İki gencimizle sohbetimizden parçacıklar aktaracağım sizlere bugün.  Pek de iç acıcı şeyler değiller. Ama düşündüm yazarken; haksız değiller.

Yaş 21…Lefkoşalı bır hanım kızımız. Üniversite öğrencisi (P.M)

“Ne öğrenimi görüyorsun P…. ?”

“Psikoloji.”

“Kendim mi seçtin bu dalı ?

“Evet… Psikolojim bozuldukça ve de çevremdekilerin çoğunun da psikolojisinin bozulduğunu gördükçe çok isabetli bir karar aldığımı düşünüyorum.”

Gülüyor ve devam ediyor.

“Her geçen gün daha da bozulacağa benziyor insanların psikolojisi. Sonunda bana ihtiyaçları olacak.”

“Ne diyorsun olupbitenlere ?”

“Hangisine ? Pandemiye mi yoksa siyasi duruma mı ?

“Her ikisine de ?”

“Bir pandemic çıkardılar başımıza, tam artık bitiyor diyecekken yeni yeni isimlerle yeni durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Artık neye inanacağımızı da bilmiyoruz, ne yapacağımızı da. Bir gün aşı ertesi gün PCR…Şimdi galiba haplar da geliyormuş. Çok sinir bozucu bir durum.

Siyasi durum da karmakarışık. Çözüm çözüm diye beağırırken şimdi bir de seçim derdi çıktı başımıza…Hiçbirine inanmı6yor ve güvenmiyorum. Boykotçulardanım. Oy vermeye de gitmeyeceğim. Benim sırtımdan zevk yapanlara bu zevki yaşatmak istemiyorum.”

Yaş 22 – Lefkoşalı bır gencimiz – Üniversite son sınıfta (A.Y)

“Bu yıl okul bitiyor galiba ?”

“Evet abi…Bitecek.”

“Planlar yapmışsındır herhalde ?”

“Ne planı abi ? Neresi için ne planı yapabilirim ki ? Sadece, okul bitsin Allah Kerim diyorum.”

“Umutsuz gibi bir halin var….”

“Umutlu olmamı mı bekliyordun yani ? Neye umut bağlayayım ki ? Memleketin haline mi ? Politikacılarımıza mı ?”

“Eeee ? Yani ?”

“Covid sorunu olmasa bir dakika kalmazdım bu memlekette. Burası artık bizim bildiğimiz yurdumuz, hatta bizim yurdumuz değil abi ? … Sonu görünmeyen bir yerlere doğru sürüklüyorlar bizi. Et da ellerinde bıçak da…Dedim ya… Tek derdim Covid salgını. O da olmasa bir dakika bile durmazdım bu ülkede… Gene de kaçmayı aklıma koydum ama. Neresi olsa buradan da iyidir diye düşünüyorum.”

                                                                              ***

Yeni bir yıla girerken umut dolu şeyler yasmak isterdim ama başaramadım gene.

Söyleyecek birşey yok.  Gençlerimizin çoğunun düşüncesi aynı. Çoğu da kaçacak, sığınacak bir başka ülke arayışı içinde malesef.

Herşeye karşın, 2022’nin herkese mutluluk, sağlık ve huzur getirmesi en büyük dileğim

Sokak Ağzı

“Başbakanımız ucuzunu alın demiş. Ucuz ne kaldı ki Sayın Başbakan ? Bugün ucuz olan yarın pahalı. Bu durumdan haberiniz olmadığını söylemeyin lütfen.”

***

“Belli ki Başbakanımız uzun zamandır çarşıya çıkmıyor. Hatta süpermarkete bile gitmiyor.”

***

“Seçim boykotçularına naçizane tavsiyem….Sandığa gidin ama içine boş oy pusulası atın. Hiç gitmemekten daha anlamlı bir şey yapmış olursunuz.”

***

“En çok merak ettiğim nedir bilirsiniz ? Denktaş yaşasaydı bütün bu olup bitenlere ne derdi ?”

***

“Yakın gelecekte erkeklere fes, kadınlara da türban zorunluluğu getirilir herhalde.”

***

“KKTC bayrağı Antarktika’da… Şimdi sırada Everest’in tepesi var.”

***

“Seçimden önce ne kaparsanız o. Asgari Ücret de Maaş artışı da. Ondan sonrası meçhul.”

Anlayana

“Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini   gösterip derler ki sana: bir geçen geçti gidiyor; sen neredesin?” (Ömer Hayyam)