1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "İki devletten ne kastedildiğini kimse anlamadı"
"İki devletten ne kastedildiğini kimse anlamadı"

"İki devletten ne kastedildiğini kimse anlamadı"

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, iki devletten ne kastedildiğini kimsenin anlamadığını Cumhurbaşkanlığının sloganlarla konuşup sorulara cevap verilemeyecek bir yer olduğunu ileri sürdü.

A+A-

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, cumhurbaşkanlığı makamının ülkenin içinde bulunduğu koşullarda en değerli makamı olduğunu belirtti.

İçerde yaşanan istikrarsız sürelerde tek istikrarlı makamın Cumhurbaşkanlığı olduğunu kaydeden Erhürman, dışarda ise uluslararası toplum tarafından muhatap olunan tek makamın cumhurbaşkanlığı olduğunu, bu nedenle saygınlığının tartışma konusu haline getirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Seçim döneminde yaşananlara değinen Erhürman yaşananların tarih boyunca unutulmayacağını belirterek, 1990 yılında seçimlerin incelenmesi için komite kurulduğunu hatırlatarak konuyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi ve hazırlanan raporda oybirliğiyle bazı müdahaleler yapıldığının söylendiğini anlattı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde müdahale olarak kabul edilebilecek etkinlik ve olaylara örnek vererek müdahalenin çok net olduğunu ileri süren  Erhürman, 1990 yılında oluşturulan komiteye bile gerek olmadığını savundu.

Erhürman, cumhurbaşkanlığı görevine başlarken Tatar’ın vekalet bırakmadan cumhurbaşkanlığına gittiğini, ülkeyi başbakansız ve hükümetsiz bırakmayı seçtiğini iddia etti.

Ocak ayının sonuna doğru bütçe görüşmesi yapıyor olmalarının da bu tercihlerin bir sonucu olduğunu savunan Erhürman, Cumhurbaşkanlığını tartışılması gereken konuma getirenlerin de aynı kişiler olduğunu ileri sürdü.
Kendilerinin ısrarlı talepleriyle Cumhurbaşkanı Tatar’ın meclisi çalışmalarıyla ilgili bilgilendirme kararı aldığını belirten Erhürman, “attığı ilk imzalarla davalık olan ilk cumhurbaşkanımız olduğunu” da savundu.

CTP olarak yıllardır Girne ne kadar bizimse Baf da o kadar bizimdir dediklerini, ne kadar zenginlik varsa hepsinde eşit hakka sahip olduklarına inandıklarını belirten Erhürman, yapılan açıklamalarda “paylaşmazlarsa KKTC’nin yetkisindeki haklarını kullanırız” söylemi olduğunu, bunun  bir pazarlık ortamı yarattığını söyledi.

Erhürman, iki devletten ne kastedildiğini kimsenin anlamadığını Cumhurbaşkanlığının sloganlarla konuşup sorulara cevap verilemeyecek bir yer olduğunu ileri sürdü. Şu anda ortak bir müzakere zemini olmadığına kendisinin de inandığını ifade eden Erhürman, üzerinde ortaklaşılan bir görüş olmadığına göre müzakere zemininin de oluşturulamayacağını söyledi.

Erhürman, BM parametreleri denilen şeyin, 21 yıl önce Güvenlik Korseyi kararında yer aldığını ve bu noktaya gelinme sürecini anlatarak, “tek egemenlik tek kimlik” tezinin de Türk tarafının tezi olduğunu belirtti. 

Erhürman, Güvenlik Konseyi kararlarını nasıl değiştireceklerini sordukları zaman cevap alamadıklarını belirterek, halka sanki değiştirmek çok kolaymış tavrı takınarak demeçler verildiğini savunarak bunu eleştirdi.

Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova konusundaki tavsiye kararının yanlış değerlendirildiğini ve bu kararın “tanınamaz” diye bir Güvenlik Konseyi kararı olmaması nedeniyle alınabildiğini anlatan Erhürman, “Kıbrıs için alınmış bir ‘tanınmasın’ kararı olduğunu” söyledi.

Erhürman UBP Milletvekili Hasipoğlu’na hitaben, “Söylediklerimi anlayamamanızdan dolayı Cumhurbaşkanlığına danışmanlık yapmanıza üzülüyorum“ ifadesini de kullandı.

Crans Montana sonrasından yaşananları özetleyen Erhürman, Anastasiadis’in de 5+1’i ‘Crans Montana’yı dağıtan ben değildim’ demek için kabul ettiğini söyledi.

Erhürman, Oğuzhan Hasiboğlu’nun bir TV programında “Rum tarafını da memnun edecek adımlar atacağız” dediğini, bunu kesinlikle kabul etmeyeceklerini, Kıbrıs Türk halkının Denktaş’tan beri kazıya kazıya bu noktalara geldiğini ve bu hakların heba edilmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.

Uzun zamandır anlatılanların Konfederasyonun tanımı olduğunu ancak sorulduğunda cevap alamadıklarını yineleyen Erhürman, 5+1’de yanlış bir adım atılırsa zamanın 10 yıllarca geriye gideceği konusunda uyarıda bulunmak istediğini belirtti.

Erhürman bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığı bütçesine ret oyu vereceklerini de söyledi.

Bu haber toplam 2540 defa okunmuştur