İKİ AYRI DEVLETÇİLERE DESTEK SÖZÜ
25 Kasım arifesinde bir grup ‘milliyetperver’ kuruluş Cumhurbaşkanı Akıncı’ya mektup vermiş.
Ne istiyorlar Akıncı’dan?
Berlin’de ‘iki ayrı devlet’ talep etmesini…
Başka?
Ya da ‘KKTC’nin tanınması’nda diretmesini…
Hay hay…
Başka bir arzunuz?
**
Başka arzunuz varsa eğer, onları da söyleyin ama buradan siz ‘milliyetperver’lere benden söz…
Atlayın uçağa, gidin TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve bu taleplerinizi ona iletin.
Erdoğan randevu vermezse, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na gidin, ondan isteyin.
New York’a gitsinler ve BM Genel Kurulu’nun ilk birleşimine Kıbrıs konu bir konuşma yapsınlar.
‘Anavatanımız’ ve de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘garantörü’ sıfatıyla bu talepleri orada, 180 ülkenin temsilcileri önünde dile getirsinler.
Desin ki Erdoğan, ‘daimi üye’ ülke temsilcilerinin gözlerinin içine bakarak, “Efendiler, KKTC’yi tanımanızı talep ediyoruz” desin.
Çavuşoğlu BM Genel Kurul salonunda kürsüye çıkıp “Biz Ankara olarak iki ayrı devletli bir çözümden yanayız ve bunda ısrarcıyız” şeklinde konuşsun.
Bir ’hodri meydan’ çeksin Türkiye bütün dünyaya…
İşte size söz: BM’de böyle bir konuşma olursa eğer, KKTC bayrağını alıp New York’un 1’inci Caddesi’nde ilk “KKTC tanınsın” eylemini ben yapacağım!
Anlaştık mı?
**
Madem anlaştık, güzel…
Yalnız birkaç sorum var size…
Mesela, Akıncı’ya verdiğiniz mektubun içeriğini niçin daha önceki Cumhurbaşkanları’ndan da talep etmediniz?
Bir önceki Başkan Derviş Eroğlu idi… Ve Eroğlu da sizin söylediklerinize çok yakın duran bir siyasetçi…
Müzakere masasında ‘KKTC’yi tanıtması’nı Eroğlu’ndan neden istemediniz acaba?
Yoksa istediniz mi?
Ne oldu peki istediyseniz?
Gidip konuştu mu?
Genel Sekreter’den, uluslararası camiadan böyle bir talepte bulundu mu?
Akıncı sizin gibi ‘iki ayrı devletçi’ değil ama Eroğlu hep öyleydi.
Getirdi mi bu konuyu masaya?
Efendim?
**
Bundan aylarca önce, 2020 seçimlerine dönük bir bölme operasyonu olduğunu yazmıştım. Belliydi ki adaylar ‘federasyoncular’ ile ‘farklı çözüm modelcileri’ şeklinde ayrışacaktı.
Bu ayrışmayı bizzat Ankara yönetimi dayattı. Sanırım ilk olarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu söylemişti bunu…
‘Tek çözüm şekli federasyondur’ söyleminden, Crans Montana sonrasında vazgeçti Türkiye diplomasisi… Ve bunu KKTC’deki herkesten de istedi.
Lakin aynı Ankara iş uluslararası platformda henüz pozisyonunu değiştirmedi.
Bazı demeçlerde söyleniyor ama BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs ile ilgili kararlarının değiştirilmesi yönünde bir talep duymadım şimdiye kadar Türkiye dışişlerinden…
BM’nin yegane çözüm şekli federasyondur ve ilgili kararlar değiştirilmediği sürece BM şemsiyesi altında yapılacak her türlü temasın hedefi federal Kıbrıs’tır.
Tribünler başkadır, gerçekler bambaşka…
1983’ten bu yana KKTC’nin tek tanıyanı olmakla beraber ‘tanıtmaya çalışanı’ hiç olmadı Türkiye…
Bırakın Amerika’yı, Çin’i, Rusya’yı…
Geçin Avrupa’yı, Avustralya’yı, Britanya’yı…
‘Kardeş’ Azerbaycan’a bir uçak bile kaldırmayı denemedi Ankara…
Sonuç mu?
Yukarıdaki sözüm söz.
New York’taki o eyleme ilk ben gideceğim.
Hem de KKTC bayrağıyla!..