Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı, Avukat Mine Atlı, Afrika Gazetesi’ne karşı açılan ve ikinci kez “beraat” ile sonuçlanan “karikatür” davasına ilişkin kararın gazeteciler açısından olumlu, ifade özgürlüğü açısından ise olumsuz olduğuna dikkat çekti.

Alt mahkemenin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü konusunda ortaya koyduğu kriterlerin tümünü değerlendirip, bu parametreleri ileriye sürerken; Yargıtayın bu yolu ve yorumlamayı doğru bulmadığına işaret etti.

Atlı, “En önemlisi de, Yargıtay kendi mevzuatımızın bu içtihatlarla çeliştiği halde yargının dikkate alacağı şeyin AIHM içtihatları değil, kendi mevzuatımızın olacağını net bir şekilde ifade etmiştir” dedi.

“Bu da demektir ki yasalarımız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyum içinde reform edilmediği takdirde devlet başkanlarına hakaret davalarından mahkum edilme olasılığımız çok yüksektir” diyen Atlı, “Bu durum AIHM’nin içtihatlarıyla tamamen çelişmektedir” ifadelerini kullandı.

Kararın yazılı metnini aldıktan sonra konu hakkında daha kapsamlı bilgi aktarımı yapacaklarını ifade eden Atlı,  “Ancak o zamana kadar ne yazık ki ‘ifade özgürlüğü kazandı’ gibi haberlere asla katılmadığımı da belirtmem gerekmektedir” dedi.

Atlı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugünkü Afrika Davasınịn kararı tabii ki gazete ve gazetecilerin beraat etmesi açısından olumlu.

Ancak kanaatimce okunan karar, ifade özgürlüğü mücadelemiz açısından bizi ileriye değil geriye götürmüştür.

Alt mahkeme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ifade özgürlüğü konusunda ortaya koyduğu kriterlerin tümünü değerlendirip bu parametreleri ileriye sürerken Yargıtay bu yolu ve yorumlamayı doğru bulmamıştır.

En önemlisi de, Yargıtay kendi mevzuatımızın bu içtihatlarla çeliştiği halde yargının dikkate alacağı şeyin AHIM içtihatları değil, kendi mevzuatımızın olacağını net bir şekilde ifade etmiştir.

Bu da demektir ki, yasalarımız AIHS ile uyum içinde reform edilmediği takdirde devlet başkanlarına hakaret davalarından mahkum edilme olasılığımız çok yüksektir. Bu durum AIHM nin içtihatlarıyla tamamen çelişmektedir.

Kararın yazılı metnini aldıktan sonra konu hakkında daha kapsamlı bilgi aktaracağız.

Ancak o zamana kadar ne yazık ki "ifade özgürlüğü kazandı" gibi haberlere asla katılmadığımı da belirtmem gerekmektedir.”