1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. İlahiyat Koleji’nde ‘dini baskı’ soruşturması!
İlahiyat Koleji’nde ‘dini baskı’ soruşturması!

İlahiyat Koleji’nde ‘dini baskı’ soruşturması!

Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde öğretmenlere ve öğrencilere ‘dini ve çeşitli baskılar’ yapıldığına yönelik 41 öğretmen tarafından imza konulan şikayet yazısı, Eğitim Bakanlığı’nca 16 gün sonra 2 denetmen gönderilerek soruşturulmaya başlandı…

A+A-

Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde öğretmenlere ve öğrencilere ‘dini ve çeşitli baskılar’ yapıldığına yönelik 41 öğretmen tarafından imza konulan şikayet yazısı, Eğitim Bakanlığı’nca 16 gün sonra 2 denetmen gönderilerek soruşturulmaya başlandı…

 

Didem MENTEŞ

Haspolat’ta bulunan Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde öğretmenlere ve öğrencilere ‘dini ve çeşitli baskılar’ yapıldığına yönelik 41 öğretmen tarafından imza konulan şikayet yazısı değerlendirmeye alındı, Eğitim Bakanlığı dün sabah 2 denetmeni okula gönderdi.

Türkiye’den ilahiyat dersi vermek için meslek dersi öğretmenleri olarak gönderilen öğretmenlerden bazılarının okul idaresi tarafından ‘müdür muavini’ olarak görevlendirildiği, bu kişilerin diğer öğretmenlere çeşitli baskılar uyguladığı ve okulun gerçek idarecileri gibi davrandıkları yönündeki iddialar kaleme alınmıştı.

41 öğretmenin imza koyduğu 4 sayfalık şikayet dilekçesi 29 Aralık 2017’de Eğitim Bakanlığı’na gönderilmesine rağmen bakanlık dilekçeyi 2 Ocak 2018’de dikkate alarak, tam 16 gün sonra okulda denetim başlattı.

İlahiyat Koleji’ne dün sabah giden 2 denetmenin bir oda içerisinde sadece Okul Müdürü Ali Yaman ve diğer okul idarecileriyle görüştükleri, henüz öğretmenlerden bilgi alınmadığı öğrenildi.

Okul Müdürü Yaman: “Denetmenler araştırma yapıyor”

Eğitim Bakanlığı’nın şikayetle ilgili denetmen görevlendirmesi ardından YENİDÜZEN dün Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne gitti. Denetmenlerin bir odada okul müdürü ve müdür muavinleriyle görüştüğü öğrenildi. Konuyla ilgili olarak okul müdürü Ali Yaman ile görüştü. Ali Yaman, iddialarla ilgili bir açıklama yapmazken, dün sabah okula denetmenlerin geldiğini söyledi. İddialarla ilgili gerekli araştırmaların yapıldığını belirten Yaman, daha fazla bilgi verme yetkisi bulunmadığını dile getirdi.

Müsteşar Ataöv: “2 denetmen gereğini yapmaktadır”

YENİDÜZEN’e konuşan Eğitim ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Rauf Ataöv, okuldaki iddialarla ilgili olarak Orta Öğretim Dairesi’nden 2 denetmenin görevlendirildiğini, denetmenlerin dün okulda giderek araştırmaya başladıklarını açıkladı. Denetmenlerin kimlerle görüşüp görüşmediklerini bilmediğini söyleyen Ataöv, denetmenlerin gereğini yapmakta olduğunu aktardı.

KTOEÖS Başkanı Eylem: “Öğretmenlerle görüşülmedi”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, araştırmayla ilgili olarak okula 2 denetmenin gittiğini ancak öğretmenlerle görüşme yapılmadığını sadece okul müdürü ve okul idaresiyle görüşmeler yapıldığını söyledi. Araştırma işlemlerinin 1 günde değil birkaç gün yada 1 hafta sürmesi gerektiğini aktaran Eylem, “herhalde akabinde öğretmenlerle görüşülecek diye düşünüyorum. Hatta öğrencilerle de görüşme ihtiyacı hissedebilirler çünkü öğrencilerle ilgili de ifadeler geçiyor” dedi. Türkiye’den görevlendirme gelen 22 öğretmenden 3 tanesinin okul idaresi tarafından müdür muavini olarak görevlendirildiğini aktaran Eylem, bunların dilekçede bahsi geçen meslek öğretmenleri olduğunu aktardı.

Selma Eylem, İlahiyat Koleji’nde Türkiye’den görevlendirme gelen 22 tane meslek öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı da 80 civarında öğretmen olduğunu aktararak, bu öğretmenlerin büyük çoğunluğunun sendikalı olduğunu, dilekçeye 41 öğretmenin imza attığını ve bu öğretmenler içerisinde sendikasız olan öğretmenlerde olduğunu kaydetti.

“Mücadelemiz bütünsel olarak devam edecek”

Araştırma raporu öğretmenlerin söyledikleri yönünde sonuçlanması halinde devletin üzerine düşeni yapması gerektiğini aktaran Selma Eylem, sendika olarak yıllardır verilen mücadelenin de bu yönde olduğunu aktardı. İlahiyat Koleji’nin müfredatının, Anayasaya ve Milli Eğitim müfredatına bağlı olacak şekilde laik, demokratik, bilimsel şekle dönüştürülmesi gerektiğine işaret eden Eylem, bu konularla ilgili dava açtıklarını ancak reddedildiğini ama şuanda KTÖS’ün dava açtığını söyledi.

Araştırma sonucunun takipçisi olacaklarını aktaran Selma Eylem, mücadelelerinin sadece eğitimdeki dayatmaya karşı değil ekonomik, siyasi, nüfus, sosyal kültürel, çevre, su, elektrik, özelleştirme ile birlikte bütünsel olarak devam edeceğin aktardı.


 

“Kararlar baskı ve dayatmayla uygulatılmaya çalışılıyor”

Öğretmenler gönderdikleri yazıda kendilerinin ve öğrencilerin maruz kaldıkları baskı ve müdahale iddialarını 4 sayfa halinde kaleme aldı.

Türkiye’den ilahiyat dersi vermek için meslek dersi öğretmenleri olarak gönderilen öğretmenlerden bazılarının okul idaresi tarafından ‘müdür muavini’ olarak görevlendirildiği, bu kişilerin diğer öğretmenlere çeşitli baskılar uyguladığı ve okulun gerçek idarecileri gibi davrandıkları iddia edildi. Eğitim Bakanlığı’na bağlı ve Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından atanan, müdür muavinleri ve öğretmenlerin saf dışı bırakılmakta, mesai saatleri içinde ve mesai saatleri sonrasında, görevlendirme ilahiyat öğretmenlerinin aldıkları kararların, baskı ve dayatma yoluyla uygulatılmaya çalışıldığı öne sürüldü. ‘Meslek Dersleri’ öğretmenlerinin, yetki ve sınırlarını aşarak okul müdürünün üzerinde karar alan ve uygulatan pozisyonda oldukları ileri sürüldü.

“Öğrenciler zorla uyandırılıp namaza kaldırılıyor”

Yazıda; okuldaki yurtların denetiminin KKTC mercilerince yapılamadığı, yurtlardaki “ablalar” ve “abiler" denilen kişilerin öğrencileri zorla uykudan uyandırıp namaza kaldırdığı ve namaz kılınıp kılınmadığına dair çizelge ile bunu raporlamakta oldukları iddia edildi.

Okul öğrencilerinin, sadece ‘Meslek Dersleri’ bağlamında düzenlenen Kur’an okuma, Hadis vs. yarışmalarıyla Umre ziyareti, laptop ve altın gibi pahalı ödüllerle teşvik edildiği iddia edilen yazıda görevlendirme muavinlerin her geçen yıl idari kararlar üzerinde daha da söz sahibi oldukları öne sürüldü.

“Yeni yıl kutlamalarına katılan öğrenciler olursa bunların taşa dönüşeceği” iddiaları

İlahiyat dersi öğretmenlerinin, yeni yıl kutlamalarını Noel ile bağdaştırarak,‘Hıristiyanlar bizim Kurban Bayramımızı kutlamazken, bizim onların Noellerini kutlamamızın günah olduğu’, ‘Yeni yıl kutlamalarına katılan öğrenciler olursa bunların taşa dönüşeceği’ gibi ifadeler kullanıldığı ve yeni yıl kutlamalarına katılmak isteyen öğrencilerin de korkutularak men edildiği öne sürüldü.

Aynı görevlendirme idari kadro ve görevlendirme meslek öğretmenlerinin 19 Mayıs ve yabancı dil etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilmeye çalışılan etkinliklere de itiraz edip okula neyin uygun olup olmadığına kendilerinin karar vermeye çalıştıkları ileri sürüldü.

Sosyal medya üzerinden okulun adı ve logosu kullanılarak söz konusu kişiler tarafından kışkırtıcı paylaşımlar yapıldığı ve İslami algı politikaları yaratıldığı iddia edilen yazıda, “öğrenci ve veliler zaman zaman biz öğretmenlere, sendikal etkinliklere ve hatta memleket genelinde ortaya çıkan olaylara karşı kışkırtılmaktadırlar. Bu durum okul müdürüne defalarca iletilmiştir ancak bunun önüne geçilememiştir” denildi.

“Sevgilisi olan kız öğrencilere sevgililerinden ayrılmaları söyleniyor”

Öğrencilere uygulanan baskılar ve ülkede yaratılmaya çalışılan toplum mühendisliği politikasını destekleyen yaşanmış bazı örnekler olduğunun da iddia edildiği yazıda, bir kız öğrencinin yabancı dil etkinliğinde sahneye çıkıp kendisini gösterdiği ve giydiği kıyafet nedeniyle aşağılandığı da ileri sürüldü.

Öte yanan okulda sevgilisi olduğu tespit edilen kız öğrencilerin, ‘Ailelerinin onayı ile evlenmeyecekleri takdirde sevgililerinden ayrılmaları gerektiği’ söylenerek, namus dersi verilerek kişilikleri zedelendiği iddia edildi. Kız ve erkek öğrenciler teneffüslerde birlikte gezdiklerinde veya oynadıklarında ayıplanıp uyarıldıkları, yurtlarda ayrı olan spor, oyun ve kafeterya tesisleri, okul sınırları içerisinde de kız ve erkek alanları olarak ayrılmasının hedeflendiği öne sürüldü.

“‘Cennete gitmek için şehit olurum’”

Başını bağlayan kız çocuklarının, doğru yolu buldukları için sınıflarda meslek dersi öğretmenlerince alkışlatıldığı iddia edilen yazıda, “bazı ortaokul öğrencileri ‘Cennete gitmek için şehit olurum’ veya ‘O’na (Allah, Hz. Muhammet) kavuşmak için ölmeye razıyım’  ifadelerini aramızdan bazı öğretmenlere dile getirmişlerdir” iddiaları da yer aldı.

 

ozel-haber-gorsel-252.jpg

 

 

Bu haber toplam 6486 defa okunmuştur
İlgili Haberler