Artık her türlü ihalede daha önceki itiraz ve tepkilerin olmadığını fark ediyoruz.

Örneğin, önceleri herhangi bir yol projesiyle ilgili Ankara’da bir ihale açılacak ama buradaki müteahhitlerin ve Birliklerinin haberleri olmayacak mıydı?… Mümkün müydü, olsa bile, yani ihaleden haberleri olmadığı zaman da yer yerinden oynardı.

Belki sonunda değişen bir şey olmazdı ama habersiz açılan ve sonuçlandırılmaya çalışılan ihaleler biraz da buradaki müteahhitlere bir parmak bal bandırarak usulüne uygun yapılmaya çalışılırdı.

Şimdi öyle bir şey yok.

İhaleler Ankara’da açılıyor, buradaki kimsenin haberi yok.

Sonunda haberleri oluyor, ayıp olmasın diye de bir tepki yazısı yayınlanıyor, oldu da bitti.

*  *  *

Şimdi de (sonunda diyelim çünkü yıllardır yolun yenilenmesi bekleniyordu) Değirmenlik dağ yolu ihalesi de Ankara’da açılmış, sonuçlanmış, şirket de buradaymış ve şantiye yapımı için çalışmalara başlamış bile...

Bunu Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst söylüyor bir köy gezisinde ama hangi şirket kazandı, ne kadara kazandı, maliyet ne olacak, şirketin adı ne hiçbir şey belli değil.

Dürüst açıklamamış ve açıklaması bekleniyor.

Acaba Kemal Dürüst’ün şirketle ilgili bir bilgisi var mı merak ediyorum!

Bence buradaki sözde hükümetle bu ihalenin hiçbir ilgisi olmadı. Yani süreçle ilgili demek istiyorum ama her türlü ihalede olduğu gibi başka işlerin dönmüş olabilme olasılığı tahmin dışı değil.

Yani süreçle ilgili yol projesi veya belki proje de değil, yol isteği Ankara’ya bildirilmiştir, Ankara da tamam demiştir, ihaleye çıkmıştır, beğendikleri! birkaç şirkete haber edilmiştir, biriyle anlaşmışlardır ve o da yolu yapmak için adaya gelmiştir.

Zamanı geldiğinde buradaki hükümete, ilgili bakanlığa da bilgi verilecektir, onlar da kimin, neyi, ne zaman yapma taahhüdü verdiğini öğreneceklerdir ve bundan sonraki açıklamalarında da belki daha ayrıntılı bilgiyi kamuoyu da öğrenmiş olacaktır diye yazarken haber geldi haber merkezimize;

Nihayet Kemal Dürüst’e de açıklamışlar demek ki ihaleyi kimin aldığını ve maliyetin ne olduğunu… O öğrenince biz de öğrenmiş olduk.

Artık bizim buralarda işler böyle yürüyor.

İsterseniz!

Kiralık arabalar…

Kiralık arabalar oldukça arttı. Artık her iki arabadan biri kiralık sanki… Ama bazılarının üzerlerinde de herhangi bir şirket yazısı veya amblemi göremezsiniz. O kadar çoklar ki ülkede herkes kiralık arabalarda seyahat ediyor zannedersiniz.

Acaba diyorum kiralık arabaların kırmızı plakaları ve diğer arabaların da olduğu gibi plakaları beyaza çevrilirken kiralık arabaların bu kalabalığı çok da belli olmasın diye mi yapıldı! Yani kiralık arabaların çoğalması planlanıp bu beyaz plaka değişimi de bu çoğalmanın kamufle edilmesi için mi yapıldı? Acaba böyle bir süreçte kiralık araba elde edilme avantajlarından birçok tanıdık kişi de ‘kiralık araba’ adı altında özel araba elde etmiş midir?

İnsanın aklı takılıyor işte!