Seçimlerle ilgili pek çok anket, formül, hesap, tahmin, öngörü var ve geleceğe dair doğrusu çok fazla iyimser senaryo yazılmıyor.

Ekonomiden, reformdan, barıştan umudunu yitiren insanların kimi sandığa giderek dönüşümü zorlayacak, kimi kendine isyankar bir alan yaratacak.

Kehanet çok olsa da ufukta herhangi bir partinin “Tek Başına İktidarı” görünmüyor.

Öyle anlaşılıyor ki, bu seçim, UBP-CTP dışında “iki partili koalisyon” imkânı vermeyecek.
Böylesi bir seçeneğin gerçekleşmesi de içinde bulunduğumuz ortamda son derece zor.

Peki ne olacak?
Ya “üçlü” ya “dörtlü” koalisyon kurulacak.

Seçim sonuçlarına dair şimdiden ortaya çıkan net tablo şu:
Ya Sucuoğlu Hükümeti kurulacak ya da Erhürman.
Ya Tufan Erhürman olacak Başbakan.
Ya da Faiz Sucuoğlu.

***

İki seçenek arasında dağlar kadar fark olacak.
Trodoslardan Toroslara kadar bir farktan söz ediyorum.
Öyle böyle değil.
Hem zihniyet, hem de kapasite farkı…
Hem siyaset, hem de ciddiyet…

***

Öyleyse asıl soru şu:
“Hükümeti kimin kurmasını istersiniz?
Erhürman mı Sucuoğlu mu?”

Elbette gönlünüzden “Özersay” da geçebilir “Özyiğit” de ancak seçime dair tablo böyle bir seçenek şansını asla vermiyor.

***

Şunu da görmek gerekiyor.
Birkaç vekille Meclis’e girecek partileri “anahtar” durumuna getirebilecek.
Seçim sistemi böyle de bir sonuç dayatıyor.
Öyle “güçlü hükümet” denen bir formül kolay kolay ortaya çıkmayacak.
Belki yeni bir “dörtlü koalisyon” yaşanacak.
Bilemiyorum.

***

Manzara bu!
Kimileri halen “ne fark eder” diyebilir.
Çok fark eder çok…
Öyle böyle değil…
Yarına da bunu yazalım.