Mağdur Destek Hattı: Pilot Adli Yardım ve Destek Programı kapsamında kurulan destek hattı telefon numarası 0542 862 00 60 (whatsapp ve viber dahil) Facebook: K.T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi olduğu bildirildi.

Dila ŞİMŞEK

İnsan Ticareti Mağdurları İçin Adalet Projesi adına çalışan hukukçular YENİDÜZEN’e konuştu, mağdurların ücretsiz bir şekilde kendilerine danışabileceklerini açıkladı, Ceza Yasası’ndaki değişiklik önerisini yorumladı, çalışmayı olumlu buldu.

Meclis Genel Kurulu’na sevk edilen ‘İnsan Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti’ suçlarına ilişkin Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi’ni ‘çok güzel bir adım’ olarak nitelendiren avukatlar, ‘insan ticareti ve insan kaçakçılığının ne olduğunun’ yasada net bir şekilde belli olması gerektiğini söyledi.

İnsan ticareti mağdurlarının tespit edilmesi durumunda ihraç edilmemesi ve tutuklu yargılanmamaları gerektiğini vurgulayan avukatlar, bu konuda yapılacak çok çalışmanın olduğunu ifade etti.

Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nde ‘oybirliği’ ile onaylanmıştı.

İki hafta önce, Lefkoşa’da ortaya çıkan 250 yabancı işçinin mağduriyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı da harekete geçirmişti.

Avukatlar, Kermiya’daki bir şantiyede, aylardır ödenmediklerini söyleyen, çalışma izinleri yapılmayan ve pasaportlarına el koyulan işçilerin davasının devrim nitelikte olduğunu vurguladı.

Avukatlar, “Bu davada görmüş olduk ki, mahkeme insan ticaretinin bilincindedir, ancak elindeki mevzuattaki eksiklikten dolayı bunu adlandıramasa da, izinsiz işçi çalıştırmaktan işverene soruşturma başlatabilir” dedi.

İnsan Ticareti Mağdurları İçin Adalet Projesi, Avrupa Birliği tarafından, İnsan Ticaretine karşı Birlikte Mücadele Hibe Programı kapsamında finanse ediliyor.

Proje, Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı işbirliğiyle uygulanıyor.

8 Mayıs 2019’da başlayan proje, 8 Mayıs 2021’e kadar devam edecek.

Mağdur Destek Hattı: Pilot Adli Yardım ve Destek Programı kapsamında kurulan destek hattı telefon numarası 0542 862 00 60 (whatsapp ve viber dahil)

Facebook: K.T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi olduğu bildirildi.

Proje Koordinatörü Ahmet Türkdoğan: “Eksiğimiz, insan ticaretine yönelik oluşturulacak salt bir yasa olmamasıdır”

“Proje kapsamında, Kermiya şantiyesindeki işçiler dışında sekiz kişiye ulaştık. Amacımız 10 farklı davanın açılması. Geçtiğimiz gün gündeme gelen Ceza Yasası’ndaki değişiklik önerisi bize umut kaynağı oldu. Ancak insan ticareti ve insan kaçakçılığı kavramlarının bu yasada tam olarak tanımlanması gerektiğine inanıyorum. Eksiğimiz, insan ticaretine yönelik oluşturulacak saf bir yasa olmamasıdır. Yasa oluşturulmadan önce, böyle bir girişimde bulunulması bizim için umut vericibir şey. Çünkü en azından artık mağdurlara yaklaşırken kullanabileceğimiz bir yasal mevzuatımız olacak. Bu yeni öneriyle, muhaceretle ilgili sıkıntısı olan mağdurlara daha iyi yardım edebileceğimize inanıyorum. Benim gördüğüm kadarıyla birçok mağdur şikayette bulunamıyor çünkü ihraç edilmekten korkuyor. Umarım bu öneri onaylanırsa bir nebze önleyebileceğiz.

Projemizin genel amacı ise, Kıbrıs’ın kuzeyindeki insan ticaretinin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmaktır. Özel amaç ise, yerel mevzuatların iyileştirilmesi ve kapasite gelişimi üzerine odaklanarak kurumsal ve yasal çerçeveyi geliştirmektir. Bunun yanı sıra, Pilot Adli Yardım ve Destek Programı ve adli yardım mekanizması aracığı ile insan ticareti mağdurlarının haklarına erişimini kolaylaştırmak… Proje kapsamında, mağdurlara tamamen ücretsiz hizmet verecek 30 tercümanımız bulunmaktadır ve farklı farklı dil konuşan kişilere yardım edebileceğiz. Aynı zamanda sektörel bazlı farklı dillerde broşürlerimiz de hazırlanıyor…”

Proje Avukatı Deniz Düzgün: “Sınır dışı etmek kolaya kaçmaktır”

“Daha önce yardım ettiğimiz mağdurlara genellikle biz iletişim kurduk. Sadece bir kez Girne Kaza Mahkemesi’nde Yargıç Meltem Dündar, bir emir vererek “zanlıların insan ticareti mağduru olabileceği nedeniyle Barolar Birliği’ne bildirilmesini” istedi ve ulaştık. Bu konularda duyarlı yargıçların olması çok sevindirici… İnsan ticareti, salt gece kulüpleri üzerinden düşünülse de aslında tarım ve inşaat gibi birçok farklı sektörde yaşanabiliyor. Kıbrıs’a getirilen işçiler, anlaştıkları iş dışında her işi yaptırılıyor, sabahtan gece yarısına kadar çalıştırılıyor, pasaportlarına el konuluyor, yemek su gibi temel şartlardan mahrum bırakılıyor ve ödemeleri düzgünce yapılmıyor. Bu projeyle, hedefimiz 10 adet dava açmaktır. Şu anda bir dava açıldı. Ceza Yasası’nda insan ticaretine yönelik bir kavram olmadığından dolayı, işveren polis sorduğunda ‘ben pasaportu çalışma izni çıkarmak için almıştım, geri getireyim’ diyor ve teslim ediyor. Polis de, pasaportu işçiye teslim edince şikayet unsuru ortadan kalkıyor ve bir şey yapamıyor. Dolayısıyla yasal boşluklardan faydalanılıyor. Meclis’e giderek birçok kez görüşme yaptık, geçtiğimiz gün Ceza Yasası’ndaki değişiklik gündeme geldi ve bu bizi çok mutlu etti. Hedeflerimizden birisi de mağdurların ihraç edilmemesidir. Bulundukları koşullar kendi isteklerine bağlı olmadığı için böyle bir tutum sergilenmemeli. En azından bir süreliğine Kıbrıs’ın kuzeyinde kalabilmeleri için bir yasal değişiklik gerekir. İhraç etmek kolaya kaçmaktır. İhbar hatlarımıza ulaşmak isteyen mağdurlar veya ihbarda bulunmak isteyen kişilerin kimliği tamamen gizli tutulur. Ayrıca ihbar hattı sadece proje koordinatörü ve avukatlarda mevcuttur. Bu nedenle mağduriyet yaşayan kişiler çekinmeden bizimle iletişime geçebilir. İnsan ticareti, kişinin pasaportuna el konulması, çok uzun mesailer çalıştırılması, temel haklara sahip olmaması, hastaneye gidememesi, izinsiz çalıştırılması, ödeneklerinin düzenli yapılmaması gibi birçok farklı şekilde karşımıza çıkabilir.”

Proje Avukatı Sevilay Yıldırımer: “Mahkeme devrim niteliğinde bir soruşturma başlattı”

“Lefkoşa Kermiya’daki bir şantiyede 250’den fazla işçinin mağdur olması sonrası şantiyeye giderek işçilerle görüştük. İşçilerin ustabaşının ‘şiddet’ uyguladığı iddiası üzerine dava açılmış, geçtiğimiz Cuma görülen mahkeme davasında devrim niteliğinde bir emir verilmişti. Mahkeme, işçinin mecburen tutuklu yargılanmasına karar verdi, ancak yasal mevzuattaki eksiklikten dolayı alınan bir karardır bu, elden bir şey gelmiyor ne yazık ki. Bu işçilerin tamam çalışma izni yok, ancak bu onların seçtiği bir durum değil. ‘Kaçak’ konumuna düşmelerinde kendilerinin rolü yoktur ve bu şekilde yargılanmaları da insan haklarına aykırıdır. Komite’den arkadaşımız bu işçinin avukatlığını üstlendi ve ben de tanık konumuna geçtim. Mahkemeye insan ticaretini izah ettik. Yasal olarak mahkeme bu davaya ‘insan ticareti’ diyemese de, işçilerin pasaportuna el konulması ve izinsiz işçi çalıştırılması, angarya çalıştırılması yönünde soruşturma emri verdi. Yani şirkete üç soruşturma açıldı. Çalışma Dairesi ve polise de, 15 gün içerisinde mahkemeye rapor verilmesi ve soruşturmanın tamamlanması emrini verdi. Bunlar içimize su serpiştiren unsurlardır. Mahkeme insan ticaretini görmüş oldu ve tacire de gözdağı vermiş oldu. İnsanlar yasal boşluklardan yararlansa da, mahkeme bunun önüne geçmiş oldu ve elindeki yasalarla verebileceği en iyi kararı verdi. İnsan ticareti ile insan kaçakçılığı tanımı burada çok önemlidir. İnsan kaçakçılığı için bir sınır ihlali ve kişinin rızası gerekirken, insan ticaretinde rıza yoktur. Kişi çalıştırıldığı veya barındırıldığı koşulları istemiyordur. İnsan ticaretinde istismar vardır.”