1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'İhraç edilen magandalar Kıbrıs'ı da mutsuz etmiş…'
İhraç edilen magandalar Kıbrısı da mutsuz etmiş…

'İhraç edilen magandalar Kıbrıs'ı da mutsuz etmiş…'

“Türkiye’de şiddet olayları had safhada... Kıbrıs’a ihraç edilen magandalıkları da görüyorum. Kıbrıs halkının mutsuz olma nedeni işte bundan kaynaklanıyor” “Adaya yerleşme nedenlerimden biri, Kıbrıs halkının çok daha medeni olması...” “Kıbrıs halkı kültü

A+A-

Türkiye’de "Magandalar çoğaldı, ülke yaşanmaz hale geldi” diyerek Kıbrıs'a yerleşen Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Cihan Ünal’la konuştuk



"Kıbrıs'ın bizim insanımızı eğitici bir yanı var! Maganda dediğimiz kesimden, okuma yazma oranı az olan kesimden işçi olarak çalışmaya gelen kesimden çoğunluk burada bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’de yaptıkları arsızlıkları burada da yapıyorlar. Yapınca da buranın düzeni bozuluyor. İnsanlar evlerinde kilit altında uyumazken şimdi değişim başladı ...Mesela şimdi bir trafik kazası görüyorum, mutlaka Türkiye’den gelen biri yanlış bir hareketle o kazaya neden oluyor. Bir bıçaklanma hadisesi oldu bir kurşunlama, onun altında yine bir maganda zihniyeti var. Benim bunları söylediğim gün de zaten Türkiye'de ikiz bebek bekleyen hamile bir kadın magandanın sevinç kurşunu ile öldü. Ben 50 yıl yıllık bir sanatçıyım, yarım asır Türkiye’ye hizmet ettim. Hem ülke içinde hem de ülke dışında..."


Baykan Gürses  ÖZDAĞ


Türkiye’de "Magandalar çoğaldı, ülke yaşanmaz hale geldi” diyerek Kıbrıs'a taşınma kararı alan Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Cihan Ünal, Kuzey Kıbrıs’a yerleşti.
Yakın Doğu Üniversitesi’nde (YDÜ) sahne sanatları bölümünde öğretim görevlisi olarak görev alan Cihan Ünal ile Kuzey Kıbrıs'a yerleşme kararını alışını, bugünün Türkiye’sinin yarattığı etkiyi konuştuk...
Cihan Ünal ile Kıbrıs’a yerleşme kararı almasında etkili olan süreci konuşuyoruz ilk olarak...
“Kıbrıs halkı kültür seviyesi yüksek eğitimli bir halktır” diyen Cihan Ünal,  buraya yerleşmesindeki en önemli etkenin de bu olduğunu belirtti.


Şöyle konuşuyor Cihan Ünal:

"Kıbrıs halkının Türkiyeli nüfusa önce iyimser yaklaşması sonradan hayal kırıklığı yaşaması doğrultusunda değişimi doğrudur. Bunun nedeni, benim de gelme nedenlerimden birini oluşturuyor... Çünkü Kıbrıs haklı kültür seviyesi yüksek eğitimli bir halk... Bence bir ülkede demokrasinin olması için mutlaka o ülkede eğitim sisteminin veya o ülke halkının demokrasiye layık bir eğitim düzeyinde olması gerekir, değilse sahte bir demokrasidir. Kıbrıs'ta %98 oranında bir okuma yazma oranı bulunuyor... Bu durum Türkiye’de ortalama %3 buçuk ilkokul sınıfı düzeyinde... Bu durumda demokrasi, özgürlük bunun tadını alacak bunun için karar verecek bir toplum olması... Sürüden ayrılanı kurt kapar psikolojisinin olmaması lazım. Bu nedenle bu değişimdeki çelişkilerin farkına vardı demek ki bu toplum, bir reaksiyon gösterdi. O yüzden de seviyorum Kıbrıs halkını, çünkü reaksiyon vermeyi biliyor"

• Kıbrıslı-Türkiyeli tartışması ve bunun yarattığı temel üzerindeki eleştirileri de konuştuğumuz Cihan Ünal,  şu örnekle durumu izah etmeye çalışıyor:
• "Bana dediler ki, keşke buraya gelenler sizin gibi olsa... Sizin entellektüel yapınızda olsa... Böyle olsa başımızın üstünde yeriniz var dediler...Fakat bu 1960'lı yıllarda Almanya 'ya giden Türk toplumu gibi...Sadece Türk toplumu onlardan oluşuyormuş gibi bir imaj oldu.Almanlarla Türkler arasında burada da olduğu gibi sorun oldu.Sonradan Almanya'da eğitildiler, ve o reaksiyonlar azaldı ama hala var..."

“Kıbrıs insanı Türkiyeli nüfusu eğitiyor”

"Kıbrs'ın bizim insanımızı eğitici bir yanı var! Maganda dediğimiz kesimden, okuma yazma oranı az olan kesimden işçi olarak çalışmaya gelen kesimden çoğunluk burada bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’de yaptıkları arsızlıkları burada da yapıyorlar. Yapınca da buranın düzeni bozuluyor. İnsanlar evlerinde kilit altında uyumazken şimdi değişim başladı ...Mesela şimdi bir trafik kazası görüyorum , mutlaka Türkiye’den gelen biri yanlış bir hareketle o kazaya neden oluyor. Bir bıçaklanma hadisesi oldu bir kurşunlama, onun altında yine bir maganda zihniyeti var. Benim bunları söylediğim gün de zaten Türkiye'de ikiz bebek bekleyen hamile bir kadın magandanın sevinç kurşunu ile öldü. Ben 50 yıl yıllık bir sanatçıyım, yarım asır Türkiye’ye hizmet ettim. Hem ülke içinde hem de ülke dışında..."

“Güdümlü bir sanatçı değilim…”

• “Siyasete nasıl bakıyorsunuz?” diyorum…
• Şöyle yanıtlıyor Cihan Ünal: "Hiçbir siyasi görüşüm yoktur.şu partiyi seviyorum demem.ben sanatçıyı tüm partilerin üstünde tutarım.sanatçı, hepsini görebilmeli, eleştirebilmeli, ya da yeri geldiğinde övebilmeli...Ben bu tarz bir sanatçıyım. Güdümlü bir sanatçı değilim…
Haktan, halktan yana biri oldum. Mesela hayvanlara eziyet edenlerin de hep karşısında oldum. Van gölünde bir ayı yavrusu su içmeye geliyor,  biri çekiyor diğerleri de tahtalarla ve taşlarla o yavruya vuruyorlar,öldürüyorlar. O ayı yavrusunun bu olayı yaşarken bir bakışı vardı, bence o bakış orada olan herkesten daha insandı. Bir tarafa onu koysalar bir tarafa o insanları ben o ayı yavrusunu seçerdim"

***

'Türkiye’deki cinayet ve bunu gibi haberlerden bunaldım'

• Kıbrıs'a yerleşme kararı alması sonrasında eleştirilere maruz kalan Cihan Ünal, bu eleştirilere de yanıt veriyor. Neden Kıbrıs'a şimdi yerleştiniz. Daha önceki zorlu yıllarda zorlu dönemeçlerde Türkiye’den ayrılıp, Kıbrıs' a yerleşmeyi neden düşünmediniz diye sorduğumda şu yanıtı veriyor:
• “Beni tanımadan bilmeden bana talihsiz eleştiriler yapıldı. Yapılan eleştirilerde bana deniyor ki  'Şimdi aydınlık bir ülke varken, burayı terk etmeye karar veriyorsunuz' ... Ben terk etmiyorum ki, bu yanlış... Ben terk ediyorum demedim, ayrıca benim anavatanım benim İstanbul'da evim var. Ben daha huzurlu yaşayabilmek için 50 yıl sonra Kıbrıs'a yerleşiyorum dedim. Bu Türkiye’yi terk ettim demek olmuyor ki... Ülkemi terk etmiyorum, ben orada oyun oynamaya devam ediyorum, ders vermeye devam ediyorum, ama ben Kıbrıs'ı seviyorum, insanları ile doğası ile burada huzur buluyorum. Burada da hizmet etmek istiyorum.5 yıldır YDÜ'de tiyatro bölümünde ders veriyorum. Burada  da hizmet etmek istiyorum. Türkiye’deki cinayet ve bunu gibi haberlerden bunaldım. Politik ortamından da sıkıldım. Buraya gelmek isteyişim kimseyi ilgilendirmiyor."

***       

'Ozan Ceyhun gibi ülkemi terk etmedim'

• Cihan Ünal, Kıbrıs’a yerleşme kararı alması ile Ozan Ceyhun tarafından Köşe yazısında eleştirilere maruz kaldığını ve bunun haksız yere yapıldığını söylüyor...
• "Bana eleştiri yönelten Sayın Ozan Ceyhun'un babası önemli edebiyatçılardan Demirtaş Ceyhun ile 12 Eylül’de 'Aydınlar muhtırasına' imza koyduk… Bana Kıbrıs'a yerleşeceğim için eleştiri yapan Ozan Ceyhun gibi o zorlu yıllarda Almanya’da değil ülkemde kalarak çeşitli hizmetler verdim. 80'li yıllarda 4. Murat dizini oynuyordum, o dönemde sakal bırakmak zorunda kalmıştım. İnzibatlar bizi çevirip sorarlardı, sıkı yönetimden ve devlet tiyatrolarından imzalı 'rol gereği sakal bıraktı' kağıdını taşıyordum. Ben bu yıllarda bunların mücadelesini ülkemde yaşayarak verdim. Ozan Ceyhun, 20 yaşındayken Türkiye’yi terk etti, o zamandan beri Türkiye’de değil... Kendi ülkesinde hizmet etmiyordu. Ozan Ceyhun'un bana yaptığı suçlamalarda amacı birilerine cevap vermek için beni kullanmaktı…
Bugünün Türkiye’sine bakın, futbol maçlarına bakın, düğün eğlencelerine bakın, gazete sayfalarına bakın, cinayet olaylarına, kadına şiddet her geçen gün artış gösterdi.Türkiye’deki medeniyet konusunda bununla mı övünüyorlar? Eleştiri yapanlar açsın bu haberlere baksın, bunları okusun. Ben Kıbrıs’ta bunların olmadığını düşünüyorum. Buraya Türkiye’den ihraç edilen magandalıkları da görüyorum. Kıbrıs halkının mutsuz olma nedeni işte bundan kaynaklanıyor”

***

'Türkiye, geçmişi ile yüzleşiyor ancak…'

• Türkiye’nin siyasi geçmişi ile yüzleşmesini de konuştuğumuz Cihan Ünal, bugünün Türkiye’sinde asker ile siyasi partiler arasında bir farklılık bulunmadığını söylüyor.
• “Atatürk’ten bu yana gelmiş geçmiş bütün iktidarlar, tüm başbakanlar devlet adamları hepsi de, Atatürk’ten sonra Türkiye’de eğitim seferberliğine darbe vurdular. Türkiye, Atatürk düşüncesi ile birlikte bir eğitim ve kültür seferberliği içinde olmalıydı. Bu seferberliği ve savaşı Türkiye kaybetti.Kaybettiği için de,ister asker gelsin ister partiler, aralarında fark göremiyorum.Bugün de iktidar ve askerin bir farkı bulunmuyor. Türkiye, geçmişi ile yüzleşiyor ancak, şimdi yaşadıkları ile de yüzleşecektir”

 

 

Fotoğraflar: Levent ÖZDAĞ

Bu haber toplam 6895 defa okunmuştur