyor.
Tam da bu işte “ayrı devlet”in sırrı!
“KKTC” sırıttıkça sırıtıyor.
İçim sızlıyor…