‘İhtiyat’
Türkiye’de yaşamın ‘normalleşmesi’ hepimizin ortak arzusu.
Yani daha fazla demokrasi; hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, özgürlüklere saygı....
En başta başlatamadığı ‘diyalog’ sürecini, şimdi deniyor Erdoğan...
Gördü ki ‘diş göstermek’le olmuyor...
***
Erdoğan’ın ‘otoriter’ yanının törpülenmesi, bizler için de önemli...
Yeni dönem adına, geçmişteki kimi ‘dayatmacı’ tavırlar belki aynı ‘rahatlıkla’ yurdumuza ‘çullanmaz’ umuduyla...
***
Tabii şöyle de bir eleştirim var...
Türkiye’de yaşananların ardından bakıyorum da, Kıbrıslı Türkler arasında, sosyal medyada ya da sokakta olsun, önemli bir ‘tepki’ var, direnişçilerle ortak bir ‘duygudaşlık’...
Tabanda var da, ‘tavan’da yok bu!..
Bu aşırı ‘ihtiyat’ ürkütüyor insanı...
Çünkü ‘suskunluğun’ sebebi kanımca korkudan çok ‘yaranma’ güdüsü, ‘Erdoğan’ın gücü ve etkisinden medet umma’ iç sesi...
Ürktüğüm de bu işte...
***
Avrupa Parlamentosu kınadı Türkiye’yi, hem ‘orantısız güç kullanımı’nı, hem ‘medyanın sindirilmesini’ hem de ‘demokratik eylemlere’ yönelik tahammülsüzlüğü...
Oysa ülkemizde ‘siyasi önderler’ sustu.
‘Statükocusu’ ile ‘devrimcisi’ birleşti, ‘suskunlukta’...
Tekrar ediyorum ‘taban’da değil ‘tavan’da...
***
Türkiye’deki iktidarlara karşı “aman biz kötü bilinmeyelim” ya da “fazla üzerine gitmeyelim” tavrı var...
Bu “bize ne”cilik nereye kadar?
İşte bu tavırdır ki, Türkiye-kuzey Kıbrıs ilişkilerini ‘sevgi, saygı, anlayış’ noktasından çıkarmış, ‘rica eden’ ve ‘evet efendim’ diyen noktaya getirmiştir...
Tepki de gösterilmelidir gerektiğinde...
Övgü de yapılmalıdır...
‘Nabza göre şerbet’le, ulaştığımız noktayı yaşadık hep birlikte...
Ama cesaretle... Ama samimiyetle...
***
Nazi Almanyası' nda papaz Martin Niemöller'in günlüğünden taşan satırları, yine hatırlayalım, ‘ezberleyene’ dek...
“Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sendikacı değildim.
Sonra çingeneleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben çingene değildim.
Sonra Yahudileri topladılar sesimi çıkarmadım; çünkü ben Yahudi değildim.
Sonra beni almaya geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”