İktidarda delirmemenin yolları
Küçük iktidar az, büyük iktidar çok delirtir. Sıradan insan, iktidarla temasında aniden delirmeye başlayabilir. Hiç garantisi yoktur bunun. Çok da delirebilir.
Güzel memleketimizde kim ve nasıl bir eğlence yaparsa yapsın mutlaka kebapla biter. Bir partiden ayrılanlar başka bir parti kurduklarında eski partilerini kurup aynı sorunları yaşarlar. Sonra bu partiden ayrılanlar başka bir parti kurup ilk iki partideki sorunları tekrar yaşarlar. Bir çemberdeyiz; ne kadar hızlı, ne kadar heyecanlı, ne kadar gidersek gidelim aynı yere varıyoruz. İktidar hikâyemiz de böyledir.
Küçük iktidar az, büyük iktidar çok delirtir. Sıradan insan, iktidarla temasında aniden delirmeye başlayabilir. Hiç garantisi yoktur bunun. Çok da delirebilir. Az önce kahve içtiğiniz ve hayatın ne kadar kısa, dünyanın ne kadar fani olduğunu konuştuğunuz biri iktidarı aldığında aniden ölümsüz olduğunu düşünmeye başlayabilir. Aslında genelde bunu yapar. İstisna, yapmamasıdır.
MAKAMI KUTSAMAK
İktidarda delirmenin en temel sebebi insanın iktidar ile kutsallık ilişkisi kurmasıdır. Yani makamı kutsaması, kendini o makamda kutsal bir amaçla görmesi ve kendini makamla birleştirerek kutsamasıdır. Kutsal olan dokunulmazdır, ebedidir ve günlük işlerle uğraşmaz.
Önce insan kendini ve herhangi bir makamı kutsal görmeyi bırakmalıdır. Balzac’a göre iki tür iktidar vardır aslında: Biri aşağıdan gelen ve demokrasi denilen iktidar; diğeri ise yukarıdan gelen ve monarşi denilen iktidar. Aşağıdan gelen iktidar aşağıya bakar, aşağıyı dinler, aşağının kaygılarını taşır. Yukarıdan gelen kendini sadece evreni yaratana karşı sorumlu hisseder. Aşağıdan iktidar alanın delirmesi yukarıdan mesajlar almaya başladığında kendini gösterir.
Tarihi bir misyon? Çok kritik dönem? Bırakırsan her şey çöker mi? Tüm bunlar yavaştan yukarıdan mesaj almanın belirtileridir. İnsan kendine, iş sözleşmesi veya tüzük veya yasada belirtilenler dışında bir görev yüklemeye başlarsa nerede duracağını bilemez çoğu zaman. Önce yukarıya ilişkileri, camideki veya kilisedeki dakikalara bırakmak gerekir. İşle ruh dünyası karıştırılırsa ortaya duayla çalışan araba ortaya çıkar. Arabaya oturursun; gayet rahatsındır ama yerinde durursun.
YOLDA BİR YER
İnsan kendine yaptığı iş ve iktidar dışında bir yaşam kurabilmelidir. Bir gün her türlü iktidardan arınıp hayatına devam etmeye hazır olmalıdır. Bir iktidar üzerinden hayat kurmamalıdır. Hayat kurmalıdır ve bir gün yolu iktidara düşerse oraya gitmelidir. Oradan geçmelidir. Yolda bir yerdir iktidar. Varılacak nokta değildir. Hayatta yönetmek dışında çok güzel şeyler vardır. Bunu unutmamalı.
Kimseyi yönetmeden insan sözünü dinletebilmelidir. Hükmetmek üzerinden ilişki kurmayı bilmelidir insan. Dikey ilişkiler sahte, ikircikli, değişken olur. İnsan tüm ilişkilerini yatay düzlemde kurgulamalıdır. İktidarda bulunduğundaki ilişkilerinin de keskin bir dikey hat üzerinde olması gerekmiyor. İnsanlar sevdikleri ve birlikte çalışmaktan zevk aldıkları insanlarla daha verimli olurlar. Hiçbir çalışan, mutlu çalışandan iyi olamaz.
İnsan mutlaka ölür. Aslında tüm çabası geride bir iz bırakmaktır. Ne yaparsa yapsın budur aklının ardındaki. Ölmeyecek gibi yaşar, ölmeyecek gibi kötülük yapar kendinden sonraki izleri silmek için sanki… Ama aslında bir iz bırakmaya çalışır bu dünyada. Bazıları bunu bilir ve iktidarda buna uygun davranır. Bilmeyen her zaman duvara toslar ve üzgün bir şekilde evine kapanır. Bilmeyen zamanla delirir.
SİSTEM YERİNE…
İktidar tek bir insanın üzerinde yoğunlaştığında o insan mutlaka delirir. Sistem çöker ama insan da delirir. Bir insana peygamber misyonu yüklendiğinde omuzları çökebilir. Ama bazıları bu misyonu hemen kabul eder ve öyle davranır. En iyi bilen, öngören, iş yapan, adil ve makul oldur. İnsan buna inanmaya başladığı zaman hafiften gerçeklikle bağını koparır. Kendinde mucizevi yetenekler görmeye başlar. Bir sistem bir insan üzerinden olursa, bu sistem bu insanın karakterine bürünür. Çok yetenekliyse sistem de öyledir. Yetenekli ve kibirliyse sistem de öyledir. İyi biri iyi bir sistem yaratabilir, berbat biri berbat sistem yaratır. Ancak ne yaratılırsa yaratılsın bu sistem mutlaka sona erer. Çünkü insan ölümlüdür, yorulur, seçim kazanamaz, hasta olur. İnsan kendini sistemin yerine koymamalı. Sistemleşmemeli. İnsan kendini çıkarıp çalışabilecek bir sistem kurmalıdır. İyi ve herkesle çalışabilecek, herkesin çalışabileceği, kendi kendini denetleyen ve kendi kendine yeten bir sistem. Böyle olunca kendini kontrol edebilir, yeteneklerini abartmaz ve insanları sever, onlarla çalışır.
AMAÇ İÇİN İKTİDAR
İnsan iktidarı, iktidar olduğu için sevmemeli. Çünkü bu iktidarın şekli, boyu ve süresi kadar olur mutluluğu. İktidar azalınca mutluluk azalır. İnsanın amaçları olmalı. Bu amaçları hayata geçirmek için iktidarı istemeli. Amaç yolunda iktidar bir araçtır. Bazen iktidar amaç oluyor. Böyle olunca insan deliriyor. Amacı unutuyor, insanı unutuyor ve tek hedefi iktidar oluyor. Hedef iktidar olunca her yol mubah olur. İnsanlara yardım etmek için iktidar arayan bir anda kendini insanlara kötülük yapar halde buluyor. Buna iktidarla delirmek deniyor.
İktidar insanı kibirli yapar. Kendini beğenmiş yapar. Bu nedenle kendini tamamen kontrol edebilen bir kişi dahi zamanla delirmeye başlar. O nedenle insan çok açık konuşan, sözünü esirgemeyenlerle çalışmalıdır. Zordur böyle insanlarla çalışmak. Ama çalışmayı bilmelidir. İnsan çalışma arkadaşlarıyla evli değildir. Her konuda anlaşması gerekmez.