1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. İki Çello Bir Anadolu
İki Çello Bir Anadolu

İki Çello Bir Anadolu

İki Çello Bir Anadolu

A+A-


Ersin KAŞİF


Geçtiğimiz günlerde çok güzel bir konser izledik. Çok değerli müzik insanları bizimleydi. Öyle güzel bir vesileye neden oldu ki bu konser, Ankara Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü mezunlarının buluşma konseriydi sanki. Hem de bir dönem değil, birkaç dönemi biraraya toplayabilen bir konser. Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi, çok değerli eğitimcilerinden biri olan Prof. Şinasi Çilden ve çok değerli eşi. Çok değerli ve önemli bir müzik eğitimcisi olan Yrd. Doç. Piyanist Selçuk Bilgin. Ve dönem arkadaşım sayılan çok değerli dostum Doç. Şebnem Orhan. Değerli hocamız Şinasi Çilden aynı zamanda Türkiye Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda (CSO) Çelist olarak uzun zamandan beridir görev yapıyor.

TARİHİ BİNAYLA YAŞIT TINILAR

      Naci Talat Vakfı’nın tarihi binasında, tarih kokan bir atmosferde, anıların da gözümüzde canlandığı bir akşam yaşadık. 70’liler, 80’liler, 90’lılar, tarihi bir ortamın atmosferinde birkaç dönemin birarada izlediği konser. “İki Çello Bir Anadolu” Prof Şinasi Çilden’in kendi albümünün ismini taşıyor. Özellikle, anadolu müziğinin enerjisiyle ve motifleriyle süslenmiş tınıların büyüsü. İçinde bulunduğumuz tarihi binanın enerjisi de katılıyor bizlere. Georg Frederich Handel’in Sonat’ı 18.yüzyıla götürüyor. Hermann Wenzel; Romanze-Lied Ohne Worte-Albumblatt ve Romance bölümleriyle bir anda 20.yüzyılda dans ediyor. G.Bazilevski muhteşem armonisiyle doruklara çıkarıyor. Özellikle iki viyolonsel için hazırlanan op.43 numaralı eser. Berceuse-Melodie-Romance bölümleriyle Bazilevsky’nin tüm müziksel armoni hünerlerini ortaya seriyor. O nasıl bir armoni? O nasıl bir uyum? Bir de Çello’nun muhteşem ve tertemiz sesinin verdiği etkiyle birleşince! G.Bazilevsky’nin Berceuse’sini defalarca dinleyebilirim. Tarihi bir binanın doğal akustiğinde, bir kadeh şarap eşliğinde. Ve final! Final canlı olmalı. Yer yerinden oynamalı etkiden. Viyolonsel, sınırlarının en doruğuna ulaşmalı. Heyecan olmalı, coşmalı adeta. Elbette kii Vivaldi olmalı finalde. Antonio Vivaldi olmalı Bazilevsky’nin ardından. Armoni coşmalı, koşturmalı dahası,  arşe tuşe’den kopmalı adeta. 18.yüzyıla döndük finalde. Belki de salonla yaşıttır final. Antonio Vivaldi ile sonlandırdık güzel bir geceyi. İki Çello Bir Anadolu buluşturuyor bizleri. Kim bilir nerde ve ne zaman bu iki çello yeniden bir araya gelecek, anılar tazelenecek. Çok güzel bir konserdi. Teşekkürler dostlar!

 

Bu haber toplam 2180 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 229. Sayısı

Adres Kıbrıs 229. Sayısı