Cumhurbaşkanlığı seçiminde tartışma daha çok “ikinci turda kim yarışır” sorusu üzerinden gelişiyor.
Üzücü!
Çünkü Kıbrıs Sorunu ilk kez bu kadar az konuşuluyor.

*  *  *

“Çözüm” umudunun bunca az olmasının sebebi öncelikle liderlerdir.
Hem Anastasiadis, hem de Akıncı…
Çünkü toplumlarını motive edemediler.
Yitirdik çözüme dair umudumuzu, inancımızı, ütopyamızı...
Bir diğer sorun Türkiye’dir ve Avrupa…
Çünkü Kıbrıslı Türklerin ‘özgüveni’ yeniden yerle bir edilmiştir.

*  *  *

Peki “seçim”in belirleyicisi ne olacak?
Hakikatlerin ötesinde duygular!

*  *  *

Tatar, Akıncı’yla yarışmak istiyor ikinci turda…
Akıncı, Tatar’la…
Bu açık!
Ciddi anketler incelendiği ve sokağın nabzına bakıldığı zaman ikinci tura en yakın isim Mustafa Akıncı ile Tufan Erhürman gibi duruyor.
Çünkü “güvensizlik” anlamında en iyi performansı Tatar gösteriyor, partisini ön plana çıkarsa da kendisine Cumhurbaşkanlığı yakıştırılmıyor.
“Bu adam bu işi yapar” diyen çok az…

*  *  *

Akıncı-Erhürman yarışı dünyaya da farklı bir mesaj olacaktır elbette.
Çok önemli bir çoğunluk, böylesi bir yarışta, Erhürman’ın daha şanslı olduğunu görüyor.
Elbette Akıncı – Tatar da yarışabilir.
Erhürman – Tatar da…

*  *  *

Unutmayalım, en son seçimde % 11 oy alacağı anketlere yansıyan Özersay, sandıktan % 21’le çıkmıştı.
Eroğlu’na % 37 demişlerdi, seçmenin % 28’i oy vermişti.
Şunu anlatmak istiyorum.
Anket ya da eğilimler yüzde 10’u aşkın sapmalar gösteriyor bazen!

*  *  *

Yeni bir anket geldi önüme dün, bölgesel…
Tatar-Erhürman önde…
Önceki gün bir başka anket inceledim, ülke geneli…
Bu kez, Akıncı-Erhürman…

*  *  *

Yine “yarış”a odaklandık, siyaseti unuttuk.
İşte oy verirken asıl bunun için karar vermemiz gerekiyor.
“Çözüm” odağından uzaklaşmak mı istiyoruz yoksa çok daha aktif bir süreç mi?
Öfkeler ya da aşklardan ötesi var…
Gerçekler gibi!