YENİDÜZEN

Onkoloji Hastanesi’nde beyin tümörü tedavisi gören kızı Derya Uzunkaya’ya çocuk onkoloğu tarafından ‘ilaç kalmadı’ denilerek, ‘Cannabis Oil (Kenevir Yağı)’ verilmeyerek, listede adı olmayan eski bir bakanın yeğeni olan bir hastaya ilaç verildiğini iddialarına ailelerden yanıt geldi.

YENİDÜZEN’de “Bize ilaç yok denildi’ listede adı olmayan çocuğa verildi” başlığıyla dün duyurulan haberin ardından haberde ismi geçen Nefes’in babası Eray Demirpençe ve eski bir bakanın yeğeni olduğu iddia edilen Kalkınma Bankası Genel Müdürü Ercan İbrahimoğlu konuştu.

Nefes’in babası Eray Demirpençe,  Halil Uzunkaya’nın iddialarının doğru olmadığını savundu.

Demirpençe, ‘Cannabis Oil’i yasallaştırmak için 4 ay mücadele verdiğini söyleyerek, tedavi sürecinde doktorlarının bakanlık nezdinde elini taşının altına koyan tek kişi olduğunu da vurguladı.

Çocuğu Onkoloji hastanesinde tedavi gören Ercan İbrahimoğlu ise iddialara ateş püskürdü, “Benim çocuğumun bu ilacı doktor kontrolünde kullanması gerekiyordu. Nefes’in ailesinde de ilaç vardı, aldım. Evet Şerife Ünverdi benim yeğenim. Kaynatam da Vehbi Zeki Serter’dir. Ben de Kalkınma Bankası’nın müdürüyüm.  Kimseden korkum yok, yaptığım kanunsuz bir şey de yok” dedi.

Nefes’in babası Eray Demirpençe:

“Cannabis Oil’i yasallaştırmak için 4 ayımı verdim, mücadele ettim”

Nefes’in babası Eray Demirpençe, Halil Uzunkaya’nın iddialarının doğru olmadığını savundu.

Demirpençe, 15 Kasım’da bir derneğin hem kendilerine hem de Halil Uzunkaya’ya 4 bin TL’lik maddi yardımda bulunduğunu söyledi.

Bu yardımın hemen ardından ‘Cannabis Oil’in getirtilmesinin onaylandığını ifade eden Demirpençe, süreci şu sözlerle anlattı: “Cannabis Oil’in getirilmesine izin verilmesinin ardından 15 Kasım tarihinde Halil beyi aradım. Cannabis siparişini vereceğimi, kendisi için de sipariş vermemi isteyip istemediğini sordum. Kendisi de bana Cannabis Oil’in siparişini verdiğini söyledi. Verdiğim siparişin ardından 26 Kasım’da Cannabis Oil elime ulaştı ancak Halil beyin siparişi hala gelmedi.

Ben bu işlemi yasallaştırmak için 4 ayımı verdim, mücadele ettim. Yasallaşması için ilk başvuru yapan kişi de benim. En büyük destekçim Hasan Karaokçu ve Mertdoğan beydi…”

“50 gram için 7 bin 750 TL ödedim”

“Halil beyin elindekiler bittiğinde bir gün bana Nefes’in ilacından 10 gram verip veremeyeceğimi sordu. Ben de ilacı verebileceğimi ancak ya yerine yeni ilaç almasını ya da parasını vermesini istedim. Çünkü ilacın parasını halen devletten almadım. 50 gram için 2 bin 103 Euro yani 7 bin 750 TL ödedim. İlacın kullanımı, kontrolü, tasarrufu da doktorumuzdadır. Ben ilacın Halil beye verilmesini onayladım. Süreç içerisinde Nefes’in tedavisini Almanya’ya aktarma durumumuz var. Bu durum gerçekleşecekse, ilacı satacağımı, isterse kendisinin alabileceğini söylemiştim. Önceki gün de Halil bey hastanede Nefes’in malını bana vereceksiniz şeklinde hemşireleri tehdit etti, doktora kötü davrandı… Şunu da söylemek istiyorum ki doktorumuz Dilek hanım bakanlık nezdinde elini taşının altına koyan tek insandır.”

Ercan İbrahimoğlu:

“Kimseden korkum yok, yaptığım kanunsuz bir şey de yok”

Ercan İbrahimoğlu ise iddialara ateş püskürdü, özetle şunları söyledi:“Halil bey, ilacı kullanmaya başladı. Bakanlar Kurulu kararından önce kaçak bir şekilde Kıbrıs’ın güneyinden getirdi. Nefes için bu ilaç ülkeye geldi. Nefes’e getirilen ilaçtan 10 gram da Halil beye verildi. Ancak kendisi herhangi bir ödeme yapmadı. Ben ilacın siparişini verdim, birkaç güne kadar bu ilaç gelecek. Benim çocuğumun bu ilacı doktor kontrolünde kullanması gerekiyordu. Nefes’in ailesinde de bu ilaç vardı, aldım. Bizim bu toplumdaki yerimiz bellidir. Evet Şerife Ünverdi benim yeğenim. Kaynatam da Vehbi Zeki Serter’dir. Ben de Kalkınma Bankası’nın Genel Müdürüyüm. Kimseden korkum yok, yaptığım kanunsuz bir şey de yok. 1.5 yıldır çocuğumun canı ile uğraşıyorum.