İKİ FEDERASYON, İKİ FARKLI YAKLAŞIM: TÜRKLER & İNGİLİZLER
Bu hafta kafama takılan iki küçük farklılığı sizlerle paylaşacağım.
Futbolun Avrupa’da dostluğu ve kardeşliği pekiştirebileceği, yükselen ırkçı tehlikeye karşı bir panzehir olabileceğini her zaman söylüyorum. Gelecek 10 yılda (mikro) milliyetçilik
Bu hafta kafama takılan iki küçük farklılığı sizlerle paylaşacağım.
Futbolun Avrupa’da dostluğu ve kardeşliği pekiştirebileceği, yükselen ırkçı tehlikeye karşı bir panzehir olabileceğini her zaman söylüyorum. Gelecek 10 yılda (mikro) milliyetçilik ve ırkçılık yaşadığımız coğrafyayı tehdit eden en önemli unsurlardan bir tanesidir.
Bu noktada takımların ulus ötesi (çok uluslu) oluşumu ve bunun milli takımlara yansımasını çok önemli buluyorum.
Tam da bu noktada Liverpool’lu Suarez’in ManU’lu Afrika kökenli futbolcu Evra’ya sarf ettiği ırkçı ‘lafcıklar’, O’nu tam 8 hafta futbol sahalarından uzaklaştıracak.
İngiltere Futbol Federasyonu (FA) bu konuda tahammülsüz olup, iradesini koydu ve anında ifadeleri alıp cezayı bastı. Bu bir etik olay onlar için, ayni zamanda!
Türkiye... Oranın da Futbol Federasyonu bir başka etik olayla karşı karşıya aylardır. Hatta Etik Kurulları geçen gün raporlarını da açıkladı.
Bu rapora göre, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın 5 maçta şike, 1 maçta teşvik primi, 5 maçta teşvik primi teşebbüsü ve 1 maçta da şike teşebbüsü faaliyetlerinde bulunduğunu rapora kaydetti.
Hala daha, her ne halse hiç kimsenin inanası gelmiyor! Eminim bu rapor da buharlaşıp gidecek.
Aziz Yıldırım kim? Dünyanın en dürüst işadamı mı? Erdemli bir kişiliğe sahip ekmeğini taştan çıkaran bir emekçi iken alın teri ile büyüyüp dev bir markaya dönüşen bir isim mi? Hiç sanmam!
Aziz yıldırım, 12 Eylül sonrası rejimin meyvelerini yiyen bir oligarkın ta kendisidir... İtiraz niye o zaman?
Galatasaray ile Beşiktaş da yaptıydı, onlara niye yapılmadıydı falan. Hiç itirazım yok. Onlar da yıllarca şampiyonluk yarışına girdikleri rakiplerini, hele Anadolu’nun gariban takımları iseydi, ‘pis’ bir şekilde ekarte etmişlerdir. Bundan da zerre kadar da şüphem yok. Onlar da araştırılsın...
O zaman bu tatsızlıkların ve insanı futboldan soğutan bu olayların avukatlığını yapmak
Kıbrıslı Türk taraftarlara mı düştü? Anlayamadığım bu sadece!!!
Taraftar olmak insanı bu kadar kör etmemeli.
Ve karşımızda duran iki federasyon kararı var!
Bir tanesi 1 ay içinde soruşturmayı tamamlıyor ve etik değerlere inandığından dolayı kararını veriyor.
Diğeri ise sayfalarca ifadeye, yeni yasal değişikliklerle artık kanıt sayılan video görüntüleri ve telefon kayıtlarına rağmen kendilerini dünyaya rezil ediyorlar, ama karar yok!!!