Fehime ALASYA

1958 yılında 21 köy çobanı tarafından “Sütçülük Şirketi” adı altında bir kooperatif olarak Lefkoşa’nın bir köyünde kurulan sütçülük şirketi, kapasitesini ve ürün yelpazesini giderek genişleterek, her geçen yıl artan ihracatı ve iç piyasadaki memnuniyeti ile günümüze dek gelmiş…

Vatandaşın desteğinden oldukça memnun olduğunu belirten Koop Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu, “Her geçen gün ihracatımızın artış grafiği yükseliyor” diyerek üretim oranlarının yıldan yıla arttığını anlatıyor.

‘Pastörize/günlük’ süt ile ‘uzun ömürlü/UHT’ süt üretimi arasındaki farkları ADRES okuyucuları için anlatan Koop Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu, günlük sütün imalatı ve tüketiciye ulaşımında soğuk zincirin önemine değindi.

Bazı önemli ayrıntıları okuyucular ile paylaşan Yücesoylu, sütün barındırılması ve temin edilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğine de değinerek, tüketicilere çağrıda bulunuyor.

İnsanoğlunun bebekliğinden yaşlılığına dek hayatının neredeyse her evresinde, doğrudan veya dolaylı yollarla tükettiği sütü tanımlayan Yücesoylu, “Süt bize doğanın sunduğu en iyi nimettir. Sağlıklı bir nesil için illaki süt için...” diyor.

HİJYEN HER ŞEYDEN ÖNEMLİ…

Üretimde kalite, hijyen ve standartlara verdiği önemle, tam kapasite otomatik çalışan gelişmiş teknoloji fabrika sistemiyle üretmeye devam ediyor.

Ülkede üretilen çiğ sütün işlenmesi ve meyve suyu üretimi alanında en kapsamlı fabrika olma özelliğini taşıyan KOOP, titizliğinden ödün vermedi…

Hijyeni sağlamak için, üretiminde kullanılan tüm makine, ekipman ve donanımlarını dünya standartlarında kullanan firmada, üretimin her aşaması denetlenip, alınan numuneler kendi laboratuarlarında tahlil ediliyor. Tüm bunların ardından alınan olumlu rapor neticesinde, ürünler tüketicinin kullanımına sunuluyor.

‘PASTÖRİZE/GÜNLÜK’ VE ‘UZUN ÖMÜRLÜ/UHT’ SÜT

1981 yılında fabrikaya işçi olarak giren ve 40 yılı aşkındır orada çeşitli görevlerde bulunan Koop Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu, uzun ömürlü süt alanında, yurt dışında çeşitli ülkelerde eğitim alarak görevini büyük bir merakla yürütmekte, her geçen gün kendini geliştirmekte… 

Fabrikanın kapılarını ADRES okuyucularına açan Salih Yücesoylu, tüketicilerin soğuk ülkelerde ‘günlük süt’ tercih etmesinin daha doğru olduğuna değiniyor.

Günlük süt ve uzun ömürlü süt arasındaki üretim farklarını anlatan Yücesoylu şöyle devam ediyor:

“1958 yılından beridir Ada’da hizmet veren devlet kurumu, yıllardır çok çeşitli ürünler üretmeye devam ediyor. Ülkede içme sütü olarak Ultra-High Temperature processing (UHT) uzun ömürlü süt ve günlük süt kullanılıyor.

Öncelikle UHT yapımından bahsetmek isterim. Fabrikamıza gelen sütleri önce bir uygulamadan geçirip, gözle görülmeyen kirlilikleri topluyoruz. Ardından seperatörden geçiştirip, yağ oranını ayarlıyoruz. Yağsız, yağlı veya yarım yağlı süt denilen süt türlerini ayırıyoruz.

Seperatörden geçen sütü depolarda dört derece altında topluyoruz. UHT için hazırlıklar önceden yapılıyor. Dolum sistemini ayrı ayrı birtakım işlemlere tabi tutuyoruz. Sütün geçeceği tüm hatları sıcak su ile sterilize ediyoruz, buhar ile farklı alanları sterilize ediyoruz. Akabinde sisteme dört derecede sütü veriyoruz. Kademeli olarak 137 dereceye çıkıyor. Dört saniye bu ısıda tutuluyor. Esas uzun ömürlü olmasını sağlayan ise sütün dört saniye bu ısıda beklemesidir. Akabinde süt kademeli olarak soğutulup oda sıcaklığına geliyor. Ardından tankta tutuluyor ve paketleniyor. İşlem bitince sütün geçtiği tüm hatlar, özel iç yıkama ile yüksek derecede yıkanıp temizleniyor. Defa defa sistem yıkanıp temizleniyor. Bir sonraki üretime başlanması için yeniden bir buçuk saat geçmesi gerekiyor.

GÜNLÜK SÜT İMALATINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN UNSURLAR…

“Ülkede pastörize/günlük süt adı altında birtakım üretimler yapılıyor.

Fakat burada süt temizleniyor, dört derecede depolanıyor, ardından süt 72 dereceye kadar ısıtılıyor ve 15 saniye bekletiliyor. 15 saniye bekletilmesi de sütün 48 saat dayanmasını sağlıyor. Fakat maalesef ülkemizde yapılan dolumlar manüel yapılıyor. Raf ömrü yasalarımıza göre en fazla beş gündür. Ülkemiz çok sıcak bir ülke, üretimden hemen sonra tüketiciye ulaştırılmalı. Üretimin ardından çok iyi bir soğuk zincir sağlanması gerekiyor. UHT sütte bu sorun olmuyor, süt 20 derece gölgede muhafaza edilebiliniyor. Pastörize süt üretimi yapan işletmelerin daha dikkatli çalışması gerek. Soğuk ülkelerde pastörize süt kullanımında bir sakınca görmüyorum fakat ülkemizde soğuk zincirin zor sağlanması bizi endişelendiriyor.”

YÜCESOYLU’DAN ÖNEMLİ DETAYLAR…

Bazı önemli ayrıntıları okuyucular ile paylaşan Yücesoylu, sütün barındırılması ve temin edilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğine de değinerek, tüketicilere çağrıda bulunuyor.

Yücesoylu, “Bir süt bozuksa paketi açtığınızda ya norlaşmıştır ya ekşimiştir, bu da marketlerin, taşımacıların ve tüketicinin paketin kontrol bakım yöntemini bilmemesinden kaynaklanıyor. Marketlerde paketler en az beş sıra üst üste konulabilir. Paketler çatlamamalı. Çatlarsa, sütün bozulma riski çok yüksek. Bir diğer yandan taşımacıların dikkatsiz taşıması paketleri bozabiliyor. Vatandaş UHT sütünü içerken en ufak şüphesi olmamalı... Bozuksa bile alınan yere versinler ve karşılığında başka süt alsınlar. Arızalı sütler yeniden bize geliyor, alıp inceliyoruz, sebebini tespit edip gerekli önlemi alıyoruz. Sütler açılmadan gölgede oda sıcaklığında tutulabilir, açılmasıyla dolapta kontrol altında olmalı. Üretim tarihi ve son kullanım tarihine dikkat etmeliyiz."

“Süt paketi, çatlayıp ezilmişse ilgili marketi uyarın, ezik paketi almayın”

“Bebek gibi hassas bir paketimiz var, çatlayıp ezilmişse ilgili marketi uyarın, ezik paketi almayın. Daha sağlıklı olabilmesi için bu kadar hassas bir pakettir. Bu paketler sekiz ayrı katmandan oluşuyor. Sütümüzün kullanım ömrü en fazla gıda tüzüğü gereği dört aydır. Hijyen veya başka herhangi bir konuyla ilgili, kafasında soru işareti olanlar gelsinler, seve seve fabrikamızı gezdirelim.”

“HER GEÇEN GÜN İHRACATIMIZIN ARTIŞ GRAFİĞİ YÜKSELİYOR”

Vatandaşın desteğinden oldukça memnun olduğunu belirten Yücesoylu, üretim oranlarının yıldan yıla arttığını anlatıyor.

Yücesoylu, “2016 yılında 22 milyon litre ham süt çalıştık. 2017 yılında ise bu rakam 27 milyon litreye çıktı. Yıllık 12 milyon litresi içme sütü olarak, geri kalanı ise diğer ürün çeşitlerimize yöneldi. Fabrikamızda 58 çeşit ürün yapıyoruz. Buna ihracat da dâhil... Her geçen gün ihracatımızın artış grafiği yükseliyor. Özellikle Türkiye ve Arap ülkelerine çok güzel ihracatımız var. Hellim ve peynir türlerinde ihracat yapıyoruz. Hellim, tuzlu, az tuzlu ve light hellim ihracatı yanında kaşar peynir ve eritme toz peynir ihracatımız da var.” diyor.