1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. İhtiyatlı iyimser
Mert Özdağ

Mert Özdağ

İhtiyatlı iyimser

A+A-

 

Öylesine ilginç bir geçiş dönemindeyiz ki…
Her yerde “ihtiyatlı iyimserlik” var.
Hemen hemen her konuda…
Mesela hükümet!
Kimse “kötü” diyemiyor, henüz “iyi” olduklarına dair bir süreç de yaşamadık.
İzliyoruz şimdilik.
İstisnalar dışında kime sorsanız “bir görelim bakalım” diyor.
Yani bir beklenti hali var.
'İhtiyatlı iyimserlik' havası.
                          
***

Müzakereler de keza öyle.
Çözüm olacak mı?
Kimse “kesin olur”, demiyor, diyemiyor.
Olmaz diyenler olsa da havada olumsuz bir hava da yok hani.
“Bir görelim, belki olur” düşüncesi revaçta.
Bunda da ihtiyatlı iyimseriz fazlaca. Diğer yandan Türkiye’den gelecek ‘su’ meselesi de aynı...

“Bu su bizi cennete dönüştürecek” diyen yok!
Kötü olacak diyen de yok.
“Dur bakalım” modunda herkes.
Bir görelim.
                   
***

Güven yaratıcı önlemler konusunda da bir bekleyiş var.
Mesela Derinya Barikatı Mağusa'yı uçurur mu?
Turizm patlar mı?
Yoksa kötü mü olur?
Kimse 'uçlarda' yorum yapmıyor.

Bu konuda da “ihtiyatlı iyimserlik” hakim.
Bir bakalım ne olacak, kötü olmaz herhalde diyen çok.
                         
***

Çok ilginç bir dönemdeyiz vesselam.
Siyasal dönüşümlerin arifesinde.
Ne olur dersiniz?
Siz de ihtiyatlı iyimser misiniz yoksa?
Bir bakalım değil mi?
Bakalım ne olacak...

-----------------------------------------------------------------------------------------

Akıncı, 'retçiler' ve siyaset

Cumhurbaşkanlığı'nın sivil toplum örgütleri ile yaptığı görüşmenin içeriğinde nelerin konuşulduğuna dair çeşitli yorumlar yapıldı.

En fazla dikkat çeken yorum: Toplantıda Cumhurbaşkanı Akıncı daha çok referandumda hayır deme ihtimali olanlara yönelik 'ilgi-alaka gösterdi.

Ve bu ilginin yanlış olduğu sıralandı.

Kimilerine göre bu ‘ilgi’ ve ‘alakaya’ hiç gerek yoktu.

“Neden Akıncı ve ekibi çözüme hayır diyecek olanların hassasiyetleri ile ilgilendi de ‘çözümcülerle’ ilgilenmedi” denildi.

Aslında sorun ilgi-alaka sorunu değil, sorun başka, daha genel… Elbette Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ‘tereddütlü’ olanları süreç yönünde ikna etmek doğru bir yaklaşımdır.

Başından beri yazıyorum; toplumda kamplaşmalar yaratmak kimsemize fayda sağlamaz.

Bu açıdan bakıldığında Akıncı'nın daha çok retçi duruşta olanlara yönelmesi yerinde bir siyasettir.

Bu tavır ve siyasetin ileriye taşınması hem olası referandumda ‘evetleri’ çoğaltacak, hem de olası çözümün çok daha geniş çevrelerce ‘kabul edilebilir’ olmasını sağlayacaktır.

Konuya bu açıdan yanaşmakta fayda görüyorum...

Zira, bazı grupların “Akıncı'yı biz seçtik, bizim dediğimizi yapmalı- bizi dinlemeli” duruşu yarardan çok zarar getirir.

Unutulmamalı ki Akıncı bütün Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı'dır.

Ve özellikle retçilere yönelik tutum da tüm toplumu kucaklama adına doğru ve yerinde bir duruştur… 

Eğer “evetleri çoğaltalım, çözümü daha kabul edilebilir yapalım” diyorsak bu tutumu desteklemeli ve ileriye taşımalıyız, başka çaremiz yok...

Bu yazı toplam 3052 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar